23.

2016 Words

Yusuf iki gün önce emir verdiği adamların elinden kurtulduktan sonra kabına sığamadığını hissediyordu. Her biri kusura bakmamasını, ellerinden bir şey gelmediğini söylüyorlardı ama affetmeyi düşünmüyordu. Abi bildiği Ural, kardeşim dediği Esat bile işine taş koymuşlardı. Hele Gökçe’nin onu bekleyip de bir de boynunun bükük kalması gözünün önüne geldikçe delirecek gibi oluyordu. En son böyle hissettiğinde kendini Kurşun’un kapısı önünde bulmuştu ama şimdi kendini bekleyen gökyüzü gözlüsü varken canının kıymetini bilecekti. Aslında malikanenin kapısına dayanmak, kimin karısını kimden kaçırıyorsunuz demek vardı da Ayşe ablayla ve Ural abiyle daha fazla dikleşmek istemediği için adımları en zararsız yere doğru çevrildi. Hemşerisi Mahir’in atölyesine. Mahir yoksa bile Süleyman usta vardı

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD