Aceleyle giyinip, aynaya baktı. Dağılmış saçı, ruju ve parlayan, irileşmiş mavi gözlerini görünce yutkundu. Hâlâ olanların etkisinde, titreyen ellerini ilk saçını düzeltmek için kullandı. Şekle girse de bozulduğu belliydi. Yapacak bir şey olmadığı için odaya geçip aynanın önünden bir peçete kaptı. Sürekli kullandığı el kremine hafifçe batırıp dudağının çevresine bulaşmış inatçı rujdan kurtulduğunda kabarmış pembe dudakları ortaya çıktı. Parmaklarını dudağına götürüp anıları zihnini işgal ederken yoklamaya başladığı sırada banyo kapısı açıldı. Elini indirip dışarı çıkan Mert’e baktığında onun da hala inatçı rujdan kurtulamamış olduğunu utançla fark etti. Düzelttiği saçları hafif nemliydi. Uzun tutamlardan biri asi bir şekilde alnına düşmüş, yanağına doğru uzanıyordu. Gümüş, pürüzsüz yüzün

