Günümüz, 2014. Yeni bir güne uyanmak hiç olmadığım kadar iyi hissettirdi. Çünkü her gecenin sabaı olurdu, bir gün o sabaha kalkamamak beni çok korkutmuştu. Bazen kabuslarıma giriyordu ama uyandığımda ve elimi kalbime attığımda hala yaşadığımı hisediyor olmak paha biçilemez bir şeydi. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra altıma lacivert kumaş plaza pantolonlarımdan bir tanesini giydim. Üzerime de siyah basic bir üst giydikten sonra spor ayakkabılarımı da giydim ve altın küpelerimi taktım. Kahvaltı bile etmeden evden çıkarken düşündüğüm tek şey bir iş bulabilmekti. Apartmandan çıkıp minibüs durağına yürürken gördüğüm tanıdık arabayla gözlerim kısıldı. Sanki hiç görmemiş gibi yanından geçip gittim. Sanki o, benim böyle yapacağımı hissetmiş gibi hiç duraksamadan arabadan indiğini duydum. Arabanı

