PROLOG

201 Words
İnsanlığı olmayan, canavara dönüşmek ve öldürmek üzere tasarlanmış travmalarla dolu askeri üç ay içerisinde asil bir lorda çevirmek ne kadar zor olabilirdi ki? Her an ölebilirdim. Vahşice katledilebilirdim ve benden önceki tüm öğretmenlere olduğu gibi ıssız bir toprağa gömülebilirdim. Yani, bunlar olası senaryolardı. Ama ya ölmezsem? Ya ölmezsem? O zaman deli gibi zengin olacaktım ve hayatımı eskiden olduğu gibi asil bir leydi olarak zevk içinde yaşamakla geçirecektim. Sadece üç ay dayanmalıydım. Üç ay. Bu yüzden anlaşmayı kabul ettim ve canavarın inine girdim. Onunla karşı karşıya gelene kadar üç ay yaşamak olası geliyordu ama şimdi, sanırım saniyelerim vardı. Devasa boyu, kaslı bedeni ve parlayan kırmızı gözleriyle üzerime doğru gelirken tek yapabildiğim yutkunmak ve ölmeden önce dua etmeye başlamaktı. Boğazıma güçlü bir darbe alıp ölmeyi beklerken bambaşka bir şey oldu ve bu vahşi köpek beni KOKLAMAYA BAŞLADI! Tıpkı gerçek bir köpek gibi! Onu eğitip lorda çevirmeye çalışacağım bu görevde, onu kendime aşık edip durdurulamaz bir canavara sahip olacağımı hiç tahmin edemezdim! Asil bir lord, vahşi bir canavar ve ölümcül silah olan bu manyak adamın tek takıntısı artık bendim. Bu adam her ne kadar bana takıntılıysa, Kraliyet ailesi de ona takıntılıydı. Ve çözmem gereken şey, hafızası silinen bu adamın kim olduğunu bulmasına yardım etmekti.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD