Gece sabaha kavuşmak bilmedi bir türlü. Bora yine uyuyamadı. Şu iki aydır doğru dürüst uyuduğu da söylenemezdi zaten. Sabah erkenden üzerini giyindi. Eşyaları zaten hazırdı. Uçak onda kalkacaktı ama Bora’nın 7 de çıkması gerekiyordu. Henüz yediye iki saat vardı. Sabırsızlığı oturmasına, dikilmesine ve sabit bir şekilde durmasına engel oluyordu. Geziniyor, birkaç tur volta atıp saatine bakıyordu. Sonunda olmuştu. Atiye’ye gidebilecekti. Bora’ya kalsa ertesi gün peşinden giderdi. Uçarak, yüzerek ya da kara yoluyla hiç fark etmez. Ama Bora’ya kalmıyordu. Bazı düzenlemeler yapması gerekiyordu ve o düzenlemeler de bazı kişilerin onayından geçiyordu. O bazı kişileri ikna edip de istediğini almak zaman almıştı. Şimdi artık Almanya’ya gittiğinde Atiye ile yakın olmak için bir sürü sebebi vardı.

