Alaz ile geldiğimiz lokantada cam kenarında, denizi gören masaya ilerledik. Sanırım ilk gelen bizdik, geçip sandalyelere oturduğumuzda Funda ile bir adam göründü girişte. Funda beni görünce önce şaşırdı sonra Alaz’a bakıp yürümeye devam etti, gözleri resmen senin ne işin var burada demişti. Alaz, kaçarken bana yardım ettiğini bilse sanırım onu şuracıkta boğardı.
Böyle de sanki kadını kandırmışım gibi görünüyordu.
Ah...
“Alaz,” dedi adam sandalyeye oturmadan önce ardından bana döndü “Merhaba Esila.”
Onlar oturduğunda bir adam daha geldi ve sanırım toplantı masası tamamlandı. Siparişler verildiğinde canım et çekmişti, hani bu yağlı kocaman biftek olandan ve hesabı ben ödemeyeceğim için bilmediğim bir iki meze de söylemiştim. Masada ben ve Funda dışındaki herkes alkollü içecek tercih
