DİCLE Sabah, gece gördüğüm kabusun ağır gölgesi altında yatakta huzursuzca uyandım. Zihnim, rüyanın karanlık ve boğucu imgeleriyle doluydu. Kabusta Demir, kalın, yapışkan çamurun içinde çaresizce debeleniyor, kirle kaplanmış ellerini bana doğru uzatıyordu. Gözlerinde bir yalvarış, “Kurtar beni” demişti. Tam o çamurlu elleri tutmak üzereyken, bir anda gözlerimi açmıştım. Zihnimde ki görüntüleri silmeye çalışırken yatağın içinde doğruldum, gözlerim odanın tanıdık ama bir o kadar yabancı köşelerine kaydı. Kendi kendime, “Adamın yatağında yatarsan, tabii ki onu görürsün,” dedim, sesimde bir yandan alay, bir yandan da yenilmişlik hissiyle doluydu. Yanımdaki yastığı kucağıma çektim, onun kokusunu bulma umuduyla burnuma yaklaştırdım. Belki bir an için, onun varlığını, sıcaklığını hissedebilird

