Sabah çalan alarmla birlikte uyandım. Yanımda uyuyan Erdem'imi öpüp, yataktan çıktım. Sabahlığımı üstüme geçirip, banyoya girip süslendim önce. Sonra mutfağa geçip çayı koydum. Yatak odasına geri dönüp dolaptan hem kocam için hem de kendim için takım elbise çıkardım. İşe gitmek için hazırlanmamız gerekiyordu. Yatakta hala mışıl mışıl uyuyan kocamın yanına uzandım.
''Sevgilim... Sabah oldu, kalk artık.''
Yüzünü ovuşturarak gözlerini araladı.
''Tarhana çorbası var mı?''
''Kalk hadi, işe gidiyoruz.''
''Çorba yap bana.''
''Dershanede işe başladın Erdem.''
Birden bire yatak odasının kapısının altından yavru fareler doluşmaya başladı.
Sıçrayarak uyandım. Telefonumun alarmı ötmeye devam ediyordu. Erdem'i ancak rüyamda görürdüm zaten. Yataktan kalkıp hazırlandım. Dershanede ilk günümüzdü.
