KURŞUNLARIN DANSI

17. Bölüm ( Paintball )

Süleyman albay gülerek " Sıçtık ağzınıza " dediğinde gülmemeye çalışarak Özcan başkana baktım . Süleyman albaya alayla bakarak insan içinde Beren i belli edemeyeceği için beni yanına çekip " Aysimam bana yeter . Sen kendi haline yan . " deyip güldü . Şuan diğerleri bana şaşırmazdı ama tim Özcan başkanın kim olduğunu bildiğinden Beren üzerinden çıkarım yapabilirlerdi .

Herkes yerine geçtiğinde çıkan sesle başladık . Benim amacım görünmeyeceğim bir yerde kişiler azalana kadar kalmaktı . Zaten 1 saat sonra hava kararacaktı. Benim ve Özcan başkanın işi o zaman asıl başlıyordu .

Geceye karışıcaktık . Bir ağaca çıkıp görebildiğim herkesi gizlenerek izlerken Beren in arkasına yaklaşan Cihan abi ile hızla kulaklığa dokunup " Beren arkanda Cihan abi var " dedim .

Beren komutu aldıktan sonra biraz bekleyip " Şimdi " dediğim gibi arkasını dönüp tam göğsünden vurmuştu . Cihan abinin yüzündeki şok ifadesi beni mutlu ederken etrafı incelemeye başladım .

Koluma gelen bildirimle sırıttım . Yeni tasarlanılan saatler kimin vurulduğunu ve kimin vurduğunu gösteriyordu takımlara . Etrafıma baktığımda hiç kimseyi göremedim . Buradan çok fazla bir yer gözükmüyordu . Kolumdaki saate yeniden gelen bildirimle ona baktığımda Sinan ın , Esin i vurduğunu görmüştüm . Yukarda sıkılıp aşağı inmek istesemde inemezdim .

Özcan başkanın sesi geldiğinde kulaklıktan ona konsantre oldum . " Kübra , arkanda Mete var . Ben şimdi deyince arkanı dönüp onu vur " dediğinde onları hala dinliyordum . Özcan başkan " Vur " dediğinde koluma gelen bildirimle halam Mete yi vurmuştu .

Etrafıma bakmaya devam ederken mal mal sırıtıyordum . Gülümserken gelen art arda bildirimle olduğum yerde kaldım . Cihat , Beyza yı ve halamı vurmuştu . Ardından Sinan ı vurmuştu . Gözlerimi kırpıştırarak bakarken kalmıştım . Ne ara yaaa .

Kenan yüzbaşıdan da gelen ard arda ataklarla olduğum yerde tepindim . Allahtan dengeli bir insanım yoksa çoktan düşmüştüm . Kenan yüzbaşı , Buğra yı almıştı . Hemen ardından da Asel Melis i almıştı .

O sırada Beren in hemen biraz uzağında olan Çağları görünce sinsice sırıttım . " Beren , Çağlar ve Süleyman albay direk önündeki evin girişinde . İki tarafa konuşlanmışlar . Dikkat et . " dediğimde kafasını sallamıştı . Ben zaten görüş mesafem iyice kısıtlanıyordu çünkü hava çoktan kararmıştı . Özcan başkandan gelicek emirle inicektim aşağıya .

Alperen i , Cihat a doğru ilerlerken görünce kulaklığa dokunup " Alp , Cihat 10 adım sonra önüne çıkıcak ağacın arkasında . " dediğimde dikkatli ve yavaş adımlarla ilerlemeye devam etti . Önüne çıkan cihatı vururken aynanda saatime bildirimi geldi . Gülümserken Beren e

döndüm .

Şuan vurulanlar büyük ihtimalle kalanları girişteki büyük ekrandan izliyor olmalılardı . Beren yaklaşıp Çağlar ı vurduğunda arkasındaki Süleyman albayı görmemle elim kulaklığa gitti . Ama saatime gelen 2 bildirimle çok geç kaldığımı anlamıştım .

Beren in olduğu yerde tepindiğini görünce kıkırdadım . Çağlar ın Beren i kolunun altına alıp anlını öpmesiyle gülüşüm kesildi . Noluyor yaaa ? Ne ara ? Ne zaman ? Yaa ne ara bu kadar yakın oldunuz lan siz ? LANNNNN . Neyse eve dönünce sorarım bende Beren e .

Oyuna konsantre olup etrafıma bakarken Alperen in etrafını saran Asel ve Çetin abiyle hızla kulaklığıma dokundum . " Alp , saat 3 ve 5 yönünde Kenan yüzbaşı ve Çetin abi var " dediğimde hızla ağaca saklanmaya çalıştı . Ama çoktan Arkasındaki Çetin abi ve önündeki Kenan yüzbaşı tarafından önlü arkalı vurulmuştu . Herkes ben ve Özcan başkanı ararken ben hâla emri bekliyordum .

Özcan başkandan gelen " Çık " emriyle hızlıca ağaçtan atladım . Hızlıca karanlığa karışarak ilerlerken çıt sesi çıkarmıyordum. Bastığım yerlere dikkat ederek ilerlerken etrafımdan gelen ayak sesiyle sessizce ağacın arkasına geçip eğildim .

Kulaklığa dokunup " Başkanım , neredesiniz ? " diyince " Kuzey tarafındayım Aysima " demişti . Yaklaşan kişi erkek olmalıydı . Nerede olduğunu anlayıp takla atarak dizlerimin üstünde durup ateş ettim . İki el ateş etmiştim . Birisi yüzüne gelirken diğeri kalbine gelmişti . Gördüğüm yüzle kısa bir kahkaha atıp " İyi misin Çetin abi " dediğimde o da gülmüştü .

O da üstünü incelerken daha doğrusu yüzündeki boya yüzünden inceleyemezken sadece çalışırken " Yani daha temiz günlerim olmuştu " dediğinde kıkırdayıp koluna vurdum .

İlerlemeye devam ederken Özcan başkanın sesiyle yandaki eve sırtımı dayayıp eğildim . " Aysima bu sikik ikizim nerede ? Gördün mü ? Ortada yok herif . Tabi korktu . Anladı onu sikeceğimi . Askerlerinin içinde rezil olmamak için saklandı . " dediğinde kulaklığıma dokunup güldüm .

Bu konuşmalarda ses kaydına alınıyordu . Ne kadar ismimizle hitap etmemiz sorun yaratacak gibi dursada bunu şuanlık Özcan başkan ve Süleyman albay umursamadığı için umursamayarak " Sakin başkanım ama ben de görmedim . En son gördüğüm yer bizim tarafın doğu klübesinin yanındaki alandı . Ondan sonra ortadan kayboldu . Hava da karanlık olduğu için göremedim . " dediğimde ondan bir daha ses gelmedi .

Etrafta hissettiğim ikili ayak sesiyle anladığım kadarıyla biri kadındı . Diğeri de erkek ti ama kim olduğunu bilemiyordum . Kadın olan kesin Asel olsada erkek olan Süleyman albay veya Kenan yüzbaşıydı . Hızlıca bakıp eski yerime girdiğimde Kenan yüzbaşı olduğunu görmüştüm .

Kenan yüzbaşı Asele benim olduğum tarafı gösterip kendine de tam tersi yönü gösterince ayrıldılar . Asel bana doğru gelirken hazırlandım . Kenan yüzbaşı görüş alanımdan çıkar çıkmaz ortaya çıkıp Asel i vurduğumda Asel in yüzündeki ifade eğlendirmişti beni . Asel e doğru ilerleyip " Öldün . Çık " dedim ve hızlıca geldiğim yola girip evin yanından yeniden eski yerime döndüm . Asel e baktığımda hâla gittiğim tarafa baktığını görünce sırıttım . Asel bir süre daha baktıktan sonra omuzlarını düşürüp çıkışa doğru yürümeye başladı .

Hızlıca evden 20 metre kadar uzaklaşıp evi görebilecek olan soldaki ağaca tırmandım . Kendimi düşmemek için sağlama alıp elime silahımı aldım ve Kenan yüzbaşıyı beklemeye başladım . Beklerken olduğum yerde bir süre sonra sıkılıp ayaklarımı uzattım .

Kenan yüzbaşı buraya gelmeye başladığını gördüğüm gibi dikkatle ayağa kalkıp eğildim . Ağacın tepesinden atıp kaçırma şansını göze almadım . Çünkü aramızda 20 metre kadar vardı ve bu silahlar bizim silahlar gibi olmadığından çok uzağa atamazdı . Üstten atacağım için yamuk gidebilirdi .

Kendimi hazırlayıp silahı sırtıma astım . Hızlıca yanımdaki ağaca atlayıp dalına tutunup kendimi bir tur döndürdüm . Ondan sonrada aynı hızla yandaki ağaca atladım . Aynı şekilde dala tutunup dönmeden kendimi yere artım . Yere atladıktan sonra da hızla takla atıp dizlerimin üzerinden kalkıp sırtımdaki silahımı çıkardım ve ensesinden vurdum . Kenan yüzbaşı şokla bana döndüğünde kendimi gülmemek için zor tutuyordum .

Sırf Kenan yüzbaşı şaşırsın diye marsupilami gibi hareket etmiştim . Ama başarmanın verdiği zevkle gülerken arkamdan duyduğum ayak sesiyle hızla kulübenin arkasına geçtim .

Kulaklığıma dokunup " Başkanım doğudaki kulübenin karşısında Süleyman albay . Çok yakınımda ve beni gördü . " dediğimde hızla cevap geldi " Geliyorum 3-4 dakikaya oradayım Aysima . Sakın vurulayım deme . Yoksa gelince bir de ben seni vururum görürsün . Anladın mı kızım ? " dediğinde sessizce kulaklığa dokunup " Anladım başkanım " dedim . Tehdit ediliyordum .

Buraya doğru gelen adım sesleri gittikçe yaklaşırken kurtulmak için silahımı sırtıma astım . Kulübenin tahtalarına tutunarak kulübenin üstüne çıktığında benim tarafıma dönen Süleyman albayla kulübenin çatısına yapıştım . Aslında vurabilirdim şuan ama Özcan başkan her yerde onu arayıp kimseyi bulamadığı için bence onun hakkıydı .

Sessizce dururken kulaklıktan gelen Özcan başkanın sesiyle ona odaklandım bir yandan . " Aysima kulübeyle aramda 10 metre var . Süleyman nerde ? " dediğinde kulaklığa dokunup fısıldayarak " Başkanım giriş kapısının orada beni arıyor " dediğimde bir süre ses gelmedi .

1-2 dk sonra gelen atış sesi ve bilekliğime gelen bildirimle bilekliğime baktım . Özcan başkan Süleyman albayı vurmuştu . Aşağıdan gelen Özcan başkanın sesiyle kıkırdadım . " Öldün . Oyun bitti Süleyman ben kazandım . " dediğinde Süleyman albay sinirle " Anladım sen kazandın . Aysima ! Nerdesin çık ? Nereye saklandın lan ? " dediğinde çatıda ayağa kalktım .

Özcan başkan ve Süleyman albay kafasını kaldırıp bana bakarken güldüm ve aşağı atladım . Birlikte çıkışa giderken Özcan başkanın Süleyman albaya laf sokmalarıyla geçmişti . Benim de onlara bakıp gülmelerimle .

Çıkışa geldiğimizde burada kocaman bir ekran olduğunu ve bizim oyun içindeki hallerimizi canlı bir şekilde izlediklerini gördüğümde güldüm . Herkes bizi tebrik ettiğinde ben adamlardan bu videoyu bana da atmalarını istemiştim . Buğra ve grubuyla da karşılıklı numaralarımızı verip ayrılmıştık . Özellikle Buğra nın Beyza ya olan bakışlarını fark ettiğim için istemiştim numaralarını . Tabi Melis in Alperen e kayan gözlerini oymak istesemde bir şey yapmamıştım .

Eve geçerken bugünkü oyunla timi biraz da olsa kırgınlığımın azaldığını farketmiştim ama yaptıklarını affetsem bile onların timinde olmak istemiyordum . Karargaha döndüğümde bu konuyla ilgili konuşmayı düşünüp kafamı cama yasladım .

Aklıma gelen 2 gün önceyle gülümsemem arttı .

2 gün önce ...

Evde oturup film izliyordum . Kapımın çalmasıyla söylenerek ayağa kalktım ve kapıyı açtığımda kesinlikle görmeyi beklediğim kişi Efsun savcı değildi . Tek kaşımı kaldırarak " Evet " diye sordum sorgulayıcı bir sesle .

Elini ensesine atarak mahçup bir sesle " Aysima şey " diyip duraksadı . Galiba cümleleri toparlamaya çalışıyordu .

Derin bir nefes alıp " Ben özür dilerim . Elimde düzgün bir kanıt olmadan seni açıpa almamalıydım . " dediğinde ona baktım . Aslında haklıydı . Ama elinde kanıt olmadan böyle bir şey yapması acemiceydi . Gerçekten hain olsaydım onların bildiğini öğrenip bütün kanıtları saklayabilir ya da kaçabilirdim çünkü .

Ona bakarak " Sorun değil demeyeceğim çünkü sizin yüzünüzden neredeyse mesleğimden oluyordum . Ama şunu bilmeni isterimki bu yaptığın acemiyceydi . Sanki yeni savcı olmuşsun gibi bir hareketti . Gerçekten hain olan biri bu hareketle delilleri saklayabilir ya da kaçabilirdi . " dediğimde kafasını eğdi . Bu hareketiyle üzülüp omzuna elimi koydum . Bu hareketimle kafasını kaldırıp bana bakarken " Bunları seni aşağılamak için söylemiyorum . Bunları senin için söylüyorum " diyip tebessüm ettim .

Tebessüm ettiğimi gördükten sonra o da dikleşip gülümseyerek elini beline attı . Çıkarttığı silahım ve kimliğimle gülümseyerek bana baktı . " Bunları senden haksız bir şekilde ben aldım. Şimdi özür dileyerek teslim ediyorum . " dediğinde tebessümüm gülümsemeye döndü .

Elinde bana uzattığı silahı ve kimliğimi alıp kapıdan çekildim . O da ayakkabılarını ve montunu çıkarıp içeri girdi .

2 gün sonra ...

Banyodan çıkıp üstümü giyindim . Saçımı kurutmamıştım . Kendisi kuruyunca daha güzel duruyordu . Yoksa kabarıp bonus reklamındaki kadının saçı gibi oluyordu . Bazılarına göre güzel olsada ben beğenmiyordum öyle kabarık saçı .

Aklıma Beren in gelmesiyle önce saate baktım . Saat gece 1 olmuştu . Sinsi sırıtmamla ve üstümdeki seksi pijamamla Berenin odasına gittim . Şaka ya . Şuan hiç o pijamalarımdan giyinemezdim . Rahat rahat uyumak istiyorum . O yüzden siyah kadife pijamamla odasına gidip kapıyı çalmadan girdim daha doğrusu daldım odaya .

Beren i de benim gibi kafasını kurutmamış ve salak salak sırıtarak yatağın üstüne oturmuş biriyle mesajlaştığını görmüştüm . Bu kız uyumayıp kiminle mesajlaşıyor

? Lan gerçek Beren nerede ? Hani uyku saatinin önemli olduğunu ve en geç 11 de yatmamız gerektiğini savunan Beren? Hızlıca Beren in yanına gidip elinden telefonu çektim . Beren ne olduğunu anlamaya çalışırken ben çoktan mesajları okumuştum .

Bana bir kal gelirken Beren hızla elimden telefonu çekip kapattı ve komodinin üstüne koydu . Hala boş bakarken silkelenip kendime geldim .

Beren e yanaşıp " Beren lütfen bana o mesajları senin yazmadığını söyle . Gözlerim kanıyor . Hafızamdan silin o sahneyi " diyip hıçkırdım . Allahım tövbe ya . Tabi merak edenler olabilir . Okuduğum 4 - 5 mesaj şahsen bana yetmişti . Onlarda Çağlar la Beren in birbiriyle flörtleşmesiydi . En son gördüğüm yazıda Beren ' öptüm , yatıyorum iyi geceler ' yazmış Çağlar da karşılık olarak ' neremden öptün , sensiz ne kadar iyi olabilecekse o kadar iyi bir gece olucak ' yazmıştı . Ayy bir de neremden öptün ekarşılık olarak Berne de bol durmayıp ' salakkkkk yağğğğ ' yazmıştı . Hüüüüü . O ne yaaaa . Gözlerimi sökmek istiyordum.

Aslında onu da anlıyordum . Ben böyle yazışmaları sevmezdim fazla ergence ve saçma salak gelirdi ama benimde yaptığım olmuştu . Hatta hoşuma gidip sevinmiştim . Hoşlandığın kişiyle değişiyordun istemsiz bir şekilde maalesef .

Onu anlasamda kendine getirmek adına Beren i omuzlarından tutup sallarken " Gerçek Beren nerde ? Naptın ona ? Anlat ? " dedim . Bana ağlamakla gülmek arası bir bakış attığında yatağına oturup bağdaş kurdum . " Şimdi bana Çağlar la olan olayı en başından anlat . Özellikle bugünü " dediğimde kafasını salladı .

" Şey .. " dediğinde üstüne giderek " Ney ... " dedim . O da bana Alperen konusunda yapıyordu . Ayrıca bir daha bu kadar eğlenemem .