DEMİR’ DEN Sabaha karşı eve gelmiştim. Evin sessizliği yüzüme vuruyordu; oysa çıkmadan önce onun sesi kulaklarımı doldurmuştu. Yukarıya ağır adımlarla çıktım. Yatak odasına geldiğimde derin bir nefes alıp içeri girdim. Sessizce odanın içinde, sarı loş bir gece lambası yanıyordu. Ela, pikeye iyice sarılmıştı; Köpük onun başında yatıyordu. Yüzü her geçen gün gözümde masumlaşıyor, ona dokunma, dokunanın elini kırma isteğim artıyordu. O benim karımdı. Kimse cesaret edemezdi ona dokunmaya, kırmaya. Sessiz adımlarla yaklaştım, yatağın baş ucuna çöktüm. Elimin ucuyla yüzüne düşen saçları geriye attım. Derin bir nefes aldı, rahatlamıştı. Saç tam burnunun üzerinde duruyordu. Mırıldanıp diğer tarafa döndü. Ben bu haline gülümseyip kalktım, giyinme odasına gidip kıyafet aldım ve banyoya yöneldim. S

