Büyümek… Çocukken çok heves edilen bir şey olduğundan olsa gerek, bedel ödemeden insanın başına gelmiyor hem de yaş fark etmeksizin… Daha dün gibiydi on yedi yaşım, kahvaltıya ekmek almaya yollanışım… Daha dün gibiydi milletin ağaçlarına dalışım… Mahallenin pikniklerinde ağaçlara çıkardım mesela… Sonra herkesin beni telaşla bütün ormanda aramasını keyifle izlerdim. Her sene aynı numarayı yapardım. Bir yerden sonra bayatlamıştı numaram tabii ama bir gün gerçek olma ihtimali yüzünden her defasında ufak da olsa bir telaş sarıyordu herkesi… En son gittiğimde on altı yaşındaydım. Sonraki sene Erdem gelmişti. Babam beni niye Erdem’le göndermişti o gün? Eğer benim gelecekte bir kızım olursa, onu asla göndermeyeceğim kimseyle. Boşuna ümitlenmesin, hayalleri yıkılmasın da hayat bahçesinde boynu bük

