Eve geldiğinden beri bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu genç kadın. Welat’ın söyledikleri çıkmıyordu aklından. Kendi canının acısından onu görmezden gelmişti; şimdi elini kana bulamasın diye kendini yiyip bitiriyordu. Bir şey yapması gerekiyordu. Bi şekilde bir yolunu bulup Welat’ı kararından döndürmesi gerekiyordu. Daha fazla dayanamayıp çıktı evden. Ama nereye gidecekti bilmiyordu. Konağa gidemezdi; mecbur Azad’ı aramak zorunda kalmıştı. Çalan telefona “Efendim yenge,” diye cevap verdi genç adam. “Müsait misin Azad?” “Evet müsaitim yenge.” “Abin nerde, evde mi?” “Yok yenge değil, hayırdır bi sorun mu var?” “Sorun yok da onunla konuşmam gerek.” “Merkezdeki eve gitti, bu gece orda kalacakmış. Adresi göndereyim istersen.” “Tamam gönder,” diyip kapattı telefonu Zelal. Sonra da

