Mardin’in güneşi yine her şeyi altına boyarken, Asuman merkezde yalnızdı. Kadınlar erken gelmiş, günlük işlerini tamamlamış, çocuklara atölye yapıp evlerine dönmüştü. Ama Asuman’ın içi kıpır kıpırdı. Çünkü sabah gelen bir telefon, geçmişin kapısını yeniden aralamıştı. Arayan kişi, İstanbul’daki bir kadın derneğinden tanıdığı bir avukattı: — “Asuman, geçen yıl Zeynep’in davasını üstlenen savcı görevden alınmış. Yeni savcı dosyayı kapatma yolunda.” Asuman’ın içi buz kesmişti. Zeynep’in faili, öz dayısı… O gün adliyede delil yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakılmış, ortadan kaybolmuştu. Şimdi ise tamamen beraat alabilirdi. --- O gece gözlerine uyku girmedi. Bora, yatağın diğer ucunda sessizce kitap karıştırıyordu. Ama Asuman ayağa kalktı, pencereyi açtı. Yüzüne Mardin’in kur

