GÖKŞEN

2. El Öpme

Sinirle uyandığım yataktan dinlenmiş ve vücudumun yenilenmesiyle kendimi daha iyi hissederek kalktım. Kendimi yeni gelin gibi falan hissetmiyordum sanki birazdan kahvemi içip işe gidecektim.Yanımda fosur fosur uyuyan kocama baktım. Ha kocam olmuş ha patronum pekte bişey ifade etmemişti.

Yataktan ayaklarımı sallandırıp kalktım ve banyoya girip günlük rutinlerimi hallettim. Bir yarım saat sonra kendime gelmiş halde dışarı çıkmıştım. Ayhan hala uyuyordu. Akşam kendime bir söz vermiştim meletecektim. Hadi o zaman başlayalım. Alışkanlık olduğundan ve gece hiç yorulmadığımdan saat 6:35 te uyanmıştım. Oysa ne çok isterdim kocamın beni yataktan kazıyarak çıkartmasını. Bu sabah kaynanamda kahvaltı edecek ellerini öpecek ve 1 haftalık balayına Antalyaya gidecektik. El öpme kahvaltı olmasaydı da direk gitsek daha iyi olurdu ama adetmiş miş miş. Sanki her adeti layıkıyla yapıyoruz gibi bir bu eksik kalmasın diye ses çıkarmadım.

AAA bu arada ben sizlere kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Gökşen Pala artık Demir oldum evet evet ben Gökşen Demir 28 yaşındayım trabzonluyum ama oraları hiç bilmem babam ölünce annem ailesinin yanına gelmiş ve ben İzmirde büyümüşüm. Babaannemler de annemi sevmedikleri için ne beni ne annemi aramadıklarından ne annem Trabzona gitti nede beni götürüp gitmeme izin verdi. Bende içindeki yarasını görüp ses çıkarmadım. Tahmin edersiniz ki annem de İzmirli. Babam görev gereği İzmire tayini çıkınca anneme aşık olmuş ve sonrada tüm itirazlara rağmen evlenmişler aileler gönülsüz küçük bir nikahla hayatları birleşmiş. Sonrasında annem mecbur kocasının memleketine gitmiş ve orada kaynanası tarafından ezilip durmuş. Annem kulakları çınlasın "Seni anası babası olmayana vereceğim derdi" de nasip işte hem anası hem babası var hemde yetmez gibi evin tek oğlu Ne büyük ne de küçük kardeşi yok.Kısaca ben kaynanama ve kayınbabama bakmakla mükellefim. Gerçi dinen de kanunende bakmak zorunluluğum yok ama kocamın hatrına onu sevdiğim için idare ederim diye düşünüyorum. Tabii şimdilik. Ay çenem düştü ne diyordum baba tarafım Trabzonlu anne tarafım ise tam bir egeli olarak büyüdüm. Trabzonun adetini neyini bilmem. Zaten düğünümde oradan kimseye de söylemedik ve davet edilmeyince kimse de gelmedi. Akraba olarak dayım teyzem ve anneannem vardı. Ne yapalım Ayhan tek çocuk ben tek çocuk bir şekilde götürecektik işte hayatı. Evet şimdi hikayeme başlayalım bakalım. Okulu bitirip 3 yıl iş bulamadığım depreştiğim bir dönemde yüksek lisans yapmaya karar verdim . Bu sırada staj yaptığım bir şirket bana geçici olarak iş teklif ettiğinde hemen kabul ettim çünkü üniversite bitirmiş bir kimya mühendisi olup hala annesinden harçlık almak çok koyuyordu.Verdikleri para yol parama anca denk geliyordu ama ne yapalım idare ediyordum. Sonrasında yüksek lisansımı da bitirince daha büyük firmalara cv mi gönderdim. İlk bir kaçıyla görüşünce pek olumlu olmadı . Herkes tutturmuş tecrübe diye başlıyorlardı laflarına. İYİ GÜZEL DE BİZE İŞ VERMEDEN NASIL TECRÜBE KAZANACAKTIK Kİ?

En son kocamın şirketine cv mi bırakıp kendisiyle görüşmeden ayrılmıştım. Tam 3 gün sonra beni arayıp görüşmeye çağırdılar öyle heyecanlanmıştım ki. Görüşmeye giderken giymek için 3 farklı kombin hazırlamıştım. Bu kez almam gerekiyor diye tam bir motivasyonla içeri girdim.Yaşım olmuş 24 artık bu işi almalıydım ve hayatımı bir düzene sokmam gerekiyordu. Görüşme günü geldiğinde sabah erkenden kalkıp duşa girdim ve bir güzel temizlenip hemen üzerimi giymeye başladım. Siyah diz altında kalem etek beyaz sade bir bluz siyah stilettolarım ve saçlarımı da düzleştirip sırtıma bırakmıştım. Toprak tonlarında makyajımı da bitirip parfümümden sıkınca hazır olduğuma emin oldum. Nisan ayında olduğumuzdan sırtıma blazer ceketimi de geçirip çantamı elime aldımve kapıyı ardımdan çektim. 1.65cm boyunda kumral maviye yakın ama annemin deyimiyle gök gözlü kıvırcık saçlı hayat dolu gülmeyi eğlenmeyi seven bir kızım. Bu arada annem hep "yağmurlar yağmasın o gök gözlerine güzel kızım"diye sever beni.

Dolabın önüne geçip ne giyeceğime bakınıyordum ki

"Günaydın karıcım çok erken değil mi? Biraz daha uyusaydın zaten geç yattık" dedi. Sanki anama küfretmiş gibi sinirlendim. Dalgamı geçiyordu acaba?

"Ayhan sen yat mağlum akşam çok yoruldun ." Sırtını yataktan kaldırıp yatağın başlığına dayadı.

"Ne yorulması karıcım bir şey yapmadık ki biz? Sen kızdın ya unuttun mu?" Şimdi sana bir güzel kızacağım ama neyse.

"Uyuyacaksan uyu kalkacaksan kalk Ayhan otele kaçta giriş yapmamız gerek? Geç kalmayalım. İstersen hemen kalkta önce annenlere gitme işini aradan çıkartalım." Hiç gidesim yok ama tek evlatları Ayhan olunca kıyamıyorum da.

"Annem 10 da gelin dedi saat daha 7 karıcım ne yapacağız 3 saat orda? Hem istersen o 3 saati başka şekilde değerlendirelim?" Baksen nelerde bilirmiş kocacım değerlendirmek haaa görürsün sen. Kırıta kırıta yanına gidip karşısına dikildim. Ellerimi gögüslerimin altından bağlayıp memelerimi gözüne gözüne soktum. Yutkundu gözlerini açıp pijamamın üst kısmından görünen memelerimden alamıyordu. Hafif eğildim ve iyice memelerimi görür olunca yerinde kımıldandı.

"Ne yapacağız Ayhan haa? "dedim safa yatarak.

"Şey hani biz akşam şey yapmadık ya?"

"Ne yapmadık ya?"

"Şey işte şey?" az kaldı bana geliyorlar gene bir söyleyemiyor kontes ya.

"Söylesene ya ne yapmadık ?"

"Sevişmedik ya hani sen kalkıp gittin onu mu yapsak?" oldu paşam başka daha duvarlara sürttürecem seni öyle kolay mı?

"Ay o mu yok canım canım hiç istemiyor şuan hem hiçte cazibesi yokmuş anladım akşam .Artık onu hiç yapmamıza gerek yok."

"NEEEEEEEEEEEEE?" Adamın aklını böyle alırım işte oh olsun sana.

"Nasıl yani hiç mi yapmıcaz Gökşen?"

"Evet yapmayacağız ne var ki?"

"Ama olur mu karıcım ben sana nasıl dayanayım?"

"Akşam pek güzel dayanıyordun ama . Hoş dayanmadın ya neyse."

"Ama akşam söylemiştim sana özürümü de diledim. Sen korkma canın yanmasın diyeydi. Söz bir dahakine vallahi şeyim kırılsın (Delinin zoruna bak yapacak yemin mi kalmadı be) üzerinden inmeyeceğim içinden hiç çıkmayacağım." Sen hayırlısıyla bir girde çıkması kalsın canım kocam ah ahh.

"Düşünmem lazım Ayhan bilmiyorum." Arkamı dönüp aldığım beyaz elbiseyle banyoya girdim ardımdan bana bağırıyordu.

"Karıcım akşam her yerini gördüm burada giyinebilirsin" diyordu ama hiç havamda değildim.

"Gerek yok görsende bişey olmuyor zaten" deyip banyo kapısını kapadım. Bir şeyler homurdandı ama anlamadım. Hemen üzerimi giyip dışarı çıktım ve makyajımı yaptım ve işte hazırdım. Ayhan ardımdan kalkmış ve oda banyodaki işlerini halletmiş ve giyinmişti. Gece dağılan yatak odamızı toparlayıp salona geçtim 40 yıılık evliler gibi birimiz bir koltukta birimiz bir koltukta oturuyor benim elimde kumanda sabah haberlerine bakıyordum. Ayhan ise telefonundan işyerinin güvenlik kameralarına bakıyordu. Halimiz tam bir rezillikti. İnsan evliliğinin ilk sabahında böylemi olur diye geçirdim içimden canım sıkıldı. Şuan bizim diz dize yanyana iç içe olmamız gerekmiyor muydu? Arkadaşlarım hep ilk gecelerini ballandıra ballandıra anlatır ağzımın suyunu akıtırlardı. İşte kocam öyle romantik vah işte kocam böyle davrandı. Bende ki de şans ya işte benim kocam da bana bir halt etmedi desem millet yerlere yatardı gülmekten. Bir gece de evlilikten kocadan sevişmek dahil her şeyden soğumuştum . Kendi içimdeki savaşıma ara verip saate baktığımda saaatin 9 a geldiğini görünce ayağa kalktım. Bana bakan Ayhan

"Karıcım ne oldu neden kalktın?" diye sordu. Elimle saati gösterip

"Hadi gidelim az da orada otuturuz zaten kahvaltımızı yapıp hemen geri gelmemiz gerek daha ben valiz hazırlayacağım." dedim. Valizi kaynanam gidene kadar bizi evinde esir etmesin diye son dakikaya bırakmıştım. Çok akıllıydım canım çokkk.