Artık ağlamıyordu annem. Durmuştu, kesilmişti feryadı. Ağıt, yerini gülümseye bırakmıştı. “Oktay’la sürekli ne güzel çocuk yetiştirdik. Kardeş gibiler dedik durduk siz evlenene kadar. Ama siz pat diye evlendiniz kızım. Oktay’da ben de Kerem’in sana bir şey yaptığını düşündük. Oktay’ın Kerem’e attığı tokat bu yüzdendi. Sana zarar verdi sandı. Yetiştirdiği evladından bile bunu bekleyecek kadar ürkek bir adam Oktay. Her an herkes her şeyi yapabilir, modunda. Ama Kerem tıpkı yetiştirildiği gibi davrandı. Ne o tokada ne de bize tepki göstermedi. Lafını bile açmadı bugüne kadar. Ve biliyorum severek evlenmedin,” dediğinde başımı eğdim. “Çok iyi biliyorum hatta. Ama ne sen ne de Kerem bunu bize asla söylemediniz. Sana çocuk yapın derken bile saçmadan seçmeler bulup konuştun. İstemiyoruz, dedin.

