AFRA
Nehirde karşılıklı boğma sefası sürüp gidiyordu son hamlemi yapıp cehennemin dibini boylayacaktı elimden kurtulup su üstüne çıktı.
“ abiii “
Başımı çevirip sesin geldiği yöne baktım öfkemden ben onu tamamen unutmuştum ne demişti o?
“ abi mi? “
“inadını bırakmayı deneseydin öğrenirdin “
Suyu yüzüne savurdum
“ doğrudan adam akıllı konuşmayı bilmeyen sensin “
“ başıma musallat oldun çıktık nasıl belaya denk geldim doğruyu söyle hak bahanesi ile seni üzerime mi saldılar? “
Parmaklarım sinirle hareketlenmiş
“ seni boğarım suyla birlikte buhar olup uçarsın “
“ denemediğin bir şey mi? manyak az daha öldürüyordun “
“ ben seni var ya iflah olmazsın halen damarıma basıyorsun “
“ abla Behram abi kavganıza ara verip hani nehirden çıksanız mı diyorum?”
İkimiz ona sert bakış attık
“ az evvel zırlıyordun şimdi gülüyor musun? “
“ şey aslında buradan manzara farklı komedi gibisiniz “
“ çattık ya bildiğin yoldan ne diye çıkarsın ki? “
Söylenirken önden çıkıp karaya ulaştı
“ abii “
Kollarını açıp sarıldı
“ dur güzelim sırılsıklamım zaten “
Gözlerini bana dikip söyledi ardından karaya vardım elini uzattı uzattığı gibi elimin tersiyle ittim
“ senin yardımına ihtiyacım yok “
Karaya ayak basmamla arkadan araba yanaşıp durdu araçtan indi
“ abi iyi misiniz? “
Hızlı adımlarla yanlarına gitti ayaklanıp saçlarımdan süzülen damlalar boynumdan aşağı akıyordu. Saçlarımı toplayım ıslaklığını alırken gözlerimi kaldırıp baktım. Behram gözlerine denk geldim yutkunmasına şahit olurken yönünü çevirdi. Gözlerim baştan aşağı bedenimde göz gezdirdim siyah tişörtüm bedenime yapışmış. Sütyen takmadığımdan göğüslerim belirgin uç kısımlarıyla beraber ben buradayım diye bağırıyor. Boğazına oturan yumruk göğüslerimdi anlaşılan hayatında hiç meme görmemiş arabanın arkasına geçtim onlar aralarında konuşurken bagajın kapağını açtım. Çantayı açtım kıyafetlerim üste olması işimi kolaylaştırıyordu bedenimle bir olan tişörtümün altından tutum göğüsün altına kadar sıyırdım. Arkamdan tişörtümü çekiştirip eski hal aldı
“ sen ne yaptığını sanıyorsun? “
Ona döndüm kollarımı göğüslerimin altında birleştirdim mavilerime dikmiş yeşilleri can çekişiyor
“ bütün gün ıslak kıyafetlerle dolaşıp kurumasını bekleyemem “
“ ulu orta yerde mi soyunacaksın? Burası senin geldiğin yere benzemez “
“ keyfimin kahyası mısın? sana soracak değilim “
“ aynen bana soracaksın “
“ ne sıfatla? “
“ benim sinirlerimi daha fazla zorlamayı akıldan geçirme”
“ ayy ne çok korktum anlatamam dizlerimin bağı çözüldü sen kendi işine bak bas git yoluna bana karışamazsın “
Arkamı döndüm tişörtümün ucundan tutum önüme atılan kolu çantamı kapıp çekti. Kolumdan kavrayıp peşinden sürükledi
“ bırak kolumu “
Arabanın kapısını açtı içeri bedenimi serdi üzerime çantamı fırlattı
“ ne alt edeceksen içeride yap buralar benden sorulur “
“ hadi be şimdi de başımda nöbet mi tutacaksın? “
Yüzüme kapıyı çarptı
“ dağ ayısı “
Arkasını döndü çantadan kıyafetlerimi çıkardım eceline susuyor buralar ondan sorulurmuş. Göreceğiz bakalım neresi kimden sorulur muş? Kardeşi ve o adamın yanına gitti hepsi ardını dönmüştü hızlıca ıslanmış kıyafetlerimden kurtuldum. Beyaz sporcu atletimi giydim bu sefer sütyen taktım göğüslerim üsten taşmış belirgindi. Kalçalarımın biraz aşağısında kalan kot şortu tercih ettim buğday bacaklarım meydanda ayakkabılarım giyindim. Arabadan çıktım saçlarımı elimle düzelterek yanlarına gittim arkasını döndü elimdeki gözlüğümü taktım. Arabamın önünde durup kalçamı kaportaya dayadım. Tek ayağımı yerden kesip araba yasladım kollarım yine göğsümün altında birleşti karşısında durduğum manzaradan kaşları öyle çatık ki yarılacak cinsten
“ arabanı yolumdan artık çekilecek misin? “
Yanındaki dallamaya yan bakışı ile gözlerini üzerini çekmesini sağladı.
“ kime diyorum? “
Ya sabır çekişini dudaklarının kıpırdamasından okudum pozisyonu değiştirip kaportanın üzerine yerleştirdim. Bacağımı kendime çektim dizimin üzerine kolumu yasladım boşta kalan ayağım aşağı saldırdım.
“ bütün gün böyle bekleyecek miyim? “
“ Berat bağ evine gidiyoruz “
“ Yaren benimle geliyorsun arabaya geç “
“ gitmenden bir iyilik yap adam akıllı kalabileceğim otele var mı? mümkünse tam yıldızlı elit bir otel tavsiye ederseniz makbule geçer “
Yanıma hızlı adımlarla yaklaşıp burnumun dibine kadar sokuldu
“ podyumda gezinir gibi etrafta dolanamazsın “
“ başıma ahlak bekçisi mi kesildin? Sana ne istediğim dolanırım kimseye hesap verecek değilim “
Kolumu kavradı ellerine sonra gözünün içine baktım
“ çek o patilerini “
Ellini savurdum
“ sakın bir daha bana dokunayım deme “
“ nerede olduğunu kavramayın dik başlığın başına bela açar buralar sana göre değil geri dönsen iyi edersin “
“ belanın ta kendisiyim herkes kiminle dans ettiğini er yada geç öğrenecek bana ne yapacağımı söylemezsin şimdi toz ol “
“ benden günah gitti sonra uyarmadı deme kendi düşen ağlamaz “
“ iki cihan toplanıp bir araya gelse kimse beni alt edemez ağlayan değil ağlatan ben olurum “
“ abi bizimle gelse olmaz mı? “
“ istemez kalsın “
“ aslında iyi fikir gözümün önünde olursun “
“ pardon “
“ bırak inadı da beni dinle sandığın gibi işler bu topraklarda yürümüyor. Kabul et yada etme bugün yarın peşine düşeceklerdir “
“ benim kimseden korkum yok halen anlayamadın mı? “
“ o sana kalmış benim derdimde belli amacımda “
“ senin derdin amacında beni ilgilendirmiyor “
“ işin ucu sana dokunacak sen sanıyor musun bunlar peşinizi bırakasın? yıllardır mücadele ettiğim yetmedi sıra kardeşime geldi. Bir günde harcadılar onlardan saklamak için adamlarımla bilmedikleri yere gönderdim yolda pusu kurmuşlar ellerinden kaçarken senin yoluna çıktı. Senin maksadında belli benimde eğer birlik olursak emelimize ulaşırız. Ondan sonra sen yoluna ben yoluma “
“ hmm yani düşmanım düşmanı dostumdur mantığı ne işe yarayacaksa? “
“ sadece töre geleneği saçmalığını ortadan kaldırmak istiyorum “
“ aslında mantıklı kökten şehri yakayım bitsin “
“ sen istediğin kadar geç dalganı olayın ciddiyetini anlamıyorsun “
“ ben gayet iyi anlıyorum o kuş beyinlerin karşısında dil dök kan akıt asla değişmeyecekler yıllardır süren adalet sağladıklarını düşünen zavallılar asla sonu kesilmeyecek bu zamana kadar kim önüne geçebilmiş ki? “
“ denemekten zarar gelmez teklif benden gerisini sen düşün kabul etmesen de ben tek başıma vazgeçmeyeceğim “
“ ben nelere şahit oldum bir bilsen o zaman benim gözümden anlardın çıktığın bu yolda zaferi eline alacaksın yada eceline selamı hello diyeceksin. Yüzdesini teraziye koymaya kalkarsan o bile doğru dengeyi göstermeyecek. Dünya da adaleti sağlamak zordur temizlediğini sanırsın ama hep ardından kuyunu kazacak birileri çıkacak o yüzden boşa hayallere kapılma“
“ anlaşıldı senden bana fayda yok tek başıma yürümeye devam edeceğim “
Arkasını dönüp bir adım attı
“ henüz teklifini kabul edip etmediğimi söylemedim “
Yerinde durdu önüne geçtim
“ asla kaybetmeyi sevmem boş elle dönmek bana göre değil “
Elimi uzattım alt tarafı babamın haklarını geri alacaktım kendim baş edebilirdim. Yaren küçük bir çocuğun gözlerindeki o korku teklifi geri çekemezdim. Behram damarıma basıyor yine de aklı başında kardeşini koruması töreye kurban vermek istememe çabasını görmezlikten gelemem. O kızın hayalleri geleceğinin yok olmasına seyirci kalamam….