Son Şans Tarık Elverdi, o sabah mahkeme salonuna getirildiğinde gözlerinde alışılmış kibir yoktu. Kırışıklıkları arasına sinmiş tedirginlik, avukatlarının yanında bile belli oluyordu. Bugüne kadar her suçunu parayla, korkuyla ya da susturulmuş şahitlerle örtebilmişti. Ama bu defa karşısındaki duvar, sadece bir aile değil, yılların susturulmuş vicdanıydı. Asuman, yavaş ama kararlı adımlarla tanık kürsüsüne çıktı. Savcı Nezih ilk sorusunu yöneltti: — “Babanızın intihar ettiğine inandınız mı?” Asuman başını kaldırdı, salonun tam ortasındaki Tarık’a baktı. — “Hayır. Babam o adam yüzünden öldü.” Salon derin bir sessizliğe gömüldü. Tarık’ın avukatı ayağa kalkarak itiraz etti: — “Bunlar delile dayanmayan, subjektif beyanlardır!” Nezih sakince başını salladı. — “Delil birazdan gelece

