10. Bölüm ( Küçük Yiğit )

3444 Words
1 aydır buradaydık . Bu galiba 13. Kamptı . Bir yerden sonra saymayı bırakmıştım . Kampa giriyor bazılarında 2 bazılarında 3 gün durup genelde çıkıyordum . Küçük kamplarda ise direk girip çıkıyordum . Genelde önemli bir şey çıkmıyordu . Şimdi geldiğimiz kamp çok büyüktü . İçerde büyük ihtimalle 1,5 - 2 bin kişi var gibiydi . Bir tarafını komple bombalarla patlatmam gerekiyordu . Yoksa kolay kolay bitmezdi . Normalde olabildiğince sessiz hallediyorduk . Susturucuyla halledip çıkıyorduk . Bu kampı sessiz halletmek imkansız gibi bir şeydi . Tim çok iyi ve başarılı bir timdi . Ama benim gibi bordo bereli değillerdi . Eski timimle bile burayı sessiz halledemezdik . Çevrede başka kamp olmasaydı bir en iyi seçenek patlatmaktı ama çevrede 2 tane daha kamp vardı . Sıkışma durumumuz çok olasıydı . İçeri girip bilgi alma olayı vardı bir de . İçeri girsem bile çıkmam çok zordu . Büyük ihtimalle zaten yakalanıcaktım . Ama ne kadar geç o kadar iyiydi . Timin bana baktığını farkettiğimde kafamı kaldırdım . Bir süre timle bakıştık . Onlar tek başıma girmemi istemiyorlardı . Bu kadar büyük bir kamp beklemiyordu hiç kimse . Görüncede tek girmem tehlikeli diye istememişlerdi . Bu bir ayda anlaşmaya başlamıştık . Bana ilk zamana göre daha ılınlı davranıyorlardı . Galiba güvenmeye başlamışlardı . Kenan yüzbaşıya dönüp " Komutanım bırakın tek gireyim sizde etrafını sarın ben kampın bir tarafını komple patlatayım olası bir durumda siz de sessiz bir şekilde halledebildiğiniz kadar halledin . İçerde bir başkasıyla girersem benim için daha zor olur . Tek girince rahat oluyorum . " dediğimde ne demek istediğimi anlamıştı . İçeri bir başkasıyla girince onu korumak zorunda gibi hissediyordum . Ama tek girince tehlikeye attığım tek hayat benimki oluyordu . Bu yüzden risk almam daha kolay oluyordu . Kenan yüzbaşı onay verdiğinde hızlıca ve dikkatli adımlarla aşağı indim . Kenarda nöbet tutan 5 şerefsiz vardı . Bunların yokluğu anlaşabilirdi . O yüzden ilerdeki sohbet eden 2 şerefsize doğru sessizce ilerledim . Susturucu takılı tabancamı yerine koyup bıçağımı çıkardım . Tim büyük ihtimalle ara ara bana bakıp etrafı kontrol ediyordu . 2 adamdan birinin sırtı bana dönüktü diğerinin yüzü bana dönük olsada baksada göremezdi . Şuan karanlıkla birleşmiş gibiydim . Gölge ye dönüşmüştüm . Ses çıkarmadığım sürece beni fark edemezlerdi . Hızlıca sırtı bana dönük olanın kafasını tuttuğum gibi boynunu kestim . Diğer adam silahına doğru uzandığı gibi de elimdeki bıçağı hızla havaya atıp elimde ters çevirdim ve adama fırlattım direk adamın kafasına saplandığı gibi adam yere yığıldı . Etrafa hızla göz gezdirip kimsenin olmadığını görünce adamları çalıların arkasına çektim . Hızla adamın üstündeki kıyafetleri çıkarıp kıyafetimin üstüne giydim . Bıçağımı şerefsizin kafasından çıkarıp diğer kıyafete sürerek temizledim ve yerine koydum . Birinin silahını elime alırken sakin ve emin adımlarla içeri girdim . Yavaş yavaş yürüyerek odalara girip çıkıyordum . Boş odalara da bombaları yerleştiriyordum . Tam başka bir odaya gireceğim zaman arkamdan ses geldi . " Ne oldu heval ? Niye odama girmeye çalışıyorsun ? " diye ses geldiğinde timden bazılarını küfrettiğini duymuştum . Arkamı dönüp sesimi kalınlaştırarak " Heval dışarıda birini konuşurken duydum senin odana bir şey koyacakmış . Ama nedenini bilmiyorum . Demin girip çıktı . Şimdi bende odana bakıcaktım " dediğimde beni ittirerek " Önden sen gir ve bak bakayım . " dediğinde yavaşça odaya girdim . Yatağın altına filan bakarken bana silahını doğrultuyordu şerefsiz . Odanın kapısının çalmasıyla oraya döndüm . Beren i gördüğüm gibi derin nefes alırken Beren de bana bakıyordu . Gözlerime baktığı zaman kim olduğumu anlamıştı . Yüzü kapalı bir insanı gözünden anlamakta ne bileyim . Baya iyi lan . Timin olduğunu anlaması için kulaklığımı gösterdim . O da beni anlayıp kafasıyla onaylayınca hevala döndü . Otoriter bir sesle " Ne oluyor burada heval ? " diye sorduğunda gerizekalı " Dilan başkan bu benim odamı karıştırırken buldum . " dedi . Tabi bende durur muyum hemen atladım . Sesimi kalınlaştırarak " Dilan başkan burası benim odam arkamdan yaklaşıp bana silah doğrultan o . Sizde gördünüz " dediğimde Beren silahını çıkarıp ona doğrulttu . Sinirli bir sesle ". Vay hain " diyip kafasına sıktı . O kadar anlamlı söylemişti ki gülesim gelmişti . Hissederek söylemişti . Ama düşününce onlar zaten haindi . Vatan hainleri . Derin bir nefes verirken Beren kulaklığa bilerek " Sen yat ben yerdeki haini aldırırım birine diyip kapıyı açıp kapattı . Kulaklıktan bir sürü soru geldi . Ben kulaklığa doğru " İyiyim komutanım devam ediyorum " dedim . Kulaklıktan yüzbaşı " Tamam " dediğinde hızla kulaklığı kapattım . Berene döndüğümde bana sırıtarak " Götünü kurtardım yine iyisin " dedi . Onun sırıtmasına karşı bende sırıtıp bilgiler nerde ? Vermezsen seni öldürürüm . Anladın mı ? " diyip silah doğrulttum . O da oyunuma ayak uydurup sesini titreterek " Valla vericem dokunma bana yeterki " dediğinde küçük bir kahkaha patlattık . Bu sefer ciddileşip " Beren peki içerde sivil veya asker var mı ? " dedim . Yüzü sıkıntılı bir hal aldı . " İçerde 1 kadın 2 çocuk var . Kadının kocası öldürülmüş ve kadın da biraz hırpalanmış ama iyi . Çocuklar çok korkuyor . Ben de Özcan başkanı arayacaktım . Bilgileri de sana veririm . Ama benim görevim daha bitmemiş oluyor . Geri gitmem lazım . Buradaki lider önemli ama onu benim almam lazım . Başka bir kampa sığınacağız onunla . Görevim bitince onu ben teslim ederim aşk " dediğinde " Hızlıca ver bilgileri , sivillerin yanına götür gerisi bende " dedim . Tabi o da boş durmayıp direk itiraz etti . " Onlarla birlikte çıkamazsın . Seni ben gizli yerden çıkarıcam " dedi . Endişeli bir sesle " Dışardakilerden biri seni görebilir . Çok tehlikeli seni vurabilir , yaralayabilir ya da en kötüsü yakalayabilir " dediğimde gözlerime baktı . Bu riski alacağını farkettiğimde bu odaya da bomba koydum . Birlikte hızlıca odadan çıktık . Giderken boş odalara bomba koymamı bekliyordu . Başka bir odaya girdiğimizde bana bilgileri veriyordu. Sivillerin yanına geldiğimde ilk başta çok korkmuşlardı Beren yüzünden . " Merak etmeyin ben askerim . Sizi kurtarmaya geldim . O da ajanımız . Sizin yerinizi o söyledi . Ayrıca arkadaşım da olur . Sizi buradan çıkarıcam ama ses yapmamanız lazım . Duyarlarsa zorda kalırız . " dediğimde kadın ve oğlu ağlamaya başlamıştı . Onları hızlıca sakinleştirdik . Ben 9 yaşındaki oğlanı Beren ise 2 yaşındaki bebekle kadına siper olarak çıkıcaktık . Time haber vermek için kulaklığımı açtım . Timden ses gelmezken konuşmaya başladım . " Komutanım bilgileri aldım . İçerde 1 kadın 2 çocuk var . Onlarıda alıp çıkıyorum . Bombaları yerleştirdim . Ben size haber vericem " dedim . Komutan onayladığında hızla çocuğu alıp geçide girdik . Çocuğun arkaya bakmasını sağlıyordum görmesin diye . Beren ile elimizde susturucu takıntılı tabancalarımız vardı . Geçitte birisi olabileceğini söylemişti Beren . Hızlıca giderken önüne çıkan adamla hızlıca kafasına sıktım . Şerefsizin arkasından üç kişi daha çıktığında Beren 2 ben 1 kişinin kafasına vurmuştum . Ben daha savunmasızdım çünkü küçük oğlan kucağımdaydı . Dışarı çıktığımızda hızlıca uzaklaştık . Ben kucağımdaki çocuğu bıraktığımda Beren e sarıldım . Konuşmuyorduk çünkü kulaklığım vardı . Arkasını dönüp hızla giderken koluna bir kurşun sıyırdığında inledi . Boş arazide öyle yavaş yavaş giderse vurulurdu . İnşallah tim benim burada olduğumu anlamazdı . Çünkü daha yeni güvenmeye başlamışken istihbaharatçı olduğunu söyleyemeyeceğim için bir ele başını bilerek bırakmış gibi olucaktım . Beren hızla kurşunun geldiği yere bakarken bende aynı yere baktım . Çağların yerleştiği yerdi . Beni görmüş olmalıydı . Beren hızla bana dönüp kolunu tutmadan önce bana bombaların kumandasını attıktan sonra daha fazla açıkta kalmamak için hızla kolunu tutarak koşmaya başladı . Hava da tuttuğum kumandaya bakıp time " Komutanım başlayın biz güvenli bir yere çıktık . Ben burdan sizin yanınıza gelicem sivillerle " dediğimde onlar sesizce indirmeye başlamışlardı . Zaten demin Çağlar vurduysa görmüş olmalıydı beni . Yoksa haber gelmeden bir teröristi indirmezdi . Bir zaman sonra olayı çakmış olacaklar ki silah sesleri gelmeye başladı . Ben kumandaya basıp bombaları patlatırken zaten çoğu gitmişti . Yavaş yavaş temkinli bir şekilde sivilleri götürmeye çalışıyordum . Kulaklıktan Çağların sesi geldiğinde gördüğünden emin olmuştum . " Aysima seninle operasyondan sonra konuşmam lazım " demişti hafif kızgın sesiyle . Hızlıca çağların yanına gelip silahımı aldım . Bende şerefsizleri indirmeye başladığımda çocuklar ağlıyordu . Kadın onları sakinleştirmeye çalışsada küçük kız çok susucak gibi değildi . Ve bu ses Çağlarla beni direk hedef yapıyordu . 1 saat kadar sonra çatışma bittiğinde yavaşça yerlerimizden çıktık . Etrafta ses yokken hızlıca uzaklaştık . Buluştuğumuzda Kenan yüzbaşı döneceğimizi söyledi . Helikopterin bizi alacağı yere gelmiştik . Helikopteri beklerken Çağlar kendini sakinleştirmeye çalışır bir sesle " Aysima konuşalım mı ? " diye sordu . Aslında bir soru değildi direk gel demişti . Onunla birlikte biraz uzaklaşırken ne diyeceğime düşünüyordum . Ama aklıma bir türlü bir şey gelmemişti . Bana bakarken konuşmaya başladı . " Dışarıdan kaçan bir terörist gördüm . Sonra dururken senide gördüm . Onu vurdum . Çünkü seni vurucak sandım . Ama sonra farkettim ki konuşuyordunuz . Bri kadındı o . Kamptaki Dilan başkan denilen kişiydi dimi . Ve sen onu bıraktın . Gitmesi için . O kimdi Aysima ? Sen niye bıraktın onu ? Sana güvenmeye başladık ama sen bir ele başını bıraktın . Neden ? " dediğinde kalmıştım . Ne diyeceğimi bilmiyordum hâla . Onu yatıştırmaya çalışır bir sesle " Bak Çağlar onu gördün mü bilmiyorum . Ama göründüğü gibi değil . Lütfen time bir şey söyleme . Zamanı gelirse söyleyebilirim . Onun dışında söyleyemem . Üzgünüm ama bana güvenmek zorundasın ? " dediğimde yüz ifadesi değişmedi . Zaten söylemeyeceğini düşünüyordum yani en azından şimdilik . Söylese o dakika çatışmada söylerdi . Ama söylememişti . Aklında büyük ihtimalle asker olma olasılığı geliyordu . Ama emin değildi . Aynanda hain olma ihtimalim de geliyor olabilirdi . Birbirimize bakarken helikopter sesi gelmeye başladığında Çağlar time doğru yürümeye başlamıştı ben arkadından bakarken bana dönüp " Gelmiyor musun Aysima ? " demişti . Hemen ona yetişip timin yanına gittik . Tim bize garip garip bakıyorlardı . Acaba neden (?) dimi bir düşünmek lazım . Bu işi elbet soruşturcaklardı büyük ihtimal . Helikopter indiğinde hepimiz oturmuştuk . Çocuk ayakta kaldığında oturması için onu kucağıma aldım . Bana bakıp sessiz bir şekilde " Abla bize şimdi ne olacak? " dediğinde onu öpüp " Sen hiç merak etme . Güzel bir şekilde yaşıcaksın . Size bir yer ayarlarız " dedim . Bir süre düşünür gibi olduktan sonra aklına bir şey gelmiş olacakki heyecanla " Okula da gidebilecek miyim ? " dedi . Bu haline gülüp " Tabiki okula gidiceksin . Bir sürü de arkadaşın olucak " dediğimde sevinçle ellerini çarpıp yanağımdan öpmüştü . Kızarıp önüne dönerkin biz timle kıkırdıyorduk . Çok tatlıydı. Tekrardan bana dönüp " Benim adım Yiğit . Senin adın ne abla ? Ayrıca beni bırakmayacaksın değil mi ? " dediğinde ona bakmıştım . Arada sırada operasyonların olmadığı zaman ilgilenebilirdim Yiğit ile. Yiğite bakıp " Ben Aysima . Tanıştığıma çok memnun oldum Yiğit . Tabiki seni bırakmayacağım . Arada gelirim senin yanına " dediğimde yine yanağımı öptü . Bu sefer yine kızarsada gözlerini kaçırmamıştı . Büyük bir hevesle ve emin bir sesle " Ben büyüyünce seninle evleneceğim " dediğinde yeniden gülmüştük Yiğit çok tatlıydı . Helikopter inişe hazırlandığında hepimiz ciddiyete bürünüp hazırlanmıştık . Kendimizi toplamıştık . Albayın önünde hazır ola durduğumuzda Yiğit benim yanımda o da hazır olmaya çalışıyordu . Hepimiz gülmemeye çalışırken yeterince zorlanıyorduk . Albay gelip Yiğitin önünde eğilince Yiğit e bakmamaya çalışıyordum . Albay şevkatli bir sesle " Sen ne yapıyorsun aslan parçası . Annenin yanında neden değilsin ? " dedi . Yiğit hemen hazır cevap bir şekilde " Karımın yanında duruyorum . Ben büyüyünce Aysima ile bir evlenicem . Onu tek bırakmamak için buradayım . " dediğinde vücudum hafif sarsılmaya başlamıştı . Kendimi zar zor durdurdum . Hafif kafamı eğip albaya baktığımda bana bakıp güldüğünü gördüm . Yiğite dönüp " Aferin aslanım " diyip ayağa kalktı . " Yüzbaşı odama gel . " Aysima Yiğitin ve annesi sorguya alındıktan sonra onlarla ilgilenmeni istiyorum . Tamam mı ? " dediğinde tam ağzımı açıp emredersiniz diyeceğim zaman albay imalı bir sesle " Hem eşinle ilgilenmen lazım değil mi ? " dediğinde direk " Emredersiniz komutanım " demiştim . Tim albayın arkasından gülerken bende Yiğit in saçını karıştırıyordum . Süleyman albay ve kenan yüzbaşı gittiğinde bende yiğiti ve annesi Rüyayı alıp sorgu odasına götürdüm . Masalı yanımdaki ere verip biraz bakmasını isterken Efsun savcıyı beklemeye başladım . 3 dakika sonra göründüğünde onu odaya aldım . Rüyaya sorular soruyordu . Bende o sırada Yiğit ile dışardaydım . Rüya çıkınca biraz sarsılmış olduğunu gördüm . Yiğit e de arkadaşça yaklaşıp bir kaç soru soran Efsun sorguyu bitirdikten sonra bırakmıştı bizi . Ben Rüya ve Yiğidomu da alıp odama gittim . Yiğit için elimde kıyafet yoktu ama Rüya ya benim kıyafetlerimden verip giyinmesini istedim . Onlarında üstü başı kirlenmişti . Rüyadan sonra Aselle ben de sırayla banyoya girip üstümüzü değiştirdik . Toz toprak içinde kalmıştık 1 ay boyunca . Çıktığımda Rüya hazırdı . Beyaz teni , kahverengi saçları ve yeşil gözleriyle çok güzel bir kadındı . Yıkanınca ten rengi ortaya çıkmıştı . Kıyafetlerim ona biraz uzun gelmişti . 1.67 boylarında olmalıydı . Yiğit için Cihan abiden oğlunun kıyafeti varsa diye kaldığı odaya gittim . Ben alana kadar da Yiğidom zaten banyosunu bitirirdi . Kapıyı çaldığım gibi içeri girdiğimde beklediğim manzaranın bu olmadığına emindim . Koskoca banyo vardı yani . Niye odanın ortasında giyinesinki dimi . Ama zeki gençlerimiz Mete ve Çağlar bana resmen bir vücut şöleni yapıyorlardı . Ben gözlerim pörtlemiş bir şekilde onlara bakıyordum . Yani görmediğim şey değildi . Ama beklemiyordum . Çağlar hızlıca tişörtünü giyerken Mete bana bakıp göz kırpmıştı . Gülerek " Komutanım galiba gördüğünüz şeyleri beğendiniz " dediğinde seslerden dolayı banyodan Çetin abi ve Cihan da çıkmıştı . Allahtan onlar giyinik çıkmıştı . Tabi medeniyet onlara gelmiş olmalıydı . Bunlar gibi öküz müydüler ki . Metenin dediği cümle aklıma gelirken hızla Meteye döndüm . Onun gibi flörtöz bir tavırla " Çok beğendim Mete . Elleyebilir miyim ? " dediğimde o da " Tabiki dokunabilirsiniz komutanım dükkan sizin . " dedi . Diğerlerine baktığımda yüzlerinde sıkıntılı bir ifade vardı . Gülmekle ağlamak arasındalardı galiba . Ben gülerken diğerlerinin de bir tık rahatladığını düşündüm . Alayla " Ahh Mete ahhh . Sen diyorsun komutanım diye . Ben bunların daha iyisini görmüşlüğüm var . Hemde kendi vücudumda . Ayrıca madem dükkan benim ellim bari . " diyerek omzunu sıkmaya başladım . Yavaş yavaş bükülürken bende " İçtimada fazla mı çalışmak istiyorsun Mete ? Ama bak yorulursun . Çok mu ısrar ediyorsun ? Tamam ben Kenan yüzbaşıya söylerim sıkıntı yapma " diyip güldüğümde diğerleri de gülüyordu . Kendi kendime yazıp oynamıştım saniyesinde . Sonra Cihan a dönüp " Cihan Yiğit için kıyafetin var mı dicektim . " dediğimde kafasını sallamıştı . 1 ayda timle bir çok konudan konuşmuştuk . Cihan ın 9 yaşında bir oğlu vardı . Eşi 5 yıl önce şehit olmuştu . Mesela Metenin çok flörtöz biri olduğunu öğrenmiştim . Çağlar çok hayat dolu biriydi . Bazılarına göre umursamaz veya laubali olabilirdi ama bence değildi . Çetin abi genelde sessiz ve timimizin abisiydi . Kenan yüzbaşı zaten ciddilikten ölücekti . Bir insan habire mi kaşlarını çatar . Adamın kaşları indiği gibi havalanıyordu . Cihan abi elinde kıyafetlerle geldiğinde odama ilerledim . Odamın yanındaki odadan Kenan yüzbaşı ve eşini gördüğümde selam verdim . Kenan yüzbaşı rahat derken bacaklarındaki kızını kucağına aldı . Eşi ile tanıştıktan sonra hızlıca kızıylada tanışmıştım . Eşi Bengi abla Kenan yüzbaşının aksine çok hayat dolu şen şakrak biriydi . Kızı Bensu ile utangaç biriydi . İlk bir kaç dakika benden çekinsede sonra hızlıca alışmıştı . En son ben onları tutmamak için odama girdim . Yiğit yıkanmış benim havlumla yatağımda oturuyor bir şekilde buldum . Baktığımda annesiniki gibi kahve saçları ve yeşil gözleriyle baya tatlı biriydi ama annesinin aksine beyaz tenli değil esmer tenliydi . Hızlıca ona kıyafetlerine verip Rüya nın yanına gitmiştim . Anlayışlı bir sesle " Rüya yapabileceğin bir şey var mı ? İşin , evin ya da bir akraban ? " dediğimde gözlerinden yaşlar dökülmeye başlamıştı . Titrek bir sesle " Hayır hiç kimsem yok akrabalarımız bizi sevmez . Evimiz vardı ama kocamla birlikte yaktılar . Ben Masal doğduğundan beri çalışmıyorum . Aşçıyım ben ama çocuklar var " dediğinde kalmıştım . Bir iş bulmam lazımdı . Onun da yapabileceği . Arkadaşımla ortak olduğum bir cafe ve restaurantım vardı burada . Belki o olabilirdi . İş ve ev bulmam lazımdı . Ayrıca Çağların da sağı solu belli olmazdı . Süleyman albaya ve Özcan başkana haber vermem lazımdı . Haberleri olmazsa gerçekten hain damgası yiyebilirdim . Bütün düşüncelerle kafamı sallarken ilk önceliğimin Süleyman albaya söylemek olduğunu karar verdim . Özcan başkana Beren 2-3 güne gelince söylerdi . En önemli olay iş ve ev olayıydı . Rüyaya dönüp " Bir restaurantım var arkadaşımla ortak . Orada aşçı olabilirsin . Senin için uygun mu ? " dediğimde umutla " Olur olur çok güzel olur " dedikten sonra yüzü düşmeye başladı . " Ama Masal " dediğinde restaurantın içindeki çocuk oyun yeri aklıma geldi . 1 tane bakıcı tutsak arkada oynatırdı Masalı . " Merak etme restaurantın içinde çocuk oyun yeri var . Oraya bir bakıcı tutarız içerde oynatır Masalı " dediğimde tebessüm etmişti . Hızlıca Alinaya mesaj atıp kısaca olaydan bahsettim . Alina ortağımdı . Sarışın , ela gözlüydü . Sempatik ve sevimli bir kızdı . Onu asıl sevimli yapan çilleriydi . Bir ara oturup saymaya kalkmıştım . Ama sonra Alina dayanamayıp savuşturmuştu beni . Telefonumun titremesiyle ona baktım . Alina kabul etmişti. Alinadan cevap aldığım gibi albayın yanına gittim . Tekmil verip albayın emriyle sandalyeye oturdum . Albay konuşmaya başlamadan " Albayım Çağlar görevde Beren i gördü . Son kampta Beren vardı . Görevi daha bitmediği için kampın başkanıyla birlikte kaçtı . O sırada Çağlar benim Beren i saldığımı görmüş . Şuanlık time bir şey söylemedi ama an meselesi . " dediğimde derin nefesler almaya başladı . Bir süre sonra sıkıntıyla yüzünü sıvazlayıp " Tamam Aysima ben hallediceğim . Özcan a da söyleyeyim . Sizde anlatın olayı Özcan a . Onunla ne yapacağımıza karar veririz . " dediğinde kafamı sallamıştım . Çıkmadan önce " Albayım ben Rüya ve Yiğit e yer buldum . İşte buldum Rüya ya izin verirseniz şimdi çıkıp azıcık alışveriş yapıcam onlara . Eşyaları yanmış . Sonrada götürürüm . " dediğimde kafasını sallayıp " Çıkabilirsin Aysima " dedi . Ben hızla hazır ola geçtim ve odadan çıktım . Rüyaları odamdan alıp arabaya bimdim . Alışveriş merkezine giderken Rüya ile de sohbet ediyorduk . Rüya yı çocuklara kıyafet almak için ikna etmeye çalışıyordum . Evle birlikte eşyalarıda yanmıştı çünkü . En son sonradan ödemek koşuluyla kabul ettiğinde güldüm . Almayacaktım ki . Ama o öyle sanabilirdi . Alışveriş yapmaktan ayaklarım ağrımıştı . Dağda bu kadar yürüsem yine bu kadar ağrır mıydı ? Emin değildim . Ama Rüya da tık yoktu . Yiğitle beni resmen sürüklüyordu . İlk başlarda yüne itiraz etmişti benim kartımdan almamak için ama sonra borç mevzusunu hatırlatıp kabul ettirmiştim . En son ben ve Yiğidomun sızlanmalarıyla Rüya gezmeye son verip kıyafetleri alıp çıkmıştı . Son mağazadan da çıktıktan sonra Yiğidomun hali kalmadığını farketmiştim . Çocukta haklı tabi . Ben alışveriş yapmayı severdim ama kıyafet denemekten nefret ederdim . O ne öyle giy çıkar , giy çıkar . Yiğit i kucağıma alıp arabaya gittim . Arabayla Alina' nın ayarladığı eve götürüp bıraktım . Giderken Yiğidom beni öpücüklere boğmuştu . Sıkı sıkı da tembihlemişti beni ' Evlenmek yok Aysima . Biz seninle evleneceğiz . Boşver sen başka adamları ' demişti . Bu çocuk benle ya evlenecek ya evlenecekti . Eve geldiğimde akşam 7 olmuştu . Ve şuan tek istediğim günlerce uyumaktı . Kapıdan girip kapımı açarken çok sevgili karşı komşumun ( ! ) kapısı açıldı . Arkamı dönerken arkamdan gelen kadın sesiyle olduğum yerde kaldım . " Görelim bakalım abimi deli eden ve kıskançlık krizine sokan eski hastasını ve karşı komşusunu " demişti bir kadın . Ben olduğum yerde gözlerim pörtleterek kalırken ayak sesleriyle Alperen in sesini duydum . " Beni rezil etmedi bir numarasın . " demişti kısık sesle hemen arkasından yüksek bir sesle devam etti " Aaaa ayıp ama ben ne zaman öyle bir şey dedim . Çok ayıp ama " diyip onunda kapıya geldiğini hissettim . Hiç halim yoktu şuan . Ayrıca ben 2 dk dır hareket etmeden duruyordum . Arkadanda ses gelmiyordu . Gittiler mi acaba ? Belki ben yanlış duymuşumdur o kadın Beyza değildir diye düşünüp arkamı döndüğümde bir adet Meteor beyciğim ve benim ağzına sıçmak için heves attığım aşkım Beyza vardı . Biz birbirimize öyle aval aval bakarken ben buna son vermek için ağzımı açtım . Ama açtığım gibi kapadım çünkü merdivenlerden gelen sesle oraya dönmek zorunda kalmıştım . Gelen kişinin nefes nefese koşmasıyla bir bok olduğunu anlarken dinlenememiş olduğum için ağlamak istiyordum . Azıcık daha üstüne gelseler ağlayıp ayaklarımı küçük çocuklar gibi yere vurucaktım da haberleri yoktu .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD