"Oğlum biliyorsun baban artık hakkın rahmetine kavuştu ve bu soy sana kaldı şimdi bu görevi sen üstleneceksin!?"
"Biliyorum ana merak etme sen, ben var oldukça bu soy hep devam edecektir.!"
"Oğlum bide seninle mühim bir konu hakkında konuşmak için geldim!"
Anam yine kız meselesini açacaktı.
"Buyur ana seni dinliyorum nedir seni bu kadar endişelendiren!?"
"Oğlum yaşında geldi ve geçiyor artık babanda yok bu görevi ben üstlenmek zorundayım seni evlendirmek istiyorum!?"
Anama doğru dönen keskin bakışlarım ile anama cevap verdim.
"Ana ben ne zaman istersem o zaman evlenirim.Daha aklımda kimse yok!"
"Oğlum sen merak etme benim aklımda birisi var eğer sende evet dersen bugün ailesine haber sallarım !?"
"Ana bakıyorum da oğlunu biran önce kaptırmak niyetindesin!?"
Anam bana bakarak gülümseyip konuştu.
"Benim oğlum kaptırılcak birisi değil benim oğlum Mardin'in soylu ailesinin ağası!"
Anamın bir an önce benim kararımı alıp ailesine haber salmak istiyordu.Babamdan sonra bir tek anama bağlı olmuştum onu kırmak istemiyordum.Anam tam üzgün bir vaziyette kapıdan çıkacakken yüksek sesle konuşup anamı kapı arasında durdurdum.
"Tamam ana ama bir şartla oda sana kıyamadığım dan eğer ki kızı beğenmezsen yada bana uygun değilse kabul etmem ve sende bu konuyu bir daha açmayacaksın ben açana kadar!"
Söylediğim şey ile anamın gözlerinin içi parladı ve şöyle dedi.
"Sen hiç merak etme oğlum sana öyle güzel bir kız bulmuşum ki görünce seninde nutkun tutulacak emin ol!"
"Ana ben sadece senin için geleceğim.Geldiğimi başka bir şeye bağlamayın sadece gideceğiz.Bu iş olmaz diyeyim!?"
İçinden sessizce fısıldayan anam.
"Hele sen gel ben nasıl da bu evliliğin olmasını sağlıyorum!"
"Ana bir şeymi dedin!?"
"Yok oğlum sadece şey dedim
her şey zamanla elbet hele sen gel o iş olur!"
"Ana!!!"
Sert bakışlarımı anama çevirince
Anam hemen aşağıya inip Fatma hanımı çağırtıp onunla beraber Celal Ağa'nın konağına haber yollamaya gönderecekti.
Bu kadınları anlayamıyorum benim işim gücüm varken neler ile uğraştırıyorlar beni.