Sabahları daha güneş doğmadan kalkmak asla vazgeçmeyeceğim bir alışkanlığımdı. Yine erkenden kalkıp krem rengi dizimin altında biten elbiseyi giyip saçlarımı taradım ve Kardelen’i kontrol ederek odadan çıktım. Koridorda ilerken de saçlarımı örmeye çalıştım. Erkenden gidip hamuru ben yoğurmak istiyordum. Evde de ben yapardım herkes sabah benim yaptığım ekmekle kahvaltı ederdi. Yalnız mutfağa adım attığım gibi yine ocağın başında üstü çıplak davlumbazın sarı ışığının çarptığı göze gelen bedenle duraksadım. Bu adam utanmasa evde çıplak dolaşacak kadar sıkılıyordu giyinmekten. “Gözlerinde sorun mu var?” diye ocağın başında umursamazlıkla sorunca kendime geldim ve bakışlarımı bedeninden kaçırdım. Neden böyle sorduğunu bilmeden sağında kalan dolaba doğru yürüdüm. “Yok. Niye sord

