1. Bölüm

1129 Words
İyi okumalar bebişlerim🫶🫶 Gözyaşlarımı silmek için elimi masa da peçeteye attım. Bakışlarım yere kayarken peçete yardımı ile beraber gözyaşlarımı sildim. Etrafta ki sesler umurum da bile değildi. Ya da insanların ne dediği umurum da değildi. Çünkü boş teneke çok ses çıkarırdı. Yanımda oturan adama bakamıyordum bile. Ya da şuan uzaktan bizi izleyen kadına... Utanıyordum. Evet kendi isteğimle evlenmemiş olabilirim fakat bu düğün bana fazlaydı. Sessiz çığlıklarım kulaklarımı ağrıtırken gözyaşlarımı tekrar sildim. Ellerim titriyordu resmen. Belki korku da olabilirdi bunun nedeni ama titriyordum. Kulağıma gelen sesle beraber bakışlarımı gelen nikah memuruna çevirdim. Yerine oturdu ilk başta Demir'e baktı ardından bana baktı. Kaşlarını çatarken boğazını temizledi. Farkındaydım küçük gösteriyordum. Ve sanırım nikah memuru da bunu fark etmişti. Şuan okulda olmam gerekirken ben nikah masasında oturmuştum. Bu hiç Adil değildi! "Siz Azra Şeyhanlı Demir Atasoy'u eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Nikah memurunun sorduğu soru üzerine bakışlarımı bizi salonun en köşesinde izleyen kadına çevirdim tekrar. Gözleri dolmuştu. Çaresizlik içinde "Özür dilerim" diye fısıldadım gözlerine bakarak ve tekrar nikah memuruna hitaben "Evet!" diye bağırdım. Yanımdaki adam bundan memnun olmuşcasına gülümserken sinirle ona bakıyordum. Bu defa nikah memuru bakışlarını ona çevirdi ve bana sorduğu sorunun aynısını ona da sordu. "Siz Demir Atasoy Azra Şeyhanlı'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Demir benim beklediğim süre kadar beklemeden hızla dudaklarından o kelimeyi çıkartmıştı. Hemde oldukça gür bı sesle... Sanki ilk defa evleniyor muş gibi... "Evet!" onun cevabı üzerine nikah memuru ayağa kalkıp "Gelini öpebilirsiniz" dedi. Ben korku ile ayağa kalkarken Demir kalkmıştı bile. İçimden umarım dudaklarımı öpmez diyordum. Çünkü ilk öpücüğümü sevmediğim bir adama vermek istemiyordum. Aşık olduğum adam bu öpücüğü benden alacaktı. Demir bana bakarken elini enseme attı kabaca ve ardından hızla dudaklarını alnıma yapıştırdı. Bu temas ile bedenim titrerken ellerimi sıktım. Şuan burada olmayı hak etmiyordum. Sonunda benden ayrıldığında gülümseyerek tebrik için gelenleri selamladı ve el sıkıştı. Ben ise tekrar yerine oturdum ve bu anın bitmesi için dua ettim. Annemin verdiği sözü tekrar edip yerimde bekledim. Korkumu bastırmak için gözlerimi kapatmış ve başka şeyler düşünüyordum. Dudaklarımdan başka kelimeler çıkarken düşüncelerim başka yerde geziyordu. Çok ironik bı durumdu.! İçinde bulunduğum odanın atmosferi beni daha fazla etkilerken artık ağlamadığım için kurumuş olan gözlerimi açtım. Beyaz ve siyahın dekore ettiği sade ama gösterişli olan bu oda beni adeta karanlığa sürüklüyordu. Kaç dakikadır burda böyle oturmuş bekliyorum bilmiyorum ama artık sıkılmaya başlamıştım. Ayrıca bana dokunmayacak olması üzerine biraz daha rahattım. Hislerim ve duygularım tam bı karmaşa içindeydi. Bu yüzden nasıl karar vereceğimi dahi bilmiyordum. Zaten bir de şuan bulunduğum atmosfer beni iyice geriyordu. Açılan kapı sayesinde kendi paralel evrenimden çıkarken gelen kişiye baktım. Demir! Korku tüm hücrelerimi istila ederken titrememek amacıyla içimden bı şarkı mırıldandım. Sesim her zaman güzeldi ve kendimi dinlemek her zaman bana iyi gelirdi. Koray Avcı'nın yakarım geceleri şarkısı biraz olsun sakinleşmeme yardım ederken Demir tam karşımda durdu. Bakışlarım yüzünde değil daha çok siyah parlak ayakkabıların da dolaşıyordu. Şuan sinirli mi?, mutlu mu?, üzgün mü? Bilmiyordum. Bu yüzden hislerime güvenerek sinirli olduğunu var saydım. Ben bunları düşünürken o bı an da önümde diz çöktü. Şaşkınlık dolu bakışlarım bu defa yüzünde gezerken gözlerim yüzünde gezindi. İç sesim "çok yakışıklı" diye bağırsa da onu umursamadan bana gülen adama şaşkınlık içinde bakmaya devam ettim. "Azra.." dedi sanki ilk defa duyuyormuş ve söylüyormuş gibi. Elini yüzüme atarken korku ile başımı çevirdim ve elinin yüzüme temasına engel oldum. Elini yumruk yaparak indirdi ve dudağını ısırıp kafasını iki yana salladı. Evet şuan sinirlerine hakim olmaya çalıştığını görüyordum ve bunu umursamıyordum. Çünkü umurumda değildi. "Evlendik biliyorsun değil mi?" Keşke bilmeseydim. En azından o zaman duygularıma ve hislerime hâkim olup daha düzgün davranışlar sergileyebilirdim. Bakışlarımı ondan kaçırıp sadece başımı salladım. "Biliyorsun ki normal de şuan sana dokunmam gerek ama...." kısa bir an duraksadı ve ayağa kalktı. Cümlesini tamamlamak için hızla çenemden tuttu ve yüzümü yüzüne çevirdi. Gözlerim gözlerine değerken o beklediğim cümlesini sonunda tamamladı. "Dokunmayacağım. Bu yüzden rahat ol. Bu gece yanında yatacağım, biliyorsun bunu kimsenin anlamaması gerek. Şimdi banyoda üzerini değiştir ve odaya gel. Bende üzerimi değiştireceğim." Heyecan ve mutluluk içinde ayağa kalkarken gelinliğimin uzun olan kesimleri buna engel oldu. Ayağım takılırken düşmemek için refleks olarak elimi salladım ve elime değen ilk şeye tutundum. Bu temas ile birlikte beni tutan ele doğru düşerken ufak bir çığlık attım. Umarım şuan bu odanın dışında olan insanlar bu çığlığı yanlış tanımlamazdı. Üstüne düşdüğüm adama bakarken saf saf bakmayı kesip hızla toparlandım. Bu defa daha dikkatli bir şekilde ayağa kalkıp ona bakmadan sadece hızla "Özür dilerim!" dedim ve banyoya gittim. Suyu hızla yüzüme çarparken az önce olan şeyi unutmaya çalıştım. Yanlışlıkla olan bir şeydi ve bu benim hatam değildi. Gelinliğimi tek başına çıkarmam zor olsa da başarmıştım. Çünkü ben mükemmelim! İç sesim egoist diye mırıldanırken ben kendi iç sesime sadece gülümsedim. Şuan deli olduğumu sanan olabilir ama ben deli değilim. Daha fazla kendi iç dünyam da konuşmamak için hazırlanmış geceliği baktım. Allah'ım bu ne!? Kırmızı saten bı gecelik ve kısa! Bunu nasıl giyerdim ki! Dudağımı dişlerimin arasında ezerken "Azra!?" diyen Demir'i duydum. Banyonun kapısını tıkladı ve bı kez daha adımı söyledi. Utançla beraber "Efendim?" dedim kısık sesimle. Hafif güldüğünü duydum. "Kapıyı biraz açar mısın? Sana pijama getirdim." dedi. Şaşkınlık ile kapıya ilerlerken onun bunu nasıl düşündüğünü merak ettim. Yine de kapıyı hafif açıp çıplak bedenimi arkasında gizledim ve elindeki pijamaları hızla aldım. "Teşekkür ederim" dedim bir de. Onun getirdiği pijama takımını giyerken zevkinin iyi olduğunu fark ettim. Siyah ve kırmızı desenli pijama takımı oldukça güzeldi. Sanırım bunu her gece giyeceğim. Sonunda giyinmem biterken utanmamaya çalışarak kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Bakışlarım yerde bir şekilde yatağa doğru ilerlerken artan korkum ve heyecanımı bastırmaya çalıştım. Tabi ne kadar başarılı olduğum muamma! Ona bakmamaya çalışarak yatağa oturdum. Canım uyumak değil konuşmak istiyordu. Yeni hayatım hakkında! Oda yatağın diğer ucunda oturmuş ve ne yapacağımı merakla izliyordu. Daha fazla içimde tutamadığım soruyu sordum. "Okulda bunu kimse bilmeyecek değil mi?" Umutla bakışlarımı yüzüne çevirirken o gülümsedi ve "Hayır, dert etme. Bunu kimse bilmeyecek." dedi. Aklıma gelen şey ile beraber hızla sorumu sorarken bunun cevabını merak ediyordum. "Ama soy adım değişti. Ya bu ne olacak?" Küçük bir kahaha atarken konuşmaya başladı. "Resmi nikah sandın değil mi?" diye sordu. Başımı sallarken o bana bakıyordu. "Evlilik cüzdanı aldığını hatırlıyor musun?" diye tekrar sordu. Aklımda bugünü canladırırken sahiden de nikah memurunun bı cüzdan verdiğini hatırlamıyordum. "Hayır almadım." dedim. Cevabımdan memnun olmuş gibi tekrar gülümserken "sadece bir törendi. Resmi nikah sende değil ama sana da resmi gibi görünen bı düğün hazırladım. Sadece imam nikahlı karımsın bu yüzden soy adın hala aynı." dedi. Şaşkınlık ile dudağımı ısırırken onun bunları böyle ayrıntılı düşünmesi tuhafıma gitmişti. Gerçekten mükemmel! Daha fazla düşünmek istemediğim için ona baktım ve "Uyumam gerek. Biliyorsun yarın okul var." dedim. Oda tekrar ayağa kalkıp odanın içinde ki koltuğun yastığını alarak yatağa geri döndü. Ben şaşkınlık ile onu izlerken "aramızda yastık olması en doğrusu" dedi ve yastığı aramıza koyup yatağa girdi. Ardından ben "iyi geceler" diyerek gözlerimi kapattım....
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD