13. Bölüm ( Soruşturma )

1944 Words
Karşımda bana bakan efsun savcıdan gözlerimi ayırmıyordum . Etraftaki diğer 3 tim hiç umrumda dahi değildi . Hatta Kılıç timinin ilk timim olması bile beni şuan sevindiremiyordu . Efsun savcıdan gözlerimi çekip albaya baktım . Bana üzgün gözlerle bakıp halledicem anlamında kafasını salladı . Efsun savcıya tekrar döndüğümde silahımı çıkardım ve masanın üstüne bıraktım . Kimliğimi ve diğer askerlikle ilgili olan her şeyi masaya bıraktım . Zaten üstümde askeri üniforma yoktu . Son kez içerdekilere göz gezdirdim . İçimdeki boşluk artarken güçlü ve kararlı duruşumdan vazgeçmeden " Bana yakıştırdığınız bu itham ve üstüme atılan bu leke o kadar çirkin ve korkunç ki ama zamanında gelip hem özür dilicek hem de bizzat bana silahımı ve kimliğimi vericeksiniz sayın savcım " diyip arkamı dönüp çıktım . İçim acıyordu . Yıllarca en iyilerden olmak için çabalamam , bu mesleği yapmak için bütün ailemi karşıma almam , yaşadağım onca zorluk aklıma geliyordu . Gözlerim yandığında adımlarım bir bıçak misali kesildi . Yıllar sonra gözlerimin dolması bile beni mutlu edememişti . Ben yıllardır ağlayamıyordum. Onca şehit haberi verdikten sonra bana göre dertlerim küçük geliyordu ve ağlamayı kendime hak görmemiştim . Hızlı ve büyük adımlarla yakınlarda yüksek olan bir uçuruma geldim . Aşağı bakarken içimin daraldığını hissettim . Bacaklarım uçurumdan aşağı sarkıyorken kıyafetimin kirlenip kirlenmeyeceğini umursamadan yere yattım . Gözlerim iyice dolarken sol gözümden bir gözyaşı süzüldü . Sanki benim ağlamamı beklemiş gibi bardaktan boşalırcasına yağmur yapmağa başladı aynı zamanda . Ne kadar zamandır böyle yattığımı bilmiyordum ama yağmur dafa fazla ve hızlı yağmaya başlamıştı . Zaman kavramını yitirmiştim . Tek yaptığım dümdüz gökyüzüne bakmaktı . Hatta hava karamış güneş yerine yıldızlar ve ay çıkmıştı . Sırılsıklam olmamı önemsemiyordum . Zaten en sevdiğim şey soğuk , rüzgarlı bir havada ya kar yağması ya da yağmur yağmasıydı . Gece olması ve yıldızlarla ayın altında olmam daha da güzelleştiriyordu manzarayı . Düşünmek istemedim . Unutmak istedim . Bu gece mesleğimin elimden alınmasının bir kabus olmasını kaç kere dilediğimi bile sayamamıştım . Ne kadar ağlamıştım bir fikrim yoktun ama rahatladığımı hissediyordum . Daha sakindim . Daha sakin düşünebiliyordum. Beni kaydedemezlerdi . Benim suçsuz yere mesleğimden olmama izin vermezdi üstler . O sırada bahsettiği bütün olayların olduğu zamanlarda MİT için bir şeyler yaptığımı kanıtlayabilirdik . Ayrıca delil olmadan davanın düşeceğini bile bile dava açmalarına ne denirdi . Her türlü geri alacaktım mesleğimi elime . Arkadan gelen sesle hızlıca ayağa kalkıp arkamı döndüm . Bana endişeli bir şekilde bakıp beni süzen bir Alperen görünce şaşırmıştım . O da açıklama yapmak ister gibi konuşunca her şey yerine oturmuştu . " Şeyyy ... biz öğrendik . Evine bana söyledikleri adıyla Kılıç timi geldi . Sana da ulaşamayınca telaş yaptım ama Beren burada olabileceğini söyledi . " dediğinde kafamı sallamıştım . Bana doğru eğilip elimi tuttuğunda gözlerine baktım . Yatıştırıcı bir sesle " Üzülme her şey düzelecek , sen mesleğini eline geri alıcaksın . Hiç korkma adalet yerini bulucak " diyip bana üstündeki kabanı giydirdi . Yaptığı hareketleri ve dedikleriyle benimde yüzümde buruk bir tebessüm olmuştu. Alacağımı biliyordum ama böyle bir ithamı kaldıramıyordum . Hafif dans etmeye başladığında ben de ona ayak uydurdum . Gözlerime bakarak " Biliyor musun bazı insanlar yağmuru izlemeyi bazıları da yağmurda ıslanmayı severmiş. Ben kendime yeni bir seçenek buldum . Yağmurun altında seninle dans etmek . Hepsinden güzel " dediğinde gülümsemiştim . Hasta olacaktı ama haberi yoktu . Bir süre dans ettikten sonra arabaya yürümeye başlamıştık . Ben buraya yürüyerek geldiğimden Alperen in arabasıyla gidicektim . Arabaya bindiğimde Alperen e baktım . Üstünün sırılsıklam olduğunu görünce " Alperen hasta olacaksın " dedim . Bunun üstüne o sadece gülümsemekle yetinmişti . Aklımda gelen olayla " Alperen sen niye bana eceyle nişanlı olmadığınızı söylemedin ? Niye nişanı önceden attığını söylemedin ? " dediğimde bana bakmadan yola bakarak " Kıskandım " dedi . Ne yapmış . Ney . Kıskandığı insanlara nişanlı olduğunu mu söylüyor ? Ayrıca neyimi kıskandı acaba ? Kaşlarımı çatarak " Pardon ilk olarak neyimi kıskandın ? İkinci olarak kimden kıskandın ? " dediğimden yine yüzüme bakmadan " Benim korumam olduğun günlerde biriyle aşk lı aşkım lı konuşmuştun . Ondan kıskandım . " dedi . O kimdi ki acaba . Lannnn . Sşşdşdşşdşdşfğfğfşlflfofofpfofp Beyza ydı o . Gülerek " Alperen o Beyz ... " derken lafımı kesti . Bıkkın bir sesle " Biliyorum Beyza ymış . Sonradan öğrendim . " dediğinde nasıl öğrendiğini düşünüyordum . Anlamış olacak ki " Beyza yla tartışırken bana nedenini sordu bende sinirle söylemiş bulundum o da kavgayı bırakıp yere oturup gülmeye başladı . " dediğinde dudağımı ısırdım . O sahneyi hayal edince baya bir komik oluyordu . Bana bakıp " Gülme Aysima " dediğinde vücudum sarsılmaya başladı . Bana hızlıca bakış atıp " Aysima dudağını ısırma " dediğinde gülmem durmuştu . Nedenini düşünürken ona baktım . Gözlerinin hafif koyalaştığını görünce gözlerim irileşti . Tövbe tövbe . Azmış bu . Namusss eldennn gidiyahhh . Hangi insan dışardan bu kadar duygusuz ve sert gözüküp içimdem böyle olduğunu bilebilir . Ben ne kadar kızarsamda ona dik dik bakmayı unutmamıştım yol boyunca . Eve geldiğimizde de Kılıç timi ve evdekiler bana güvendiklerini söylemişlerdi . Onlara teşekkür edip biraz sohbet etmiştik . Eskiden konuşup hayatlarının nasıl değiştiğini anlatmışlardı . Onlar kalkıp evlerine giderken bende onları yolculayıp odama geçtim . Kılıç timi baya değişmişti . Cihangir yüzbaşı binbaşı olmuş . Yüzü de hafif kırışmıştı . Eskisine göre sevdiğim kızıl saçları hafif kırlaşmıştı ve ela gözleride daha yorgun bakıyordu . Tabi adam artık 39 yaşında . Minik kızı Emine de büyümüştü . Fotoğraflarımı göstermişti . Timin hafif silah uzmanıydı . Kaya abi de yüzbaşı olmuştu bir kaç ay önce . Hâla esmer teni , koyu kahverengi saçları ve siyah gözleriyle çekiciydi . Sonunda da aşık olup nişanlandığını öğrenmiştim . Saplıktan kurtulmuştu . Adam 32 yaşında anca nişanlandı . Timimizin keskin nişancısı anca hedefini bulup vurmuştu . Bu kadar geç vurmasına rağmen hâla bana yarışma teklif ediyordu . Hangimiz nişancılıkta daha iyi diye . Bende durur muyum atlamıştım tabiki hemen . Alişim de maalesef hâla üsteğmendi . Ama onun da bir oğlu olmuş yokluğumda. Aynı onun gibi siyah saçlı , ela gözlü bir minnacık yeğenim olmuştu . Ne kadar göremesemde Ali istediğim zaman gelip görebileceğimi söylemişti . Adam hepimizden hızlı çıktı ya . 27 yaşında 1 yaşında oğlu var adamın . Bundan hızlısı mezarda he . Timimizin doktoruydu kendisi . Asaf abim de baya yaşlanmıştı . Siyah saçları artık ili renk sayılırdı . Ama ela gözleri hâla maşallahı vardı yani . Bence cihangir binbaşıyı da yengem yormuştu . Adam 41 yaşında ve sap ve hâla hayat dolu . Helal olsun be . Timin haritasıdır kendiside bir doğru yolu bulaması kendi için . Bence biz tim olarak evde kalmıştık 2-3 gereksiz hariç . Deniz abide yaşlanmıştı . Adam 35 yaşındaydı . Şimdi düşününce asıl bundan hızlısı mezardaymış . 11 yaşındaki minnak Ege adında bir yeğenim vardı . Deniz abiye hiç benzemiyordu . Deniz abi esmer tenli , kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüyken ; benim Egem buğday tenli , sarışın , ela gözlüydü . Kendiside benimle evlenmek isteyen afacanlardandı . Yiğidim sıraya girmen lazım annem . Sıra biraz uzun da. Ahhh timin en sevdiğim üyesi Kayram . Kendisi benim yaşımda daha doğrusu benden 1 yaş büyük buğday tenli , kıvırcık kumral saçlı , ela gözlü bir beyefendiydi . Beyefendi dediğime bakmayın timin şaklabanı ve timin bomba imhacısıydı çocuk . Ve tabiki saptı . Aslında Kaya abi nişanlanmasaydı biz saplar olarak timde üstündükte işte Kaya abi bütün dengeleri bozmuştu . Kafam çok karışıktı. Tim ne kadar düşünmememi söylesede bütün gece düşünmüştüm . Sabahta ilk işim Özcan başkan ile konuşmak olmuştu . Onun istediği yere gidip konuşmaya başlamıştık . Özcan başkan da benim düşündüğümün aynısını düşünüyordu . Üstümdeki soruşturmayı kanıtlarla birlikte kaldırmayı düşünüyordu ama bunu gizli bir şekilde yapmalıydık . Time MİT çi olduğumu söylememi istemiyordu . Üstlerde aynı şekilde mümkünse söylenmemesini istemişti . Zaten bana güvenmeyen birilerine aynı zamanda MİT çi olduğumu söylediğimde elime ne geçicekti ki . İnanıcaklar mıydı bana ? Öyle inanmalarındansa inanmamaları benim için daha iyiydi . Özcan başkanın yanından ayrıldığımda yine Alperen ve Beyza yo ayrı ayrı aradım . Saatlerdir Alperen ve Beyza dan haber alamıyordum . Bu yüzden Özcan başkanla konuşmayı hızlı yapıp çıkmıştım . O da allahtan anlayışla karşılamıştı . Eve gelmiştim . Apartmana girerken arka mahalleden bir çığlık sesi gelmişti . Hızla oraya ilerlediğimde hiç kimsenin olmadığını farkettim . Temkinli adınlarla ilerlerken arkamdan yaklaşan kişiyi hissedince çaktırmadan yürümeye devam etti . Bana uzandığında hızla arkamı dönüp adama baktım ve yumruk attım . Etrafım sarılırken gelen her hamleyi engelleyip adamları etkisiz hâle getiriyordum . 2 siyah minibüstüler ve sayabildiğim kadarıyla 17 kişiydiler . Şuan 9 unun yerde yattığını düşünürsek 8 i kalmıştı . Arkamdan saçıma yapışmaya çalışanın elini tutup kırdığımda karnımda bir sızı hissettim . Aslında benimde yanımda silah olsaydı benim için daha kolay olurdu . Normalde taşıyabilirdim ama öğrenirlerse üstüme kullanırlar diye gidince Özcan başkan almıştı . Keşke almasaydı be . Yandaki adama baktığımda silahla vurduğunu anladım ama kurşunla değil iğneyle . İğnenin içinde sakinleştiricinin olduğunu düşünüyordum . Çünkü vücudumdaki bütün kaslar gevşemişti birden . Bayılmadığımı gören adam 2. ye ateş ettiğinde daha fazla dayanamadım ve arkaya doğru yığıldım . Son hatırladığım arkamdan birinin beni kucağına alışı ve arabaya bindirişiydi . Bilincim açılmaya başladığımda etraftan boğuk boğuk sesler geliyordu . Şuan ayırt edemiyordum sesleri . Bir süre sonra sesler netleşirken gözümü açmaya çalıştım. Gözümü açtığım gibi üstüme buz gibi su döküldü . Döken kişiye baktığımda iğrenç sırıtmalı biriydi . Bana bakıp " Güzellik uykunu aldın mı ? Uyandırma şeklimiz nasıldı ? " diyip güldü . Bu şerefsizler niye bana habire aynı soruyu soruyorlardı . Güzellik uykunu aldın mı ? Benim güzellik uykusuna ihtiyacım yoktu bir kere . Bende onun gibi gülüp " Valla hiç alamadım biliyor musun ? Uyandırma şekliniz de güzeldi ama su biraz fazla mı sıcaktı acaba . Biraz daha soğuğunu bulamadınız mı ? Ayrıca alınıyorum ama benim güzellik uykusuna ihtiyacım mı var ? " dediğimde yüzünde ki sırıtması soldu . Üstümü süzdüğümde hem ellerimden hem de ayaklarımdan zincirlenmiştim . Diğerleri sadece ellerinden zircirlenmişti . Diğerleri dediğimde Yıldız timi , Alperen ve Beyza . Biz kocaman bir aileyiz . Bu kadar korktuğunuzu belli etmeyin bari be . Bir de galiba hedefleri bendim beni bütün herkes karşındaydı çünkü . Şerefsiz ellerimi ayrı ayrı zincirlemiş bir de yukarıya asmıştı . Allahtan ayaklarımı da ayrı zincirlemişti . Kapıdan ses geldiğinde oraya döndüm . Odaya Şirvan ve elinde dosya tutan bir adam girdi . Beni gördüğünde sırıtması büyürken tam anlamıyla sıçmıştım. Bana bişey yapması umrumda olmazdı ama yıldız timi , Alperen ve Beyza ya yaparsa çok zorlanırdım ve kendimi suçlardım bu yüzden onları umursamıyormuş gibi yapmam gerekiyordu . Şirvan bana bakıp " Aysima nasılsın ? " dediğinde ona boş boş baktım . Bu adamı hiç sevmiyordum . Daha doğrusu ben bunun türlerinden hiçbirini sevmiyordum . Ona karşı yalancı bir sırıtış koyup " Çok iyiyim Şirvancığım . Merak etme sen . Sen nasılsın ? İnşallah çok kötüsündür . Napıyorsun? " dediğimde yüzündeki sırıtma biraz bozuldu . Sonra ağzını açacağı zaman konuşmasına izin vermeden " Merak etmiyorum . " dedim . Yüzü iyice kasılırken ben onu sinir etmenin zevkiyle sırıtıyordum . O sırada Asel in sesi geldi . " Kendinizden birine eziyet etmeniz ne kadar mantıklı . Yani biz biliyoruz sizden olduğunu boşuna oyuna gerek yok " dediğinde sırıtmıştım . Gerizekalı . Bu kız kesin gerizekalı ve büyük ihtimalle elimde kalıcak . Acaba beynini çıkarıp koydu mu bir yere . Çünkü cidden düşünmeden demiş olması gerekiyor bu cümleyi . Düşünen biri diyemezdi . Şirvan onun dediğiyle kahkaha atarken " Bizden miymişsin Aysima ? Bunlar gerçekten salak . Ülkenin en önemli istihbaharatçısına ne diyorlar ? Neyse bak ben seninle ilgili ne öğrendim ? " diyip yanındaki adama işaret verdi . Adam elindeki dosyayı verip geldiğinde sayfaları karıştırmaya başladı Şirvan . Yüzündeki sırıtma büyüdüğünde istediğini bulmuştu anladığım kadarıyla .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD