Ağır bahsim dudaklarının keyifle kıvrılmasına sebep oldu. Öne doğru eğilerek, göğüslerimin göğsüne gömülmesini aldırmadan dudaklarımı boynuna bastırdım. Tanrım o kadar güzel kokuyordu ki, bende kendi mezarımı kazıp, diri diri gömülme isteği uyandırıyordu. Tüm kokusunu ciğerlerime hapsetmek için burnumu boynunda gezdirdim. Eli başımın arkasını kavradı ve enseme kaydı. Müdahil olmasını isteseydim, kucağında değil altında olurdum. Kalın bileğinden tutarak elini ensemden çektim ve başımı hayır anlamında salladım. Öpmek yok, dokunmak yok. Sadece bana izin vermeliydi, onu tatmin edecektim. Tabii yapmayalı yıllar oluyordu ama kim doğar doğmaz dünyaya gelme sebebini öğrenirdi ki? Elmacık kemiğinin üzerindeki izi usulca öptüm. Beline doladığı havlunun düğümünü çözdüm ve havluyu iki yana açarken erk

