Edward "Emelie, ona güvenme." Zihnimde birbirine kırık uçlarıyla birleşmeye çalışan ancak her denemede başarısızlıkla sonuçlanan, mantığımı kanatan düşünceler, çürük elmaların içinde kıvranan kurtlar gibi beynimin içine sokuluyordu. Bilinmez olan bana her zaman eğlenceli gelmişti ama konu Emelie olduğunda onu bilememek canımı sıkıyordu. O bir denklemi çözsem de her zaman yanlış çıkan cevap gibi oluyordu. Tüm hesaplarımı aleyhime çeviriyordu. Unutup ya da bitip gitmiş gibi yaşamaya devam ettiğim gerçekler bugün karşıma çıkıyordu. Ona anlatmak istiyordum. Edward tüm geçmişini yasemin kokulu kadınına anlatma coşkusuyla dolarken Leon bir sel gibi akan o gerçeklerin önüne set örüyordu. Karanlığımda boğulmak üzereyken kurtarıcım gördüğüm meleğime en dip karanlık noktalarımdan bahsedememek beni

