Bölüm 6

746 Words
Arya;  Telefonumun not defteri bölümünü açarken Arda anlamayarak bana bakmaya başladı. Etrafta bir sürü insan oluşu Arda ile konuşmamı engelliyordu. "Şimdi ne yapacağız?" yazdıktan sonra telefonun ekranını ona çevirdiğimde gülerek gözlerini devirdi. Kulağıma yaklaşıp ''Ortama ayak uydur.'' dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. Üniversitenin ilk günü o kadar da heyecanlı sayılmazdı aslında. Tanışma amaçlı bütün öğrenciler alınmış ve kafeye getirilmiştik. Şu an ise çoğu kişi birbiriyle konuşurken ben Arda'ya Arda'da bana bakıyordu. Normalde fazla çekingen biri değildim ama şu an takınmış olduğum tavır benimde şaşırmama neden oluyordu. Etrafımdaki insanlarla tanışmak yerine Arda'nın yanında oturmak daha güzeldi. Şu an kendim tanışmadığım gibi Arda'nın da tanışmasına engel oluyordum. Bugün fazlasıyla garipti. ''Artık bizde mi aralarına girip tanışsak?'' ''Olmaz daha değil. Biraz daha bekleyelim.'' ''Hadi ama Arya misafirliğe giden misafir çocuğu gibisin. Gitmeye yakın mı yakınlık kuracaksın buradakilerle. Bir saattir buradayız.'' ''Tamam ama ne yapmalıyım?'' demiştim ki Arda'nın yanına oturan çocuk Arda'nın dikkatini üzerine çekmişti. Kulağına bir şeyler fısıldadığında istemsizce kaşlarım çatıldı. ''Arya sen burada dur geliyorum birazdan.'' ''Nereye?'' demiştim ki cevap vermeden yanımdan uzaklaştı. Ulan Arda! Oflayarak etrafıma bakınmaya başladığımda herkesin eğleniyor olması dikkatimi çekmişti. Güzel bir yıl olacak gibiydi. ''Merhaba.'' Yanıma aniden biri oturunca olduğum yerden sıçradım. Halime gülmeye başladığında ise sinirlenerek kaşlarım çatılmıştı. Bugün ya ben fazla agresiftim ya da insanlar fazla garipti. ''Ben Deniz.'' dediğinde üzerimdeki negatifliği atmaya çalışarak ''Arya.'' dedim. ''Tanıştığımıza memnun oldum.'' diyerek elini uzattığında, elini tutup gülümseyerek ''Ben de.'' dedim. Arda nereye kaybolmuştu? Telefondan mesaj attığım sırada Deniz tekrar bana döndü. ''Bu kadar mı?'' ''Ne bu kadar mı?'' ''Konuşma.'' Gülümserken ''Sanırım.'' dedim. Gözleri dikkatimi çekmişti. Göz rengi etkileyiciydi. ''Bu git demek mi oluyor?'' ''Bilmem.'' dediğimde gülüşü daha da büyüdü. ''Fazla belirgin bir kızsın zor olmuyor mu?'' ''Çoğu zaman olmuyor.'' Yanımdan kalkarken ''Sevdim seni.'' dediğinde gözlerimi devirdim. Kafa dengi birine benziyordu. Aynı zamanda yapışkan bir karaktere sahip gibiydi. Etrafa bakınmaya başladığım sırada karşıda Arda'yı gördüm. Yanındaki çocukla bir şeyleri tartışıyor gibiydi. İkisinin bakışları aynı anda bana döndüğünde rahatsız olarak bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Ne konuşuyorlardı? Bakışlarım tekrar onlara döndüğünde çocuğun Arda'nın yanından uzaklaştığını gördüm. Arda tekrar yanıma geldiğinde yüzü asık duruyordu. ''Ne oldu?'' ''Hiç. Yok bir şey.'' ''Emin misin Arda? Yüzün hiç öyle demiyor.'' derken telefonumu masanın üzerine bırakıp Arda'ya yaklaştım. ''Arya gerçekten yok bir şey.'' ''Son kararın mı?'' dediğimde çatık kaşları normale dönmüştü. Gülümseyerek ''Evet.'' dediğinde ben de gülümseyerek karşılık verdim. ''Tanıştın mı hiç birileriyle?'' ''Şuradaki sarı saçlı çocukla tanıştım sayılır.'' ''Sayılır?'' ''Geldi adını söyledi gitti.'' dediğimde ikimizde güldük. ''Ben yokken kardeş olmuşsunuz da haberim yok.'' ''Ya Arda dalga geçme. Şu an kimseyle tanışmak istemiyorum.'' ''Peki matmazel ne zaman tanışmak istersiniz?'' ''Yarın?'' ''Uygun sanırım.'' dediğinde gülümsemeye devam ediyordum. ''Sanki sen çok kişiyle tanıştın.'' ''İzin verdin mi ki tanışayım? Sabahtan beri dizinin dibinde oturmuş çerezleri yiyorum. Masadaki bütün çerezleri sayende ben yedim.'' ''Gittin de tuttum mu?'' ''Evet.'' ''Ne zaman tuttum yalancı?'' ''Sabahtan beri tutuyorsun ya.'' ''Ne kadar yalancı bir çocuk oldun sen ya. Hiç yakışıyor mu?'' ''Tamam Arya haklısın.'' dediğinde gözlerimi devirdim. Bu çocukla 6 yıl nasıl geçecekti? ''İyi be sustum ne yaparsan yap.'' dedikten sonra sinirle ayağa kalktım biraz dolaşmak iyi gelebilirdi. Bir iki adım atmıştım ki telefonumu masanın üzerine bıraktığım aklıma geldi. Hızlıca geri dönüp telefonumu aldıktan sonra tekrar yürümeye başladım. Arda'nın yanından hızla uzaklaşmamın sebebi gülerek bir şeyler söylerse hemen affedeceğimdendi. Gerçi ben Ardaya hiçbir zaman küsemiyordum ama şu an küsmüş gibi yapabilirdim. Telefonuma mesaj geldiğinde dikkatimi telefona vermiştim. Normal insanların yapmaması gereken bütün hareketleri yapıyordum. En çok yapmamam gereken hareket bu olabilirdi çünkü başkalarına çarpabilirdim. Sanırım bu da kargaşaya sebep olabilirdi. Bir iki adım atmıştım ki birine çarptığımda olduğum yerde kalakaldım. Kötüyü çağırmakta üstüme yoktu. Çarptığım kişi her kimse çok sert çarpışmıştık. Bu da yetmiyormuş gibi çocuğun elindeki içecek hem benim hem de onun üzerine dökülmüştü. ''Çok özür dilerim.'' diyerek kafamı kaldırdığımda bir çift kahverengi gözle karşılaştım. ''Gerçekten çok özür dilerim kusura bakmayın.'' ''Önemli değil ama önüne baksan çok iyi olurdu.'' ''Haklısınız. Üstünüz çok ıslanmış.'' ''Senin de üstün çok ıslanmış.'' dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Üstüme baktığımda onunkinden daha fazla ıslanmış olduğunu gördüm. ''Gerçekten çok özür dilerim ben görmedim.'' ''Anladım üzgünsün.'' dediğinde içimden hödük diyemeden edemedim. ''Üstünü ıslak mendille falan silelim.'' ''Gerek yok. Gider bir yerden tişört alırım şimdi.'' ''Emin misiniz?'' ''Evet.'' dediğinde rahatlamıştım. Bana kızabilirdi. Hatta kıyafetini yıkamam gerektiğini söyleyerek kavgada çıkartabilirdi. Ama o bunların hiçbirini yapmamıştı. Sessizce arkasını dönüp uzaklaşmaya kalktığında önüne geçtim. Tanışmasam olmazdı. Önüne geçtiğimde durmak zorunda kaldığından bakışları tekrar bana döndü. ''Şimdi ne var?'' ''Tanışmadık ben Arya.'' dediğimde yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu. Bense anlamayarak yüzüne bakıyordum. Biraz duraksadıktan sonra cevap verdi. ''Doruk ben. Tanıştığımıza memnun oldum.''
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD