1.B.

545 Words
Oturmuş kahvede marabalarıyla çay içiyordu . Keyfi yerindeydi karısı hamileydi sonunda soyu devam edecekti daha ne isteyebilirdi ki. Sayılı günler kalmıştı oğlunun dünyaya geleceğine sevinerek : " Herkese benden çay ,oğlumun şerefine" dedi kahkaha atarak. Herkes mutluydu. Ağalarının lafını ikiletmedikleri sürece sorun çıkmıyor , bir dedikleri iki olmuyordu. Mithat Ağa keyifle çayını içerken arka masanın sohbetine ister istemez dahil oldu. Sert ve iç gıcıklayıcı ses:" Berfin kız çok güzel, onun ailesi hep erkek çocuk doğuruyor ama babası vermiyor bir türlü" dedi hayıflanarak.. İnce cılız bir ses eşlik etti :" Bende duydum ailesi hep erkek doğurmuş en sonda bu kız olmuş " diyordu. Mithat Ağa az uğraşmamıştı çocuğu olsun diye en son ümidi kestiğin de bu haber gelmişti. Telefonun çalmasıyla ceketinin içinde çıkarıp : " Söyle kahya" dedi. . Her telefonu çaldığında heyecanlanıyor ve yerinde duramıyordu. Kâhyanın : " Doğum başladı "demesiyle yerinden fırladığı gibi kamyonetine atladı. Arabanın tekerleklerine taşlı yolun çıtırdayan sesi eşlik etti. Nasıl hastaneye varmış . Nasıl beklediğini bilmiyordu. Sonunda doğumhaneden çıkan doktor : " Maalesef " dedi sesindeki umutsuzluk ve kasvet hastanenin koridoruna yansımıştı. Mithat Ağa bağırıp : " Karım öldü mü , peki oğlum "dedi elinde olmadan panikle.. Doktor kırlamış saçları ve gür kaşlarıyla vardı. Kaşlarını çatan doktor : " Hayır karınız iyi ama çocuk yok , yanlış alarmmış" dedi. Mithat Ağa doktorun dediklerini anlamayıp : " Sen ne dersin , açık söyle yoksa seni hiç acımadan vururum" diyip belindeki silahı doktorun anlına tuttu. Doktor panikle :" Aslına bakarsanız karınız hiç hamile değilmiş yanı dış gebelikmiş ve size yanlış aktarmışlar düzenli kontrollere gitmedi mi ? " dedi sözlerinin sonuna doğru merakla . Mithat Ağa'nın elleri titreyip silahı indirdi. Gözleri büyümüş boş boş bakıyordu. Karısı iki defa gitmişti ve şimdi doktor bey hamile değil diyordu. Üzülmeyecekti. Uyarmıştı karısını , ardını arkasını düşünmeden kahyasına : " Berfin denen kızın evine götür beni " dedi. Kahya korkuyla başını sallayıp Ağasını takip etti. Eve geldiklerinde arabayı durdurup durdu kahya : " Geldik ağam" dedi korkuyla . Ağasını sağı solu belli oluyordu karısını hastanede bırakmıştı. Burada ne arıyordu?. Geldik sesiyle arabadan hızla indi Mithat , hızla karşındaki kulübenin kapısını kıracak gibi açtı. Kapı hızla duvara çarpınca evin beyi oturduğu sandalyeden sıçradı.. Mithat : " Evin beyi sen misin ? "diye bağırdı sert ve bariton sesiyle. Yaşlı adam korkuyla sıçramış karşında Ağasını görünce oturduğu yerden hızla kalkıp el pençe duruyordu. Yaşlı adam : "Benim ağam , bir kusurum mu vardır ? " dedi korkuyla. Mithat kaşının birini kaldırıp : " Yoktur bir kusurun , kızın Berfin bana vereceksin , karım olacak çocuğumu dünyaya getirecek" dedi. Adam korkuyla : " Ama o sizden küçüktür " dedi cılız bir sesle.. Mithat : " Vermiyor musun" dedi damarları dışarı çıkmıştı . Kapının sesine çıkan ev halkı korkuyla Mithat Ağaya bakıyordu. Yaşlı adam :" Ne hadime , siz istemişsiniz bana laf düşmez aksine sevinirim" dedi korkuyla . Mithat Ağa evden çıkanlara göz gezdirip : " Hangisi Berfin " dedi. Berfin babasına hayretle bakarken kardeşlerinin ve arkadaşının bakışları bir anda üzerinde hissetti herkes dikkatle kendisine bakıyordu. Yaşlı adam kapıdaki dillere destan güzel kızını gösterip : ''Kapıdaki bakır saçları olan Berfin " dedi. Mithat Ağa toprağı dövercesine yürüyüp kızı kolundan tutup kapıya doğru sürüklerken :" Başlık parasını göndereceğim eğer erkek evladım olsun , o zaman sen yaşadın" diyip kızı hızla arabaya bindirdi. Yazarınız:ZEYTAN
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD