Dicle gece boyu kabuslarla dolu bir uykudan ezan sesiyle sıçrayarak uyandı. Etrafa baktığında daha havanın aydınlanmadığını anladı ama gördüğü kabus o kadar gerçekçiydi ki en son uçurumdan aşağı bırakmıştı kendini, biraz daha ayınca yanına baktı ama Memik Ağa yoktu yanında. Yatakta oturur pozisyona gelip elini kabinin üzerine götürdü, hâlâ deli gibi atıyordu kalbi çok da terlemişti, ezan bitene kadar aynı pozisyonda durdu yatakta. Biraz daha sakinleşmişti böylece, ezan bitince usul usul kalktı yataktan hemen odada bulunan banyoya gitti, abdestini alıp tekrar girdi odaya. Allah'tan seccade pusulalıydı hayatta bulamazdı şuan kıblenin yönünü. Seccadeyi serip namazını kıldı, Allah'tan yine esenlik ferahlık diledi. Hep yaptığı gibi inşirah suresini okudu, üzerinde hâlâ geceden kalma kıyafetleri

