İkizim 2

Bölüm 5

Arya;



Odaları gezerek "Hadi hadi kalkın." derken kendimi bir an için yurtta gibi hissetmiştim. Odalara ikili dağılmış olmamız bu durumun

en büyük etkeniydi.

"Hadi kalksanıza." diye bağırırken bir yandan da odalarına girip üstlerini açıyordum. Yıllık okul işkencemiz an itibariyle başlamıştı.

"Ben gitmeyeceğim." diyerek yorganı suratına kapatan Arda'ya 'Ciddi olamazsın.' bakışlarımı atıyordum ama kafasına kadar çekmiş

olduğu yorgan beni görmesini engelliyordu.

"Saçmalama Arda ilk günden. Kalk hadi."

"Bana ne kardeşim ben ilk günümü evde yatarak geçirmek istiyorum belki."

"Sen onu bana bırak." diyerek kontrolü Anıl aldığında bende oda değiştirerek Kaan'ın yanına geçmiştim.

"Ben her gün sizle mi uğraşacağım. Olmaz ama böyle." demiştim ki Arda'nın bağırışı yerimden sıçramama sebep olmuştu. Girdiğim

odadan tekrar çıkarken, karşımda gördüğüm manzara kahkaha atmama sebep oldu.

Anıl, Arda'nın bacağından tutmuş sürükleyerek tuvaletin önüne götürüyordu. Abi kardeş gayet iyi anlaşıyorlardı.

"Oğlum bıraksana ayağımı. İnsan, insanı böyle mi uyandırır? "

"İnsan olsan hemen uyanırsın zaten Arda."

"Seni taciz suçu artı insana hakaretten tutukluyorum."

''Boş yapma Arda. Kalk yürü.'' dediğinde Arda olduğu yerden kalktı.

''Hepinizi dava edeceğim.''

''Hadi Arda hadi anca.'' diyerek Anıl, Arda'yı bıraktığında gülerek tekrar bizimkilere döndüm.

''Hadi Kaan ben Anıl'ı çağırmadan kalk istersen.'' dediğimde tehditimi Buğra duymuş hemen kalkmıştı. Sanırım Anıl benim bu evdeki kurtarıcım olacaktı. Peki Çağla nerede diye soracak olursanız hanımefendi kalkmış üstüne birde makyajını yapmış bekliyordu. Bu aralar beni çok şaşırtmaya başlamıştı.

Bizimkileri kaldırma işim başarıyla tamamlandıktan sonra odama geçip bende hazırlanmaya başladım. Ne giyeceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Sanırım okulun ilk gününe her zamanki halimle gidecektim.

Dolaptan beyaz bir elbise çıkardığımda Çağla hemen öne atılıp ''Bunu giymeyeceksin değil mi?'' dedi.

''Bono goymoyocokson doğol mo? Yok giymeyeceğim, çıplak gitmeyi düşünüyorum nasıl?''

''Arya dalga geçme.''

''Sende saçma sapan konuşma. Ne var kıyafette?''

''Sorun orada hiçbir şey yok çok sade.''

''Baloya değil okula gidiyoruz Çağla.''

''Olsun bugün üniversitenin ilk günü. Biraz güzel ve özenli giyin.''

''Baş üstüne Çağla Hanım.'' diyerek dolabımın önünden çekildiğimde Çağla yerime geçti.

''Şimdi sana güzel bir şeyler bulalım.''

''Biraz çabuk olursan çok iyi olur.'' demiştim ki içeriden Kaan bağırmaya başladı.

''Arya! Kahvaltı nerede?''

''Ne kahvaltısı Kaan?'' derken odadan çıkıp mutfağa doğru ilerlemeye başladım.

''Kahvaltı yapmayacak mıyız?''

''Hayır. Dışarıdan simit alın.'' dediğimde Kaan gözlerini devirerek ''Seni anneme şikayet edeceğim.'' dedi.

''Sana hizmet etmeye mi geldim ben? Bugünlük böyle idare edin işte. Ne mızmızlanıyorsun?'' dedikten sonra diyeceklerini

dinlemeden odama koştum. Sabah sabah hiç çekilmiyordu.

Odama girdikten sonra Çağla'nın seçip yatağımın üzerine koyduğu kıyafetlerime baktım.

''Bunları mı giyeceğim?''

''Evet nesini beğenmedin?''

''Benim seçtiğim daha güzeldi.''

''Susta giy şunları.'' dediğinde itiraz etmek yerine kıyafetleri alıp banyoya girdim. Beyaz askılı elbise, üzerine de kahverengi

gömleğim vardı. Aslında çokta kötü durmuyordu.

Hızla giyindikten sonra dışarı çıktım. Çağla yatağına oturmuş beni bekliyordu.

''Şimdi birde makyaj yaptık mı çok güzel olursun.''

''İstediğin gibi takıl.'' dediğimde Çağla şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

''Emin misin?''

''Evet ama mümkünse çok abartmadan yap.''

''Tamam sen otur. Çok bir şey yapmayacağım.'' dediğinde gözlerimi devirdim.

Masanın başına oturup gözlerimi kapattığımda Çağla makyajımı yapmaya başlamıştı. Aradan beş dakika geçmişti ki Çağla bittiğini

söyleyerek geri çekildi. Gözlerimi açtığımda gerçekten de çok abartmadığını fark ettim.

''Teşekkür ederim.'' dediğimde gülerek saçlarımı karıştırdı. ''Ne demek her zaman.''

''Gidelim o zaman.''

''Gidelim.'' diyerek ikimizde dışarı çıktığımızda bizimkilerin hepsi oturma odasında oturmuş bizi bekliyordu. İçeri girdiğimizde

hepsinin bakışı bize döndü.

''Vay be.'' diyerek yattığı yerden kalkan Arda yanıma gelip koluma girdi.

''Seni eşim ilan ediyorum. Okulda yanımdan ayrılma da sevgilim sansınlar.'' dediğinde gülerek omzuna vurdum.

''Saçmalama.''

''Öyle kızım kimseye veremem seni.'' demişti ki Kaan ''Aferin Arda böyle devam. Güveniyorum sana.'' dediğinde gözlerimi devirdim.

Bu aralar fazla korumacı kesilmişti başıma.

Buğra da oturduğu yerden kalkıp Çağla'nın koluna girdiğinde Kaan ve Anıl birbirine baktı.

''Çağlayı da ben aldım.''

Kaan ''Kalk Anıl seni de bari ben alayım.'' dediğinde hepimiz gülmeye başladık. Anıl kalkmış Kaan'ın koluna girmişti.

''Hadi eşleştiğimize göre gidebiliriz.''

''Gidelim.'' diyerek evden çıktığımızda kapıyı kilitleyip çantamın içine attım.

''Ya biz sizden önce gelirsek ne yapacağız?''

''Doğru tek bir anahtar var. Şey yaparız biz bugün gelirken Arda'yla anahtarcıya uğrar hepimize birer tane çıkarttırırız.''

''Neden biz Arya?''

''Çünkü anahtar bizde Arda.''

''Tamam o zaman.'' Dediğinde güldüm bir garipti bu çocuk.

''Buğra herkesi bırak bakalım okuluna.''

''Ne demek herkesi bırak? Ben her gün sizin şoförlüğünüzü mü yapacağım?''

''Araba alana kadar idare et işte.''

''3 yıl?''

Kaan ''Sanırım.'' dediğinde hepimiz güldük. Azıcık idare etmeliydi bizi.

''Peki. Yapacak bir şey yok.'' dediğinde ben ve Arda merdivenden inmeye başladık. Onlarda asansöre binmişti. Oldum olası sevmezdim asansörü.

Aşağı indiğimizde kalbim çok hızlı atıyordu. Sanırım artık yeni okuluma başlama zamanıydı.