Karakola döndüğümde dosyaları masaya bıraktım. Toplantı odasında herkes beni bekliyordu. Gözlerim yorgundu ama içimdeki ateş daha da büyümüştü. “Dinleyin,” dedim, sesimdeki sertlik tüm odayı susturdu. “Halil Kervan sıradan bir işadamı değil. Bugün yalısında en az dört farklı küçük grubun lideriyle buluştu. İsimleri yazdım: İsmail Akar, Hamza Kurt… Hepsi alt kolların başı. Bu adam sadece parayı aklamıyor, alt grupları da koordine ediyor. Yani liderin sağ kolu.” Aslı hemen öne atıldı. “Peki bu bizim için ne demek?” Masaya yumruğumu vurdum. “Demek ki lideri tek hamlede alamayız. Ama Halil’i düşürürsek bütün zincir sarsılır. Onun üzerinden yukarıya ulaşabiliriz. Çantasında belgeler vardı, bunu hissediyorum. Şimdi soru şu: O belgeler nerede? Evinde mi, şirketinde mi, yoksa başka bir yerde mi

