KIRIK BAĞLAR🔗

838 Words
Ela Karahan'dan .... Merakla anneanneme sordum : “Torununu hiç gördün mü cenazeden sonra ? ” Başını hayır anlamında salladı . Yüzünde buruk bir gülümseme belirdi . “ Üç torunum var kızımdan . Tek torunum yok , kuzum . Ama ilk torunumu en son kundakta gördüm . Diğer ikisini ise hiç görmedim , ” dedi . Zaten bizi görmediğini biliyordum . Soru sormayı kesersem yanlış anlaşılabilirdi ; devam ettim : “ Anlamaya çalışıyorum da , Şemail Teyze , senin için çok zor olmalı. Madem kızın öldü, ondan sana kalan emanetleri nasıl görmeye gitmezsin ? Hadi gitmedin , magazinde de mi görmedin ? ” Biraz sert çıkışmıştım . Onu ikna etmeli , bizi görmeye kendi ayağıyla gelmelerini sağlamalıydım. “Hayır kızım ,”dedi , “hiçbir şekilde görmedim onları . Melih sözünü tuttu. ‘ Bir daha görmeyeceksiniz , ’ dedi ve ne magazinde ne gazetede görmedik . ” Sonra bana döndü : “Kızım , sen hiç bana hikâyeni anlatmadın .” Gerildim . Elim ayağıma dolaşmıştı . Ne yapacaktım şimdi ? Hemen atıldım : “Annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettim .” Devam ettim : “Hiç görmediğim ailemden yakınlarım varmış , onları bulmaya geldim ama bulamadım , sultanım . Onun yerine senin gibi pamuk kalpli birini buldum ,” diyerek gülümsedim . “Eee , kimsen yok mu şimdi sesin, kızım ? ” diye sordu endişeyle . Başımı hayır anlamında sallayıp i********: ’ a girdim . “Bak , sana kardeşlerimi göstereyim .” İlk önce İlayda ’ nın profiline girdim . “Bak sultanım , bu benim kız kardeşim . Bu sene üniversiteli olacak , Allah nasip ederse . ” Anneannem , “Maşallah , pek de güzelmiş ,” deyince diğer fotoğrafa geçtim . “Bak , bu da sinemada sıkılınca tuvalette çekilmiş saçma bir pozumuz ,” dedim gülerek . Ona aslında kendi torunlarını gösteriyordum . Bu, tarifsiz derecede zordu . Sanki kendinizi unutturmaya, yeniden tanıştırmaya çalışmak gibiydi. Emir ’ in profiline girip : “Bu da küçük kardeşim Emir , Şemail Teyze ,” dedim . “Maşallah , çok yakışıklı . Sen kimseye verme bunu. Arkadaki kim , kız ? ” Güldüm . “Çok yakın arkadaşım Derya ,” diye açıkladım . “Kaç yaşında peki bu yakışıklı ?” Öyle komik bir tonla sormuştu ki , gür bir kahkaha attım . Kendimi toparlayıp yanıtladım : “On yedi . Bu sene üniversite adayı .” “Kız kardeşin kaç yaşında ?” diye sordu bu sefer . Gözlerinde ufak da olsa bir merak vardı . Onları merak ediyor , beni ve ailemi tanımaya çalışıyordu . İçimi buruk bir sevinç kapladı : “On sekiz ,”dedim . “Maşallah , çok güzel kız kardeşin var .” “Öyledir ,”dedim . “Anneme çok benzetirler İlayda ’ yı .” “Eee kızım , seni atan nedir buralara ? Her sene geliyorsun — yanlış anlama , geldiğin için çok mutlu oluyorum ama .” Gülümseyerek yanıt verdim : “Aynı şey . Kendimi bulmaya geldim, sultanım . Hem seni özledim , hem de biraz sakinleşmem lazım .” Tam o sırada telefonum çalmaya başladı . Arayan Meriç ’ ti. “ Efendim , kuzen ?” dedim açarken . “Neredesin sen ? Saatlerdir aramıyorsun ! Ne kadar merak ettik , haberin var mı ? ” diye bağırıyordu . Derin bir nefes aldım , sesi kıstım ve anneanneme döndüm : “Ben bi ’ konuşup geleyim , sultanım .” Balkona çıktım , sesi açtım : “Of , kuzen , unuttum aramayı . Ne bağırıyorsun ?” Derin bir nefes sesi duydum . “Aklım çıktı , Peri kızı .” Kaşlarımı çattım . “Sana ne dedim , kuzen ? Bu ismi annem ve babamdan başka kimse söyleyemez ! Benim adım Ela ! Beş yıldır alışamadın mı ? ” diye bağırdım . “Özür dilerim , Ela ,” dedi sakinleşerek . “Meriç , seni bir daha uyarmayacağım ,” deyip kapattım . “Kızım , bir sorun mu var ?” diye seslendi anneannem yanıma gelirken . Ona sarıldım . O anda buna ihtiyacım vardı . O da bana sarıldı , saçımı okşadı. Ayrılıp zoraki bir gülümsemeyle : “Yok , sultanım , evdekilere haber vermeyi unuttum ,” dedim. “Ah , deli kız ! Aklın nerede senin ?” deyip içeri girdi . Ben balkon demirliklerine yaslanıp hayatın ne kadar yorucu olduğunu düşündüm . Hep merak ettiğim yerdeydim, ama aynı zamanda değildim. Çünkü kendim olamıyordum. Onun için bir yabancıydım. Belki de akrabalarını bulamayan, onu sevdiği için her yıl ziyarete gelen bir yabancı. İçeri girip anneannemi aradım . Odasında uyumuştu . Ben de odama geçip yatağıma uzandım . Bugünü düşündüm . Annemle babamın hikâyesini öğrenmiştim . Ben olmama rağmen affetmemişlerdi . Ama anneannem pişmandı. Belki bir gün torunlarını görme isteğini yeniden uyandırabilir , onları görmeye ikna edebilirdim . Artık biliyordum . Ve belki, nihayet , rahat uyuyabilecektim . Yarın daha güzel bir gün olacaktı . . . BÖLÜM SONU 🎬
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD