~Roza~ Samanlığın üzerinden kalkıp eşeğe doğru yürüdüm. Elimi eşeğin semerine götürüp dokundum. Rezvan Ağa’nın dedikleri kulağımdan gitmezken gözümü kapattım. “Eşek değilim!” Sesim fısıltıdan farksız değildi. Gözümden akan yaşları diğer elimle silip gözümü açtım. “Birine zarar gelecek diye susmam eşekten aşağı olduğumu göstermez!” Amma Rezvan Ağa’nın gözünde öyle değildi. Ona göre birini korumak maksadıyla susmak eşeklikten de kötü hâldir. Elimi semerden çekip kapıya yürüdüm. Ahırın kapısını açıp dışarıya çıktığımda gün aydınlanmak üzereydi. Kapıyı kapatıp sağa döndüğümde gördüğüm kişiyle duraksadım. Atın önüne koyduğu kovayla, at başını eğip su içmeye başlayınca kendisi de ileriye doğru gitti. Yanına gidip gitmemek arasında kalırken nefeslendim. “Eşek değilim!” Başımı onaylarcasın

