Çalan telefon beni her ne kadar yavaşlatsa da, onu görmezden gelerek Erdem’in peşinden gittim. Akın abimin sesi arkamdan gelince, adımlarıma devam ederken, başımı geriye doğru çevirdim. Akın abim peşimden geliyor, Tarık abimse arabadan inmiş, arka kapının önünden bize bakıyordu. ‘’Naz, nereye gidiyorsun, gel buraya!’’ ‘’Abi, Erdem’i yakalamam lazım, Sobutay geldi aklıma.’’ ‘’Sobutay kim kızım?’’ ‘’Gel benimle.’’ Erdem’e durması için seslendim. ‘’Erdem! Erdem dur!’’ ‘’Ne oldu Naz? Oyalama beni, dilekçeyi yetiştirmem lazım.’’ ‘’Sobutay…’’ ‘’Efendim?’’ ‘’Sobutay para göndermiş Yonca’ya. Yusuf’la birlikte olsun diye filan…’’ ‘’O kim?’’ ‘’Babamın zincir mağazalarından birinde çalışıyordu. Yönetici… Benim ilk patronumdu. Çay ocağında. Yurtdışına kaçtı. Ben sana detayları mail atacağ

