Uyanan Gölgeler Mardin sabahına ağır bir sis çökmüştü. Sanki şehir, geçmişin külleriyle uyanıyordu. Bora pencere önünde durmuş, sessizce çayını yudumluyordu. Asuman arkadan geldi, başını onun omzuna yasladı. — “Bir fırtına daha yaklaşıyor, değil mi?” Bora dudaklarını araladı: — “Bu kez görünmeyen bir fırtına. Yüzü yok ama gölgesi uzun.” — “Peki nasıl savaşacağız?” — “Gölgeyi takip edeceğiz.” Asuman başını hafifçe salladı. Bora bu kez düşmanlarının ismini bilmiyordu ama onların yöntemlerini tanıyordu: sessiz yayılmak, para aklamak, geçmişi silmek. Ve hepsi Karahan’ın arkasında bıraktığı karanlığın içinde yeniden filizleniyordu. --- Avukat Meryem, o gün ellerinde yeni bir dosyayla konağa geldi. Yurtdışı hesapları izledikçe ortaya yeni bir isim çıkıyordu: Tarık Elverdi. Bir zam

