Bugünümüzde amaçsız, hedefsiz, kontrol altına alınamayan bir endişe ve iç sıkıntısı; yarınımızda ise, karşılığında hiçbir şey elde edilemeyecek, bitmez tükenmez bir fedakarlık… işte dünya. Dünya dedikleri bu kadar. Başlangıcımız ve sonumuz arasındaki zaman ne kadar kısa ya da ne kadar uzun olursa olsun; azığı endişe, katığı keder. Çocukluğum; yazın sıcak günlerinde loş çardakta uzanmak, çoğunluğu çocukça olan düşüncelere dalmak, annesinin etraftan topladığı yardımcılarla bağ bahçe işlerinde koşturduğu günlerde, o bahçelere sırf analarına ayak bağı olmak için gelen delişmen oğlan çocuklarının oyunlarına katılmak ve bu derin "kendini unutma" dan daha derin bir iç sıkıntısı ile uyanmakla geçerdi. Çocuktum, çocukluğumun gerektirdiği ne varsa yaptım ancak; içimde bir yerde de sonumuz ne olacak

