.13.

1037 Words

URSULA Element krallarının emriyle Ulrika'nın şatosuna yani annemin eski şatosuna gelmiştik. Gördüğüm manzarayla kanım donmuştu. Şatonun bahçesi Ulrika'nın heykelleriyle dolmuştu. Bencil kadın! Şatonun içine girdik. Ulrika önde biz arkada ilerliyorduk. Merdivenleri çıkmaya başladık. Ölüm sessizliğini bozan ayak seslerine Alberto'nun sesi de eklendi. "Kraliçem geldiniz mi?" Alberto beni görünce sustu. Hafifçe gülümsedim. "Prenses Ursula?" "Ne! Prenses mi? O artık sadece bir cadı anlıyor musun?" diye bağırdı Ulrika. Alberto korkuyla geri çekildi ve hemen ortadan kayboldu. Merdivenleri çıkmaya devam ettik. Ben eski odama yönelirken Ulrika kolumdan tuttu. "Nereye?" "Eski odama." "Eski odan mı? Bana bak eski prenses burası artık benim şatom. Nereyi uygun görürsem orada kalırsınız."

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD