"Hazırım." Piknik sepetimi bırakıp Toprak'a baktım. Ekmeğin kenarını kemirirken gördüğümde belimi tezgaha yaslayarak, gözlerimi kısıp ona baktım. Ona baktığımı gördüğünde duraksayıp bana baktı. "Ne oldu?" deyip omuz silkti. "Acıkmışım." Hâlâ ona bakmaya devam ettiğimde üstüme yürüdü ve tam karşıma geçip beni tezgahla kendi arasında bıraktı. "Biriciğim bana kızmış mı?" Bebek sever gibi yanaklarımı sıkmaya başladığında, "Ya! Bırak." diye çemkirdim. Hâlâ bırakmayınca belini cimcikledim. Hemen bırakıp belini tuttu. "Acıdı kızım ya. Panter misin sen?" Dalga geçmeye devam ettiğinde ofladım. Neyse artık, ilişkimiz bunun üzerine kuruluydu. Piknik sepetini tezgahtan alarak kapıya yürüdüm. Peşimden gelirken, "Nehir?" dediğinde merdivenlerden inmeye başlamıştık. "Hm?" Arka koltuğa sepeti bıra

