24. Bölüm ( Madrid )

1736 Words
Arabama bavulumu koyup sürücü koltuğuma oturduğumda Kayra ya mesaj attım . Mizahşörüm Kayraşum Senden bir şey isteyebilir miyim Buyrun Ben sizi tanımıyorum Gerizekalı Altı üstü bir şey isteyecektim Şerefsiz Direk tanımıyorum ayaklarına yat Neyse Benim görevim çıktı Ben gidiyorum Havaalanından alırsın arabamı Anahtarı güvenliğe bırakıcam Asker kimliğinle alırsın Bu bir emirdir bu arada Yazıp yazışmadan çıktım . Arabayı çalıştırdığımda şarkı açmıştım . Ne ara geldiğimi anlamadan havaalanına gelmiştim . Kafam o kadar doluyduki . Düşünmemiştim hiçbir şey . Allahtan kaza yapmamıştım . Arabadan inip bavulumu çıkardığımda havaalanına doğru ilerledim . Kapıda gördüğüm güvenlik klübesiyle oraya ilerledim . Klübenin yanına gittiğimde gördüğüm genç güvenlikle yanına gidip arabamın anahtarını uzattım . Kimliğimi çıkarıp gösterip " Benim gibi asker birisi gelip alacak anahtarı . Ona teslim edersin dimi ablacım " dediğimde kafasını sallamıştı . Havaalanına girerken aynanda Giray ı arıyordum . Açtığında " Aysima biz uçağa bindik . Metin abi seni bavul yerinde bekliyor . Oraya git . " dediğinde " Tamam geldim . " diyip kapattım . Bavul bölümüne gittiğimde gördüğüm Metin abi ile ona yaklaştım . Bana benim pasaportumu , vizemi ve uçak biletimi vermişti. Pasaport ve vizemi çantama koyup biletimi aldım . Biletimi onaylatıp uçağa Giray ın yanına geçtim . Cam kenarı olması heralde insiyatifleriydi . Telefonuma kulaklığımı takıp müzik açtım . Kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlerken aynanda habire tuzak ihtimalini düşünüyordum . Tuzaksa ne yapacaktık ? Nasıl çıkaracaktım hepsini ? Aklım çok doluydu . Ayrıca nasıl alacaktık bilgileri ? Adamlar kendilerinden sonra gelen herkese şüpheli gözüyle bakacaklardır . O yüzden ondan önce gelen ve kafeye oturan gözleyen iki kişi oturabilirdi . Bir tane garsonu bayıltıp makyajla onun yerine geçirtebilirdim . Birisi o garsonun baygın olduğundan emin olurken diğeri acil bir durumda direk kaçabilmemiz için bir minibüste bekleyebilirdi . Ayrıca sonradan gelenler ortaya çıkarsa ayrılmamız gerekirdi . Yakındaki binalarda girip çıkabileceğimiz saklanabileceğimiz yerleri bakabilirdik . Biz saklanırken aralarından biri yeniden büyük bir makyajla bize kıyafet ve makyaj malzemesi getirebilirdi . Bizde hızla değişip gidebilirdik . Ya da belli bir kaçış noktaları belirleyip oralara geceden eşya bırakıp saklayabilirdik . Ya da daha hızlı olması için oraya direk yoğun bir makyajla gidip acil durumda o makyajı çıkartabildik . Bir sürü ihtimal vardı . Bunların hepsini değerlendirmeliydim . Başım ağrımaya başladığında gözlerimi kapattım . Kafam yine düşüncelere gittiğinde müziğin sesini iki tık arttırdım . Omzuma birinin elini uzattığını hissettiğim gibi gözlerimi açıp elini büktüm . Gördüğüm Giray ın şaşkın yüzü ile yavaşça elini bıraktım. " Kusura bakma Giray. Alışkanlık oldu . Normalde kim olduğunu anlayana kadar hamle yapmam . Tanıdığım biriyse zarar görmesin diye ama bu sefer biraz kafam yoğundu . Refleksle oldu . " dediğimde bileğinin kızardığını gördüm . Mahcup bir sesle " Bileğin çok acıdı mı ? Doktora gösterelim mi ? " dediğimde hâla bileğini okşuyordu . Kafasını iki yana sallayarak " Sorun değil Aysima . Ayrıca zaten acımıyor . Ciddi bir şey değil . Hafif sızlıyor o kadar . Ama zaten o da bir kaç dakikaya geçer . " dediğinde kafamı salladım . Tam önüne dönerken aklıma gelenle " Sen niye beni uyandırmaya çalışıyordun? " dediğimde o da yeni hatırlamış olacakki büyük nir aydınlanma yaşayıp kendi kendine " Haaa doğru " diye bir ses çıkardı . Sonra bana dönüp " İstanbula geldik . 2 saat sonra da Madrid uçağımız kalkacak . " dedi . Kafamı sallayarak onu onayladığımda ayağa kalkıp uçağın merdivenlerine doğru ilerledi . İlerlerken bir yandan da bileğini ovuşturması vicdan azabı oluşturuyordu bende . İki saat için bir bir çardağa geçip oturduk . İlerde gördüğüm eczane ile eşyalarımı bırakıp oraya ilerledim . Bileği için bir krem alıp geri döndüğümde herkes elimdeki kreme bakıyordu . Açıklama ihtiyacı hissetmesemde artık bir takım olduğumuz için açıkladım . " Giray beni uyandırırken refleksle bileğini tutup büktüm biraz . O yüzden " diyip Giray a uzattığımda Giray " Gerek yoktu Aysima " dedi . Bu haline göz devirip " Demekki varmış Giray . Al sür şunu bileğine . Operasyonda bileğine ihtiyacımız olacak . " dediğimde bana göz devirip bileğine sürdü kremi . Biz de yemek yedikten sonra saatimiz geldiği için pasaport ve vizelerimizi onaylatıp uçağa geçtik . Yolculuk 4 buçuk saat süreceği için dinlenmek aracıyla direk gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım . Bir süre sonra zihnim bulanıklaşırken kendimi bıraktım . Yanımdan gelen " Aysima . Hadi uyan geldik . " diyen Giray ile uyandım . Kafamı sallayarak teşekkür ettiğimde o da gülümsemişti . Havaalanı çıkışında bizi bekleyen adamla onun arabasına bindik . Bizi her şeyi kontrol edilen bir eve getirmiştiler . Ormanlık alana yakındı . Bir şey olursa diye ormanda da bir araç saklamıştık . Oradan kaçarız diye . Evin bahçeside ağaçlarla çevriliydi . İçeri girdiğimde kontrol edilmiş olsada bende bir daha üstün körü kontrol ettim . Ne de olsa biz istihbaharat alıp onlardan önce gideceğimiz yerlere dinleme cihazı veya kamera koyabiliyorsak onlarda yapabilirdi . Hepsine bakıp " 2 saatiniz var . Yerleşin sonra başkanı arayalım . " dediğimde askerliğin getirisi olarak biraz emir gibi olduğunu fark ettim . Bu yüzden gülümseyerek " Sizin için de uygun mudur ? Daha erkene ya da geçe alabiliriz ? " diye ekledim . Bir tık mahçupça bakıyordum . Onlar da bunu anlamış olacakki Sedat abi " Yok gayet iyi Aysima " dedi . Hepimiz dağılırken bende bir odaya gittim . Kıyafetlerimi üstün körü yerleştirildikten sonra banyo yaptım . Banyodan sonra üstüme siyah bir eşofman ve siyah bir tişört giyip masamın üstüne yöneldim . Kılıfından bilgisayarımı çıkarıp elime aldım . Salona gidip bilgisayarı ayarladığımda diğerleri de gelmişti . Bilgisayarın karşısına yerleştiğinizden ben ayakta arkada duruyordum . Giray Özcan başkanı aramak için uzandığında gelen arama ile gülümsedim . Hissetmiş adam . Giray aramayanı cevapladığında ekrana Özcan Başkan , İbo ve Aydın ın da belirdi . Ben diğerlerine baktığımda sustuklarını görüp konuşmaya başladım . " Başkanım sorunsuz bir şekilde gelip yerleştik . Yarın hakkında da ben bir plan yaptım . Sizin ve diğerlerinin de onayıyla anlatabilirim . " dediğimde herkes onayladı . Bende kafamı sallayarak " Başkanım yarın ben ve Giray adamların buluşup konuşacağı kafede olacağız . Uyuştucu ticaretini bir kafede konuşmaları ne kadar saçma da olsa bunun nedeni üstü kapalı konuşmak istemeleri olabilir . Beliz ve Gizem adamlardan önce gelip rastgele bir masaya oturucaklar . Bizden şüphelenirseler diye sizin de bizden önce olup işi sağlama almanız daha iyi olur . " diyip Beliz ve Gizem döndüm . Kısa bir bakışmanın ardında tekrar başkana dönüp " Biz sonra Girayla girip yakın bir masaya oturucaz . Mümkünse dinleyeceğiz . Yoksa ağızlarını okuruz . İbo sen ne olursa olsun kafenin kamera sistemine girersen çok iyi olur . " diyip durdum . İbo dan istediğim şeyi yerine getirip getirmediğini bilmek için ona döndüm . " Kafede çalışan kadınları buldun mu ? " dediğimde kafasını sallayarak " Buldum . " dedikten sonra bir kaç tane işlem yaptı önündeki bilgisiyardan . İşi bitmiş olacakki kafasını kaldırıp " Jennifer Garcia . Size bilgilerini attım . İçinde fotoğrafları da var . Tek başına bir apartman dairesinde yaşıyor . Sessiz sakin biri . İşte de çok fazla konuşmaz sadece sipariş verilince siparişi alır veya götürür . " dediğinde kafamı salladım . Ezgiye bakıp " Ezgi bu kızın yerine gireceksin . Sabah erkenden Metin abi ile git ve kızı al . Kıza benzet kendini . " diyip Metin abiye baktım . " Bu süre boyunca kız mümkünse uyusun abi . Akşamı da sessizce yanından ayrıl . O mahalleyi gören kameraları da halledebilir misin İbo ? " dediğimde kafasını belli belirsiz sallayıp " Zor olsada deneyeceğim ama Aydın yinede işi şansa bırakmamak için kameralara en az gözükücek şekilde içeri sizi sokucak " dediğinde onayladım . Sedat abiye bakıp " Sedat abi sen de bir şey olma ihtimaline karşı kafenin yakınında minibüste hazır bekle . Gel dediğimiz gibi gel . " dediğimde kafasını sallayarak " Tamam Aysima " dedi . Bunun üzerine kafamı sallayıp başkana baktım . " Başkanım biz kaçış planlarını da hazırladık . Dün size zaten söylemiştim . " dediğimde gülümsedi . Onun bana gururla baktığını gördüğümde bende gülümsedim . " Size güveniyorum . Uyuşturuları nasıl geçirceklerini öğrenmeden gelmeyin " dediğinde hepimiz " Peki başkanım " dedik . Görüşmeyi sonlandırıp hepimiz yavaşça odalarımıza dağılırken bende odama geçtim . İçimde bir huzursuzluk vardı . O kadar 2 ve 3. planı yapmış olsada içim rahat değildi . Yatağımda pijamalarımla dönüp duruyordum . Ama maalesef düşünmekten uyuyamamıştım . İşin kötüsü uyuyamadığım yetmezmiş gibi bir de çok düşünmekten başıma ağrılar girmişti . Bu yüzden önce mutfağa gidip ağrı kesici içtim . Sonrada salona geçtim . Kendimi ikili koltuğa atıp başımı koltuğun sırt kısmına bıraktım . Bir süre sonra baş ağrım geçmeyince ellerimle başımı ovmaya başladım. Ağrı yüzünden hiçbir şey düşünemediğim gibi bir de kendimde de değildim . Anlımdaki ellerimi çeken elle irkilirken birden arkamı döndüm . Gördüğüm Giray la rahatlarken eskisi gibi bıraktım vücudumu . Gözlerimi kapatırken " Bir şey mi oldu Giray ? Niye uyumadın ? " diye kısık bir sesle sordum . O da kısık tuttuğu sesiyle " Bilmem içimde bir huzursuzluk var . " dediğinde aynı zamanda benim gibi başımı ovmaya başladı . Bu biraz olsun vücudumu gevşetirken benim gibi huzursuz olması germişti . Ama şu an dinlenmek için gevşemeliydim . Ona katılır bir ses çıkarıp " Valla bende de var . Hatta o huzursuzluğun getirisi olarak harika ( ! ) bir baş ağrısı da var . " dediğimde gülmüştü . Anlımı bıraktığında birden ağrı resmen 2 ye katlanmıştı . Bunu umursamayarak gözümü açtım . Giray a baktığımda koltuğun etrafından dolaşıp yanıma oturduğunu gördüm . " Beni bir abin gibi ya da arkadaşın , dostun gibi görebilirsin Aysima . Ayrıca kaşların çatılmış anladığım kadarıyla baş ağrın bıraktığım zaman arttığı için dimi ? " dediğinde başımı hafifçe salladım . Bacağını uzatıp yatmam için eliyle bacağına vurunca ikiletmeden bacağına yattım . Onunda elleri direk başıma gidip ovalamaya başladı . Bu hamlesiyle gevşerken hâla bir şeyler düşünüyordum . Ertesi gün , saat 13.37 ... Kafede yan masamızda oturan adamların dudaklarını okumaya çalışıyordum. Yeni gelmişlerdi . Onlardan bir dakika sonra da biz gelmiştik . Ben siyah kot , beyaz kazak ve kareli bir gri kaban giymiştim . Giray ise benimle takım bir şekilde siyah kot , beyaz kazak ve düz gri bir kaban giymişti. Çift gibi görünüyorduk . Ezgi adamlar özellikle başka garson istediği için ses kayıt cihazını yerleştirememişti. Bu yüzden dudaklarını okumaya çalışıyorduk . Başka bir dilde dudaklarını okumaya çalıştığımız için zorlansakta başarıyorduk. Adamın dudaklarını okurken kulaklıktan gelen sesle olduğum yerde kaskatı kesildim . Bunun olmaması lazımdı . Bu hepimiz için büyük bir tehlike arz ediyordu maalesefs . Hamza kısmı cidden yaşamıştım arkadaşlar.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD