Çocukken bir çizgi film izlemiştim. Çizgi filmdeki ana karakter ne zaman bir şeyini kaybetse, onu kaybetmeden önceki sahneyi zihninde yeniden adım adım canlandırıp, kaybettiği şeyi nerede unuttuğunu hatırlıyordu. Yusuf’la evlendiğimden beri ben de sürekli yaşadıklarımı yeniden yeniden zihnimde canlandırıyordum. Neyi kaybetmiştim, nerede hata yapıyordum? Önümde tekerlekli sandalyesinde bana bakan adam aşkını ilan ediyordu. Bana resmen onunla olmam için yalvarıyordu. Bana aşık olduğunu söylüyordu. Hatırlamadığı hataları için özürler diliyordu. Evine, yanına taşınmam için bana diller döküyordu. Bense ne tepki, ne cevap vereceğimi bulabilmek için onunla olan ilişkimin nasıl başladığını düşünüyordum. Aslında birlikte olduğumuz gecenin sabahı kendisine yol vermem, onu hayatıma bu kadar karıştır

