Okan, yanına birkaç adam alıp Zeliha’nın verdiği adresi boylamıştı ama gittiğinde kapıya bakan kimse olmadı. Birkaç kez kapıyı çaldı. Açan olmayınca telefonunu çıkarıp Burçin’i aradı. Telefon çalıyordu. Ses evin içinden kendisine kadar ulaşıyordu. Ama cevap veren yoktu. Yeniden aradı. Çalıp çalıp sustuğunda geri çekildi. “Kırın şu kapıyı!” dedi. Ne olmuştu, kız neden açmıyordu bilemiyordu ama Burçin, onunla konuşmak istemediğinde bile o telefonunu açar, “Seninle muhatap olmuyorum!” der suratına kapatırdı. Bunu biliyordu. Kapı beş birkaç dakika uğraşmanın ardından kırıldığında adamların ardından içeri daldı. Koridorda dolanıp odalara tek tek bakarken gördükleriyle kaşları çatıldı. Üçüncü odadan sonra artık Burçin’i bulduğunda görmek istemediği bir manzara ile karşılaşacağından emindi.

