Ateşin çıtırtıları aralarında işitilen tek sesti, Maisie’nin anlattıkları Cyrus’un zihnindeki parçaları yerine oturtmuştu ama bu öfkenin altında bu kadar acı bir olayın yaşanması Cyrus’u da etkilemişti. Kalbi insanlığını yitirdiği gün donmuştu ama zamanı duran sadece bedeni idi duygularını kaybetmemişti ve şu an kollarının arasında kendisine sığınan sevgilisi, aslında babasını çok seven; şu an onu çok özleyen küçük bir kız çocuğu idi. Bir hıçkırık sesi duyuldu aralarında. Maisie’nin gözyaşları Cyrus’un kalbine düşüyordu. Derin bir nefes alırken bile onu ürkütmemek için kesik kesik aldı nefesini.
Gece ilerlerken Atlanta kasabasına derin bir sessizlik ve karanlık çöktü, kollarının arasında ağlarken uyuya kalan Maisie’yi seyrediyordu Cyrus. Uyku onun için çok uzaktı; Cyrus, Maisie’yi seyrede
