BENİ SEV

1.bölüm

Sabah yine arkadaşım zeynebin ve sevgilisinin sesiyle uyandım zeynep sevgilisine "sus lütfen duyacak "diye telkin ediyordu sevgiliside "niye bu ucubeyle aynı evde kalıyorsun kov şunu" diye söyleniyordu zırf zeynebin cevabını bekledim ama ı cevap beni hayal kırıklığına uğrattı.

"kendi gider diye bekledim ama gitmedi akşam konuşup gitmesini söyleyecem "dedi gözümden yaşlar yastığımı ıslatmaya başlamıştı.zeyneple dönem başında karşılanmıştık onu bir kaç kişinin sıkıştırdıgını gördüğümde hemen kurtarmıştım. erkek Fatma gibi bişeyim herkes öyle diyorlardı. Zeynep le o günden sonra sıkıdost olduk ahh tabi ben kendimi tanıtmadım adım azra eroglu odtü de inşaat mühendisliği okuyorum şimdi kızdan inşaat mühendisi mi olur demeyin efendim olur olur öyle güzel olurki hepiniz şaşırırsınız neyse konumuza gelelim ben yurta kalıyordum zeynebin uzun ısrarları sonucu onunla onun evinde kalmaya başladım ama zaman geçtikçe zeynebin tavırları değişmeye başladı bende geçen hafta yurda dönmek için başvurmuş haftaya gel yerleş dedikleri için içerdekilere sesimi çıkaramıyordum çıkarsam nereye gidebilirim ki zaten salaklık bende neden gül gibi yurttan çıkarsın degilmi ama her neyse dedim kendi kendine gözlerimi sildim telefonumun ışığı yanıp sönmeye başladı uyurken çalmasın diye sesize alıyordum arayanı görünce suratım resmen bir kilo limon yemiş kadar ekşidi telefonu alıp açtım "efendim ne saçmalıyorsunuz yine tamam hemen geliyorum dedim bu evden gitmek için iyi bir bahaneydi bu hızlıca tüm eşyamı valizlere koydum kitaplarımıda memlekete gitmek içinse küçük bir valiz hazırlayıp odadan çıktım banyoda rutin işlerimi halledip valizi elime alıp tam çıkıyordum ki zeynep "günaydın nereye gidiyorsun " "amcam aradı memlekete gidiyorum döndüğümde yurda başvurmuştum tekrar yurda dönücem " zeynep "o nerden çıktı şimdi Azra " "buraya taşınmam hataydı zeynep kusura bakma bir ucubeyle kaldın ama üzülme hemen gidecem yalnız bana ait bireşyaları odaya koyarsan sevinirim geldiğinde valizlere koyarım " "azra yanlış anladın " "korkma seni akşam için bir dertten kurtardım "dedim ve merdivenlerden indim otobüse bindim ve memlekete doğru yol aldım aklımda mendebur amcamla karısı gudubet Hatice yine ne işler almıştı başıma kafamda bir sürü soruyla memlekete nasıl geldim anlamadım otobüs durduğunda valizimi aldım ve köye giden otobüs durağına gittim otobüse binip koltuğa oturdum bazı yolcular tanıdıktı selam verip halhatır sorduktan sonra önüne dönüp yolu izlemeye başladım buraları ne çok özlemişim çocukluğumun geçtiği yerleri görmek beni mutlu etmişti. eve gelmiştim avludan içeri girince hala diye şakımıştım ama karşıma amcam ve karısı çıkmıştı şimdi diyeceksiniz ki bu kızın anası babası yokmu olurmu öyle şey var tabi babam okumuş adammış babaannem ve dedem şehirli avrat getirmesin diye annem le evlendirmişler ama babam annemi bir türlü sevememiş ve bir sabah hem annemi hem beni hemde köyü terk etmiş annem içine kapanmış sessizleşmiş amcam ve yengemin zulmüne dayanamayıp canına kıymış beni halam ve babaannem büyüttü neyse amcamı görünce suratım düştü içeri geçip neler olduğunu sordum yengem pek bir mutluydu noluyodu bunlara böyle her neyse canım amcam söze girdi "yarın evleniyorsun hazırlan "dedi şok olmuştum ne diyordu bu böyle ne saçmalıyordu "ne diyorsunuz siz ne evlenmesi ne saçmalıyorsunuzunuz "diye haykırmaya başladım "kes sesini evlencen dedimmi evlence sana konuşma hakkı vermedim " "evlemiyorum kızını evlendir "dedim ama yüzüme yediğim baya okkalı tokatla gökyüzündeki yıldızları saydım ama yinede kabul etmedim halamda ninemde kabul etmezlerdi bilirim onun için "evlemiyorum hem halam ve ninem de bunu kabul etmezler "dedim amcam yüzüme tükürürcesine "evlencen dedimmi evlenicen yoksa halanı deli Ahmete karı diye veririm" demişti bir anda gözümden yaşlar benden bağımsız akmaya başladı "yapamazsın "diye bağırdım ama bana dönerek "denemesi bedava "dedi bir insan amcasından tiksinirmi ben tiksiniyordum hemde çok deli Ahmet bizim köyün delisiydi ailesi varlıklı oldugu için birazda pinti olduğu için

karın tokluğuna bakacak birini arıyorlardı halamda bunun için biçilmiş kaftan dı kaç kere istemişler ninem vermemişti ama amcam olacak şerefsiz zırf zenginler diye vermek istemişti şimdi bilirim ki dedem öldüğü için ninemin söz hakkı yoktur öyle bir çıkmaza girdim ki bir türlü çıkamıyodum "neden kızın dilrubayı evlendirmiyosun "dedim caresizce yengem "ben kızımın başını yakmam Hüseyin "dedi bende tabi şarteller attı "benim günahım ne niye ben evleniyorum sizin kendi pisliğinizi kendi kızınızla temizleyin Bi zahmet "dedim amcam "sana seçenek sundum azra şimdi düşün taşın "dedi halamı nasıl cehennemden çukuruna atabilirimki dakikalarca agladıktan sonra kabul etmek zorunda kaldım aradan ne kadar geçti bilmiyorum halam ve ninem geldi halam beni görünce panikleyip "azra noldu niye geldin sen "dedi lafa benden önce amcam girdi amcam halama "hazırlıgınızı yapın yarın azra evleniyor "dedi halam çıldırmış gibi "ne demek evleniyor bu kız okuyor okulu bitmedi daha "diye bağırmaya başladı amcam "bu evde ben ne dersem o olacak "dedi halama dönüp "evlenmeyi kabul ettim halacım bu da benim bunlara son iyiliği olsun "dedim ve halamla kaldığımız odaya girdim yatağa uzanıp gözlerimi kapadım bakalım yarın bize neler getirecek