3. Bölüm

502 Words
Telefonumu sesiyle uykudan uyandı. Mehmet arıyordu, hemen açıp telefonu kulağıma götürdüm. "Mehmet?" bu saatte aramasına şaşırmıştım. "Nasılsın, karıcığım?" yataktan doğrulup kolumdaki saatte baktım. "Saatten haberin var mı senin?" sabahın altısıydı. "Biliyorum, uyandırmak istemezdi ama eve geldiğimde seni göremeyince aramak istedim." bir hafta sonra döneceğini söylemişti fakat 4 gün içinde geri dönmüştü. "Erken gelmişsin." başımı yatak başlığına koydum. "Eve gelsen, özledim." bende özlemiştim. Gidip deli gibi hasret gidermek istiyordum. "Erken daha." bir süre sessizce durduk, ne o konuştu ne de ben. "Hazırlanır gelirim." kırılmasını istemiyordum, bu zamana kadar beni beklemekten hiç yorulmamıştı fakat bir yerden sonra bırakmasından korkuyordum. "Arabayı gönderdim, bekliyorum." gelip gelmeyeceğimi bilmeden arabayı gönderiyordu. Keşke kendi gelseydi, belki de uçak yolculuğu onu çok yormuştu ya da işlerden dolayı yorgundu. Yoksa kendisi koşarak gelirdi beni almaya. "Görüşürüz." deyip kapattım, telefonu. Yüzüms tatlı bir gülümse yayıldı. Telefonu komidinin üzerine koyup yataktan kalktım. Getirdiğimi küçük valizden kıyafetlerimi alıp üzerimi değiştirdim. Ablam odasını bana vermiş kendi salonda koltukta uyuyordu. Benim rahatımı düşündüğü için mi yapmıştı yoksa yapması gereken özel işleri olduğu için beni bu odaya mı kapatmıştı hiçbir fikrim yoktu. Odanın kapısını yavaşça açıp salona geçtim. Ablam uyuyordu, koltuğun yanına doğru ilerledim, uyandırmak için omzuna dokundum. "Abla ben eve gidiyorum, Mehmet gelmiş." gözünün birini açıp bana baktı. "Tamam." deyip başını yastığın altına koydu. Üzerindeki battaniye açılmıştı, üzerini örtüp yanında ayrıldım. Valizimi alıp evden çıktım, kapının önünde siyah jeep bekliyordu. Şoför tarafındaki kapı açıldı. Mehmet'in şoförüydü. "Günaydın, Şevki amca." arka kapıyı açtı. "Günaydın, Elis Hanım." bana ne kadar hanım demesini istemesem de Mehmet yüzünden Hanım diyordu. Elimdeki valizi aldı, bende açılan kapıdan içeri girecekken Mehmet'i görünce şok oldum. Geleceğini beklemiyordum ama gelmişti. Elim araba kapısını üzerinde öylece kaldı, kalbim hızlı hızlı atıyordu. "Durma öyle gelsene." ne çok özledimiştim oysa uzun bir süre ayrı kalmamıştık. Neden bu kadar özlediğimi bilmiyordum. Arabadan içeri girdim, kapıyı kapattım. Mehmet'in olduğu tarafa bakamıyordum. Elini belimde hissedince irkildim, kokusu ciğerlerimi bayram ettiriyordu. Belimdeki eliyle beni kendine doğru çekti. Başımı döndürüp ona baktım. Sağ elini omzuma koyup bana sıkıca sarıldı. Yüzünü saçlarımın arasına gömdü. "Ne çok özledim, seni bir bilsen." keşke sen de bilsen bende çok özledim. Elimi kaldırıp sırtına koymak istedim. Elimi kaldıracak gücüm yoktu sanki. Ruhum bedenimden çekilmiş gibiydi. Saçlarıma küçük öpücükler bırakıyordu. Kokumu derince içine çekiyordu. Ben ise öylece duruyordum. İçimde ona karşı olan nefretim hâlâ devam mı ediyordu? Neden Mehmet'e bu kadar yakınken kendimi uzak tutuyordum. Hislerime anlam veremiyordum. Mehmet uzaklaşıp yüzümü avuçları arasına aldı. Baş parmağıyla yüzümü okşuyordu. Hasret dolu bakıyordu, gözleri. Ben ise bomboş bakıyor gibiydim. "Çok yorgundum, yorgunluğumu da aldın." beni yeninden kendine çekti, çenesini başımın üzerine koydu. Yüzüm tam göğsünün üzerindeydi. Gözlerimi kapatıp deli gibi atan kalbini dinledim. Ne arabanın kapısı açıldı, ne de araba hareket etti. Elimi zorla olsa da kaldırıp Mehmet'in sırtına koydum. Yüzümü boynuna doğru çevirdim. Artık hislerimi saklamak istemiyordum. Duygularımı özgürce yaşmak kalbime daha iyi gelecekti. Nefesini yüzümde hissedince kapalı olan gözlerimi açtım. "Seninde özlediğini biliyordum." böyle konuşunca utanıyordum. Yüzümü göğsüne gizledim. Gülümsediğini duyunca daha fazla sarıldım. "Sen hevesini al diye yapıyorum. Bir sarılmadan bir şey olmaz." gururumu bir yerinde durmuyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD