7.BÖLÜM

1397 Words
Multi medyada Mirto,ve Nazende çiftimiz var.Aşağıda da bir iki foto koyacağım.  Şarkımız: Ax piti te Yar Keyifli okumalar.  Kara Ağa karşısındaki ağlayan kıza baktı. Yanına sinirle gidip kollarından tutup ayağa kaldırdı.  "Senin derdin ne!!" "Bırak senden, bu şehirden gitmek istiyorum .." "Evlenirken aklın nerdeydi Beyaz hanım!!" "Seni sevecegime inandım, seni değiştire bilecegimi sandım ama yanılmışım..Sen asla değişmezsin Zalim adam." "Evlenirken benden böyle bir söz duydun mu!Sana değişirim dedim mi lan ben!!!" "Demedin keşke deseydin. " "Beyaz çıldırtma beni! Gelinliğinle girdiğin yerden ancak kefeninle çıkarsın.Yaşadığın toprakların kurallarını bilmez misin!! " "Çıktım ki zaten..Ruhum öleli çok oldu benim..Ha bedenimin ölmesi şartsa tamam bitsin artık bu zülüm. " Beyaz, Kara'nın ellerini kollarından çekip içeri doğru yürüdü.  Kara Ağanın yeni daha çekmeceye koyduğu Silahı alıp emniyetini açtı üst demirini kendine doğru çekip bıraktı. Odada yankı yapan metal sesiyle Kara Ağa Banyodan koşarak odaya geldi.  Beyaz gözlerini kapatmış silahı kafasına dayamıştı .  Konakta bir el silah sesi yayıldı.. Herkes Kara Ağa ve Beyazın tartışmasını duyordu ardından bir el silah sesiyle, kadınlar şoka girdi,erkekler koşarak yukarı kata çıktı. Kapıya vurdular ama ne ses ne seda vardı.  Cihangir konuştu.  "Abi noldu o silah sesi neydi, aç kapıyı!" "...." "Abi kötü bir şey yapmadın demi?" ".." Bu sefer Bora konuştu.  "Abi bak annem babam aşağıda fenalaştı. Onlar için aç şu kapıyı. " İçerden hiç bir ses seda duymadıkları için Mirto sinirle konuştu.  "Abi eğer kapıyı açmazsan kıracağız. " ".." Cihangir ,Mirtoya katılıp konuştu.  "Tamam ,üç dediğim zaman kırıyoruz kapıyı. " ".." "Bir..İki..Ü-" Kara Ağa kapıyı sinirle açıp elindeki silahı beline koydu. Kapıyı geri çekip kiltledi, anahtarı cebine attı. Kardeşleri açık kapıdan yarı gözüken odaya baktılar bir şey göremediler  Meriç abisinin bu tavrına karşı konuştu.  "Abi.. yengem nerde." "İçerde koçum ." Meriç abisinin sinirli ses tonundan korkup sustu. Bu görev Karadan sonraki abi olan Cihangir'e kalmıştı.  "Abi, Beyaz iyimi?" "Merak eden babayiğit varsa, kırsın kapıyı baksın!" Kimsenin buna cesaret edemeyeceğini biliyordu Kara Ağa.  "Bir dahada bu kata çıktığınızı görmeyim." Kara Ağa sinirle merdivenleri indi. Ona korkuyla bakan ailesine bir açıklama yapmadan konağı terk etti.  Beyaz'a ne olmuştu? Kara Ağa bu saatte nereye gidiyordu? Kara Ağa sağlamdı. O zaman Beyaz yaşıyor muydu?.. Kardeşleri odaya girmek istedi ama abilerini çok iyi tanıyorlardı.  Bu yüzden kapıyı açmaya cesaret edemediler.. Kapıya vurup konuştular. "Yenge, duyuyor musun bizi?" "Beyaz abim, ses ver iyi misin?" "Beyaz, o silahı abim sana ateşlemedi demi?" Mirto ağlamaklı sesiyle konuştu.  "Bak eğer bizi duyup konuşmuyorsan Beyaz, seni çok kötü döverim abim...İyi misin bir ses ver, yoksa ben bu kapıyı kıracağım." Mirtonun sözlerine hiç bir karşılık gelmemişti. Burçin göz yaşları içinde merdivenleri koşarak çıktı.  Bora sevdiğini öyle görünce kızdı.  "Senin ne işin var burda, hemen geri aşağı in" "Beyaz iyi mi..Yaşıyor mu?" Cihangir Burçin'in sorusunu cevapladı. "Bilmiyoruz! Allah kahretsin ki bilmiyoruz !Kız içerde öldü mü, kaldı mı, can mı çekişiyor bilmiyoruz!" Cihangir abisinin bu tavrına çok sinirlenmişti.  "Çekilin kapıyı kıracağım, Kara Abim isterse öldürsün, umrumda değil!" Cihangir üstündeki ceketi çıkarıp yere attı.  Burçin bir yandan içerdeki dostuyla konuşuyordu, Beyazın içerden " iyiyim ben Burçin " demesine çok ihtiyacı vardı onun. "Beyaz..Dostum, Sırdaşım nolur iyiysen söyle bak ben burda kötüyüm..Bak beni iki canlı olarak üzme..Lütfen benimle konuş, her zamanki gibi, şu bir senedir olduğu gibi..Gene bana anlat acını, gene ben dinleyeyim dostum seni..Beyaz allah aşkına bir ses ver.." Bora şaşkınlıkla eşi Burçine bakıyordu. Eşi iki canlıyım demişti değil mi? Eğer şu ortamda almasaydı bu güzel haberi nasıl sevinerek kutlardı.  "Burçin hamile misin?.." Burçin eşine baktı, göz yaşları içinde kafasını salladı. Bora eşini kendine çekti sarıldı. Cihangir omzuyla kapıya iki kez vurunca kapı açıldı. Bora ,Burçin, Mirto,Meriç içeri girdi. Oda darma dumandı. Ama Beyaz ortalıkta yoktu.  Cihangir kırık olan banyo kapısına vurdu. Ses gelmeyince Burçine söyledi banyoya bakması için.  "Burçin abim içeri sen gir bak. " "Tamam abi." Burçin banyoya girip içeri baktı. Beyaz burda yoktu.  "Abi burda yok ." Cihangir sıkıntılı bir şekilde nefes aldı gözüne çarpan kapalı giysi odasıyla o tarafa doğru yürüdü.  Kapıya vurdu.  "Beyaz,ordamısın abim?" Ses seda gelmeyince kapıyı açtı.  Beyaz ayaklarının dipinde açık bir şeklilde duran bavuluyla beraber ayakta öylece duruyordu. Herkes Beyaz'ı sağlam görmenin sevincini yaşadı. Derin bir nefes aldılar. Burçin koşarak arkadaşına sarıldı.  "Beyaz iyisin, nasıl korktuk ,O silah se-" Burçin eline gelen sıcak sıvıyla, Beyazdan ayrıldı.  Kafasını çevirip Beyaz'ın koluna baktı.  "Kolun? Bora buraya gel!" Bora içeri girdi, Burçin'in korkmuş yüz ifadesiyle, dönüp Beyaz'a baktı.  Beyazın sol kolundan yere damlayan kanı görünce hemen abilerine seslendi.  "Abi arabayı hazırlayın! Burçin sen Beyaz'ın üstüne bir şeyler al hemen gidelim."  "Tamam Bora ." "Beyaz gel dostum üstüne bir şeyler alalım, canın acıyor mu?.." "Boşanacakmışız." "Anlamadım dostum, ne dedin kim boşanacakmış?" "Boşanacakmış." Beyaz papağan gibi aynı kelimeyi söylüyordu. Bora ve Burçin bir birlerine baktılar.  "Burçin ,Beyaz şokta galiba ne dediğini bilmiyor, Ben aşağı in-" Boranın sözleri içerden bağıran Kara'nın sesiyle yarım kaldı.  "KİM AÇDI LAN BU KAPIYI!!" "Ben açtım!" "Cihangir bunun hesabını sonra soracağım!ÇIKIN DIŞARI!!" Bora dışarı çıktı, Kara Bora ve Burçini görünce iyice sinirlendi. "Abi yengem iyi değil hastaneye gidelim." "Seninlede ayrı konuşacağım Bora bey!Çıkın lan dışarı!" Bora ve diğerleri abilerinin bu sinirli haliyle Karaya cevap verememişlerdi. Bora eşinin elini tutup dışarı çıktı.  Cihangir , Kara'nın yanındaki iki adama anlam verememişti. Biri şirketin avukatı Murat beydi diğeri aile doktorları olan Alp beydi. Kara Ağanın sinirli bir şekilde onları kovması sonucu, herkes odayı terk etmişti.  Kara Ağa yanındaki iki adama dönüp konuştu.  "Murat bey siz balkonda evrakları hazırlayın. " "Ta.tamam.Efendim." Murat bey korkarak balkona çıktı.  "Alp bey sizde kurşunu çıkarmak için hazırlıklarınızı yapın. " "Tamam efendim, Narkozu hazırlayım ben." "Yok narkoza gerek yok, direk al kurşunu. " "Emin misiniz efendim." "Eminim, ne diyorsam onu yap Alp!" Adam kafasını salladı.  "Peki efendim." Kara Ağa giysi odasına geçti. Açık kapıdan ayakta duran karısına baktı.Yere attığı bavul hâlâ açık ve içi boş görünce konuştu.  "Toplamadın mı? Neyse üstüne bir şeyler giy odaya gel doktor seni bekliyor. Sonrada toplan." Beyaz kafasını kaldırıp Karaya baktı. Dakikalar önce yaşadıkları durumu hatırladı.  Odada yankı yapan metal sesiyle Kara Ağa Banyodan koşarak odaya geldi.  Beyaz gözlerini kapatmış silahı kafasına dayamıştı . Kara Ağa son anda Beyaz'ın sağ elindeki alnına doğrulttuğu silahı çekti ama Beyaz çoktan tetiğe bastı, Kara Ağa hayatında belki ilk defa doğru bir şey yapmıştı. Beyaz sol kolundan yaralanmıştı.  "SEN APTALSIN! GİTMEK Mİ İSTİYORSUN! DEFOL O ZAMAN." Kara Ağa, Beyazın sağ kolundan tutup giysi odasına sürükledi.  Kenarda duran bavulu alıp açtı .Beyazın ayak ucuna attı.  "Neyin var, neyin yoksa topla, senden hiç bir şey kalmasın DEFOL git!" "Ben gelene kadar hazır ol, her şeyini topla, Boşanalım bitsin artık. " Beyaz gözlerini kırpıştırarak karşısında ona bakan adama baktı. Kara Ağa odaya geçti ceketini çıkarıp koltuğa attı. Gömleğinin kolunu dirseklerine kadar katladı. Odada dolandı. Beyaz odaya girdi. Kara kafasıyla doktoru gösterdi.  "Geç. " Beyaz Kara'nın gösterdiği yere geçip oturdu.  Alp bey karşısındaki kıza baktı.  "Geçmiş olsun, canınız yanıyor mu?" Kara Ağa Beyazın yerine cevap verdi. Koltuğa geçip oturdu ayak ayak üstüne atıp konuştu  "Yok acımıyordur Alp bey siz işinizi yapın biran önce ." "Tamam ,efendim emin misiniz narkozsuz kurşunu almam konusunda. " Beyaz ağlamaktan kızarmış gözleriyle Karaya baktı. Kara bakışlarını eşine çevirdi.  Konuştu.  "Eminim Alp öyle yap. " Beyaz sol kolunda hissettiği acı karşısında tek yapdığı şey; Gözlerini zifiri karalara dikmiş ,gözünden akan yaşlar içinde elini yumruk yapmaktı.  Şu acıya katlanmasının tek sebebi bitiyordu her şey bu Zalim adamdan kurtuluyordu.  Kara Ağa yerinden kalktı. Balkona çıktı. Alp bey , Beyaz'a bakıp konuştu.  "Özür dilerim. " Beyaz sağ eliyle göz yaşlarını sildi. "Önemli değil. " Kara Ağa elinde bir dosya ve kalemle geldi.  "Bittimi Alp." "Bitti efendim." "Tamam ,aşağı in Cenk seni evine götürsün. " "Geçmiş olsun efendim. " Kara Ağa kafasını salladı. Alp bey eşyalarını toplayıp odadan çıktı.  Kara Ağa elindeki evrakla, kalemi Beyazın yan tarafına attı.  "İmzala, sonrada eşyalarını topla yarın sabah herkesle vedalaş." Beyaz elindeki boşanma evraklarını imzaladı. Karaya uzattı. Kara Ağa evrakları alıp balkonda duran Murat beye evrakları verdi. "En kısa zamanda hallet bu işi. " "Tamam efendim iki tarafda istediği için iki gün sonraya bu iş biter. " Kara Ağa ,Murat beyin sözlerine kafasını salladı.  "Siz aşağı inin ben geliyorum. " Murat bey odayı terk etti. Kara Ağa, Beyaza doğru yürüdü, karşısında durdu konuşmadan gözlerinin içine baktı. Sonra eğilip ceketini aldı. Odadan çıkıp gitti. Beyaz kendini koltuğa bıraktı.  Her şey öyle garip bir şekilde gelişmiştiki bulunduğu durumu anlam vermiyordu . Sevinmesi gerekirken neydi bu içindeki sızı?.. . . . . Yeni bölümiçin Veto sınırı 50 oy  Yorum sınırı 65 Yorum Allah'a emanet olun canlar Mirto ve Nazen⬇️ Birde watsap grupu açtım gelmek isteyen canlar hesabımda paylaştım gelin    
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD