“Kıskanç pezevenk hapse girmiş hâlâ kadın peşinde.” diyen Akın karşısındaki avukata bakıyordu. “Tamam halledeceğim ben.” diyerek gitti.
Bera’yı aradığında, “O kadın kimse patronunun neden yanına gidemediğini söyleyecekmişsin.” dedi.
“Tamam Akın Bey.” diyen Bera telefonu kapatarak yola çıktı.
Cennet’e geldiğinde dışarıda bekleyen adamlar doğrudan Kaplan’ın yanına çıkarmışlardı.
“Ogün içeri girmiş.” Kaplan yaktığı puroyu içiyordu.
Bera’nın elleri önünde bağlanmıştı. Başı yere eğikti. “İstediğiniz silahların miktarı çok fazlaydı yakalanmadan geçmesi düşük bir ihtimaldi ki sonuç ortada ama yakında çıkar dışarı.”
“Eğer işin içine ismim karışırsa…”
“Karışmaz Efendim, Akın Bey bu konuyla ilgileniyor ve serbest bırakılmasını sağlayacak.”
Kaplan purosundan çektiği nefesi dışarı üfledi.
