Miran Hazal’ın doğruyu söyleyip söylemediğini bilmesem de gözlerine bakarken o suçluluk duygusunu görmemiştim. Dediği gibi suçlu olsa buraya gelmek yerine abilerinin arkasına saklanması onun için daha mantıklı olurdu. Onu odada bırakıp gittiğimde Cafer’i arayıp olayın aslını astarını öğrenmesini istedim. Güvenlik kamerası dış kapıyı ve avluyu görüyordu. Ama balkon tarafı kör noktaydı. Anneme güveniyordum. Feyza için Hazal’dan nefret ediyor olsa bile hakkaniyetli kadındır. Birine iftira attığına hiç şahit olmadım. Canımı sıkan ise Bahar’dı. Belki de hala Hazal’ı göndermek için yalan söylüyordu. Onunla konuşmam lazımdı. Cafer’i yeniden aradım. “Bahar’ı hastaneye getir,” dedim. *** Bahar hastaneye getirildiğinde, onu Başhekimlik odasına değil, poliklinik odasına götürdüm. “Miran

