Boğazım kuruyor boğazından çıkan her hıçkırığa bir yenisi ekleniyor. Sanki ruhum bedenimden ayrılıyor gibi. Gözlerimden firar eden yaşlar yüzümün her yanını bir yağmur gibi ıslatıyordu. Çölde kalmış bir bedevi gibi yolumu arıyordum. Ruhum uçsuz bucaksızdı. Mehmet'in yüzü gözlerime serap gibi görünüyordu. Gözlerimi açtığımda birinin omuzuna başımı koymuş uyuyordum. Nerdeydim? Neden buradaydım en ufak bir fikrim dahi yoktu. Aklıma babaannem gelince yüreğimede ki kor alevlendi. Kalbime ince bir sızı girdi. Başımı kaldırıp yanımdaki kişiye baktı. "Elis iyi misin?" Melis'i görmeyi beklemiyordum. Uçakta olduğumuzu hiç beklemiyordum. Hangi ara uçağa binmiştim. "Korkma birazdan uçak inecek. Araba bekliyor havaalanında hemen hastaneye gideceğiz, merak etme babaannene bir şey olmayacak." Melis'i

