KURŞUNLARIN DANSI

35. Bölüm ( Yolculuk 2 )

Gülerek " Neyse biz uyandık . Biz geçelim öne . Siz azıcık uyuyun . " dememle Özcan başkan alayla gülerek " Hani 1 dakika bile kullanmayacaktın Aysima . " dedi .

Ona göz devirip " Uyutmadınız enişte . Ne yapayım . Artık uykum açıldı . " dedim .

Halam hayretle sürücü koltuğundan bana bakıp " Uyutmadık mı ? 15 saat uyuyan kimdi Aysima ? " demesiyle omuz silktim . 15 saatte kaç kere uyandırmışlardı . Onlar yüzünden kesintisiz bir uyku çekememiştim .

Halama burun kıvırarak " İn hadi in . Biz geçelim . 15 saat sanki kesintisiz uyudum . Kaç kere uyandırdınız beni ? " dediğimde Özcan başkan sinirle " 1 " deyip arabadan indi . Onu hareketiyle halam da arabadan indi .

Kolumla Beren i dürtüp arka koltuktan direk ön koltuğa atladım . Bu hamlemle Özcan başkan sinirle arka koltuğa oturup " Bu arabayı yıkatacaksın Aysima . " demişti korkutucu bir tonda .

Biraz tırssamda umursamayarak " Enişte valla fazla sinir iyi değil . Valla hık diye gidersin . Benden söylemesi . " dedikten sonra önüme döndüm. Özcan başkan tam bana karşılık vereceği zaman aklıma bir ley gelmiş gibi arkaya dönüp " Ya da dil altı kullanırsın . " diyip güldüm .

Özcan başkanın söylendiğini duyuyordum ama çok umursamadan arabayı çalıştırıp yola devam ettim . Halamda arkada Özcan başkanı sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir süre sessizce giderken yolda gördüğüm starbucks ile gülümseyerek arabayı kenara çektim . Beren e dönüp " Kahve ister misin ? " dediğimde kemerini çözerek " Sen dinlen . Ben alıp geliyorum . Her zamankinden istiyorsun dimi ? " dediğinde kafamı salladım usulca . Kayseri den neredeyse çıkmak üzereydik . Beren arabadan indiğinde bende arkaya döndüm . Gördüğüm görüntü ile gülümsedim . Özcan başkan kafasını Kübroş un boynuna gömmüş uyuyordu . Halam ise kafasını Özcan başkanın kafasına yaslamış bir şekilde uyumuştu . Bu hallerini kaçırmamak için hızla telefonumu alıp onların fotoğrafını çektim .

Fotoğrafa baktıkça gülümseyesim geliyordu . O sırada arabanın kapısının açılıp yanıma birinin girmesiyle oraya döndüm . Bana anlamazca bakan Beren ile karşılaştığımda Beren elindeki kahveyi bana uzatıp " Niye gülümsüyordun bakalım aşk ? " diye sordu .

Bu sorusuyla kafamla arkamdakileri işaret edip kahvemden bir yudum aldım . Arabayı çalıştırırkende " Çok güzeller . " dedim .

O da bu halime gülüp arabanın içecek bölümüne koydu kahvesini benim gibi . " Sen anlat bakalım Aysima . Alperen le niye birleşemeden ayrıldınız ? " diye sorduğunda bir süre düşündüm .

Sonra gülümseyerek gözümü yoldan çekmeden " Alperen i seviyorum Beren ama aşk değil bu sevgilim . Daha çok arkadaşlık gibi . " dediğimde kafasıyla onayladı .

Bir süre düşündükten sonra " Aysima bana anlatmadığın ama aşık olduğun biri mi var ? Özellikle özel kuvvetler için eğitim gördüğün yıllarda kalan . " dediğinde kıkırdadım . Beni çok iyi tanıyordu .

Bu gülüşümden anlam çıkartmış olacak ki " Haklıyım dimi . Anlat bakalım bu adamı . " dediğinde sırıtarak " Erkek olduğunu söylediğimi hatırlamıyorum . " diyip hızlıca gözlerimi yoldan ayırıp Beren e döndüm . Yüzündeki ifadeyi görünce kahkaha atıp yeniden yola dönerek " Şaka yaptım Beren . Öyle bakma bana . " dedim .

Bu halime göz devirip " Komik mi Aysima ? Ben gülüyor muyum? Sende gülme . " demesiyle gülümseyerek " Yüzün halini görseydin anlarsın Beren . " dedim .

Kahvemden bir yudum alıp eski yerine koyarak " Esmer yakışıklısı diyebiliriz . Gözlerinin bir mavisi var Beren . İnanamazsın . Beni içine çekiyor . Sol yanağında bir beni var . Beni benden alıyor " diyip kıkırdadığımda Beren kolumu dürttü .

Anlayamamış bir şekilde " Oha . Peki sen dürüst birisin . Çekinmeden söylersin böyle bir şeyi . Niye şu anda birlikte değilsiniz ? " dediğinde yüzümdeki gülümsemem buruk bir hâl aldı .

Gözümü yoldan ayırmadan " Korktum . İnanabiliyor musun Beren ? Böyle konularda bile utanmadan patavatsızlığımı konuşturan ben onu kaybetmekten utandım . Aslında söylesem ve beni sevmiyor olsa benden uzaklaşmaz . Tam tersi olur kendini suçlu hissedip bana yakınlaşır . Ama kendini suçlar . Böyle bir şey hissetmeme sebep olduğu için üzülür aklına dert eder . Aslında korktuğum şey onu kaybetmek değil , üzülmesiydi . " dedim sonlara doğru mırıldanarak. Ortamın birden duygusallaştığını fark edince gülerek konuyu değiştirdim . " Ya Beren beni bırakta . Çağlar la aranız nasıl ? " diye sorduğumda kafasını iki yana salladı .

Gülümseyerek " Bilerek konuyu değiştirdiğini fark ettim Aysima . Bunu sonra detaylıca konuşacağız . Ama şimdi istediğin gibi olsun . Kapatalım konuyu . " diyip yerinde dikleşti .

" Aysima ben Çağlar ı arkadaş gibi gördüğümü fark ettim ve bunu ona söyledim . O da bunu bir süre önce fark ettiğini söyledi . Yani arkadaşız . Ama nasıl rahatladım anlatamam . " dediğinde güldüm .

" Peki Beren nasıl anladın sadece arkadaş olarak gördüğünü ? " diye sorduğumda yüzünde salak bir sırıtma oldu . Bu haline gözlerimi belertip yeniden yola döndüm . Kaza yapmak istemezdim .

Heyecanla yerinde bana doğru dönüp " Aysima şimdi ben bir gün boştum . Acil de çok doluydu . Meslektaşlarıma yardım ederken bir hasta geldi . Ona filan baktım . Sonra da habire gelmeye başladı . Ama bana geliyor . Çocuk değilken çocuk cerrahisine geliyor ve inatla benimle görüşmeden gitmeyeceğini söylüyor . İlk başlarda beni görmek için geliyordu bende kızıyordum hasta olmasan gelme diye . Sonra bu da küçük yaralanmalara bile gelmeye başladı . Ama görsen . O kadar tatlı ki . Ama o mantıken benim hastam . Bu yüzden gelmeleri dışında hiç konuşmuyoruz . Telefon numaramı almak istedi ama ben vermedim . Çünkü neden vereyim . İn midir cin midir belli değil . Hatta araştırmanı isteyecektim senden ama sonra unuttum . Hatırlat bir ara araştıralım . " dediğinde gülümsedim . Ne kadar manyak hastalar vardı .

Camı açıp hava alırken gülümsedim . Hız , soğuk hava ve rüzgar . En sevdiğim üçlüydü . Soğuk havaya resmen aşıktım zaten . Rüzgar yüzüne yüzüme vururken muhabbet ederken kahve mi içmediğimi fark ettim . Sol elimi direksiyondan çekip kahvemi elime alarak içmeye başladım . Bir süre sonra kahvem bitmişti . Biz de Ankara ya girmiştik . Yolu yarılamıştık . Bir bu kadar daha vardı . Ve ben uyuduğum halde bu kadar uzun gelmesi beni korkutmuştu .

Biraz daha ilerlediğimde ilerde gördüğüm çevirme ile Beren e dönmeden " Beren arkadan ehliyetimi çıkarır mısın ? Gerekebilir . Bekletmeyelim insanları . " dediğimde arkaya uzandı . Kübroş un ayağının dibine düşen çantayı yerdem alıp silkeledi . O sırada ben polislerin bir grup sürücüyle kavga ettiğini gördüm . Bizi çevirmeselerde müdahale etmek için sağa çekmek için yavaşlarken polis arabalarının biraz gerisine çektim . Hazır yeni uyumuşken halamların uyanmasını istemezdim.

Çantam kimliğimi alıp cebime koyduktan sonra silahımı da alıp belime taktım . Beren e baktığımda o silahını kullanamayacak olsada o da yanına almıştı . İkimiz de arabadan inip polislerin yanına ilerlediğimizde polis memurlarının üstüne yürüyen adamlarla kaşlarım çatıldı . Hızla polis memurunun üzerine yürüyen adamın omzundan yakalayıp geriye doğru ittim . Bunu gören adamın arkadaşları benim üstüme yürümeye kalkınca Beren de bir tanesini ensesinden tuttuğu gibi diğerine çarpmıştı . Bu yaptığını kıkırdayıp " Ellerin nazar görmesin kanka . " dediğimde bana dönerek göz kırptı .

Omzundan tutup ittiğim adama dönerek " Polislerin işini niye zorlaştırıyorsunuz ? Düzgünce dediklerini yapıp yolunuza gitsenize . " dediğimde adam bana doğru ilerleyip " Karışma sen bayan . " dedi. Yani kadının kibarlaştırılmış hali hanımefendiydi . Bayan değildi .

Kafamı yukarı kaldırıp gökyüzüne doğru bakarken " Yok . Tuvalette yazar diyip takılmayacağım . " dedim ve kafamı eğip bakışlarımı adama çevirdim. " İnsanlar oruçlu oruçlu sizi beklemek zorunda değil . Bence dediklerini yapıp yolunuza gidin beyefendi . Size de bir şey olmasın . " dedim gülümseyerek.

Arkadaki adam " Sana karışma dedi . Duymadın mı karı ? " demesiyle tam adama hamle yapacağım sırada Beren adamın ensesine vurup tutarak " Ayağımın altın almayayım seni it . Bayana ses çıkarmadığımız karıya da ses çıkartmayıp demene izin vereceğimiz anlamına gelmiyor . " diyerek benim yanıma geldi . Adama sert vurmuş olmalı ki ensesini okşayarak Beren e ters bakışlarını gönderiyordu .

Onu umursamayarak " Yani olay çıkartmanızın nedeni ne beyefendi ? " diye sordum yine kibarlığımdan ödün vermeden . Çok da kibarımdır böyle . Maşallah bana .

Arkada burayı çok umursamayan adamlardan biri öne çıkıp bize yaklaşarak " Arabayı ben sürüyordum ve bana alkollü dediler . " dediğinde yüzümü buruşturdum . Leş gibi alkol kokuyordu adam .

Dayanamamış olacağım ki önce şaşırmış bir ifadeyle " Sana alkollü mü dediler ? Nasıl derler ? Ayıp etmişler . " dedikten sonra ifademi düzeltip " Lan çocuk bile anlar alkollü olduğunu . Leş gibi alkol kokuyorsun gerizekalı . " diye çıkıştığımda arkadaki adamlar üstüme doğru yürüdü .

Bu hamleleriyle polis memurları önümüze geçerken biri bizi eliyle biraz geriye yönlendirip " Siz şurada durun hanımefendi . Zarar görmeyin " diyip gülümseyerek arkadaşlarının yanına gitti .

Bu hamlesiyle Beren e dönüp " Beren ya ben şu karı diyen adama dalarım . Elim kaşındı öf . " dediğimde kıkırdadı . Adamların trafik polislerinden birine yumruk atmasıyla silahımı çıkarıp bir el havaya ateş açtım . Bu hareketimle adamlar hızla polis memurlarından ayrılıp kaçacak gibi oldular . Yüksek sesle " Adım atmayın . Olduğunuz yerde durun beni de uğraştırmayın . " dediğimde hızlıca durdular . Polis memurlarına ilerleyip kalkmalarına yardım ettiğimizde bir bana bir elimdeki silaha bakmaya başladılar . Bu hamlelerine gülümseyerek kimliğimi çıkarttım ve onlara uzattım . Kimliğimi alan polis memuru şaşkınlıkla " Özel Kuvvetlerde Kıdemli Üsteğmen Aysima Güçlü . " dediğinde gülümsedim . Bir süre şaşkınca baksalarda sonra kendilerini toparlayıp adamları gelen ekip aracına bindirmişlerdi . Demin kimliğimi alıp sesli okuyan polis gelip kimliğimi uzatarak " Teşekkürler üsteğmenim . Biz onlar için destek çağırmıştık ama yardımınız için teşekkürler . Biz müdahale etmezdik heralde . Biliyordunuz son durumları . Böyle durumlarda polis müdahale edince suçlu sayılıp mesleğimizden ediliyoruz " dediğinde gülümsedim .maalesef öyleydi ve devlet hala polis haklarını güvenceye almamıştı .

Gülümsememi büyütüp " Her zaman . İnşallah devlet en kısa zamanda polis haklarını güvenceye alır . " dediğimde beni onayladı . Biz arabamıza doğru giderken yanda gördüğüm adamla durdum . Polis memuru ehliyetini kontrol ederken adam etrafa şüpheli haraketler sergiliyordu . Terliyordu , habire etrafı kontrol ediyordu , elleriyle saçlarını çekiyordu ve aceleci davranıyordu . Bu halinden şüphelensemde çok üstünde durmayarak arabama doğru ilerledim .

Arkamdan gelen Beren in " Aysima gelip bir baksana . " demesiyle arkamı dönüp yanına gittim . Demin ki şüpheli tavırlar sergileyen adamın bagajının önündeydi . Yanına gidip ne var anlamında başımı salladığında yavaşça kenara çekilip bagaj kapağını gösterdi .