Zelal terasta bir o yana bir bu yana dolanıp duruyordu sinirden. Kapıya yaslanmış onu izleyen Demir’in bile farkında değildi şu an. Bir anda gelip hayatlarına bu kadar dahil olan, üstelik Welat’la alakalı ona meydan okuyacak cesareti kendinde bulan bu kadına mıydı bu sinir yoksa kendine mi anlayamıyordu. O günün kalanını büyük bir sessizlik içinde geçirdi genç kadın. Gece olup herkes uyuduğunda çıktı bahçeye. Sessizlik şu an en çok ihtiyaç duyduğu şeydi. Uzun uzun dinledi sessizliği. Belki de buraya hiç dönmemeliydi. Bu gördükleri, yaşadıkları belki de daha hiç bir şeydi. Daha fazlasını kaldırır mıydı yüreği, emin değildi. Sabaha karşı odasına çıkıp uyudu aklında milyonlarca soruyla. Gözünü çalan telefonla açtığında saat neredeyse 10 olmak üzereydi. “Sabaha kadar uyumazsan bu saate k

