Ben ona hüzün dolu gözlerle bakarken o da bana aynı gözlerle bakıyordu. “Siz kendinize güzel bir gelecek kurmaya çalışıyorsunuz. Ama bazı insanların geleceği geçmişinden gelir. Benim gibi, sizin gibi insanların… O yüzden boşuna çabalamayın. Ben size yaşayabileceğiniz her türlü şeyi yaşatacağım zaten. Ben yaşatmasam babam, babanız yaşatacak daha ağırını. Başkasından duymanız yakışık olmazdı. Benden duymanız iyi oldu. Sonuçta ben yabancı değilim.” Aksine, yabancısın. Artık kendi hayatıma ben bile yabancıyken, sen nasıl olurdu da yabancı olamazdın ki? Artık herkese yabancıyım. Ama en çok da kendime. Geçmişini bilmeden geleceğe yürüyen Farah vardı ya, işte ona. Üzerimdeki yırtık elbise tam da beni yansıtıyordu. Bölük pörçük, yamasız, düzensiz ve ruh yorucu. Sadece kıyafetlerim değildi ruh

