Dudaklarımı birbirine bastırarak yalvaran bakışlarımı yüzüne çıkardım. Bileklerimi sertçe kafamın üzerine sabitlediğinde bacaklarımı birbirine bastırarak dizlerimi karnıma doğru çektim. "Lütfen, dokunma özür dilerim. Ben vurmak istemedim." Hayır vurmak istedim fotoğrafa zarar vermek istemedim. "Esila!" diye bağırdı "Neden anlamak istemiyorsun sana dokunmayacağım." "Bırak o zaman Alaz! Özür dilerim!" "Yine aynısını yapıyorsun," Yüzüme doğru eğildi ve nefret dolu bakışları gözlerime çıktı. "Sen ne kadar gurursuz bir kadınsın, acıdan sıyrılmak için her şeyi yapmaya hazır mısın gerçekten?" dedi tükürür gibi. Haklıydı. Gözlerimi yumarak utancımı gizlemeye çalıştım. Deve kuşu gibiydim, ben görmüyorsam, kimse görmüyor demekti. "Beni bu hale sen getirdin Alaz." dediğimde güldüğünü duydum.

